Dakikalar dakikaları saatler
saatleri kovalıyordu,duvarlara
boş boş bakıyordum ama canım
da sıkılmıştı.Tabii korkum
bunları solluyordu.Hızlıca
açılan kapıya baktım.İçeri gelen
Aras bana sinirli bir şekilde
bakıyordu.Bir koltuğa oturdu ve
beni izlemeye başladı.Ben ise göz
bebeklerimi yukarı çevirmiş boş
boş tavanı izliyordum.Aras'a
bakmam ile göz göze gelmemiz
bir oldu.Elini çenesinin altına
koymuş beni izliyordu.Onun ela
gözlerine bakmaktan kendimi
alamıyordum,hafif sırıttı ve "Ee
Deniz Hanım hayatınız nasıl?Aa
ya da dur her şeyini biliyorken
sana bunu sormam saçma oldu."
dedi.
"Hayatım sensiz daha havalı ve
daha güzeldi."dedim ukala bir
bakışla.Yanıma geldi ve yüzüme
doğru eğildi.Ela gözleri gözlerime
bakıyordu.Dudaklarımla
dudakları arasında az mesafe
vardı.İçimdeki şeytan yapış
dudaklarına dese de ben her
zamanki gibi mantıklı tarafımı
dinleyip ondan uzaklaştım.Bu
hareketimle dudaklarıma baktı.
"Hayatın bundan sonra benim
elimde ister mutlu ol ister olma
ama mutlu olmaya çabalasan iyi
edersin bu ikimizin de işini
kolaylaştırır."dedi ve
"Kirpiklerin güzelmiş "diye
ekledi.
"Akıllı cici bir kız ol Deniz
Soykıran.Yoksa alacağın
cezalardan ben sorumlu
değilim." ve kahkaha atarak
dışarı çıktı.O çıkınca vakit
kaybetmeden gözlerimi devirdim.
Telefonum çalınca
irkildim.Sanırım ailem
arıyordu.Telefonuma
ulaşamıyordum çünkü Aras
kitaplığın en üst rafına
koymuştu.Elimi uzatıp
alamadığım için zıpladım fakat
yanımdaki vazoyu göremedigim
için o tarafa doğru kayıp
düştüm.Vazonun paramparça
oluşunu izlerken korkmaya
başladım çünkü Aras için
manevi bir değeri olabilirdi.Tam
bunları düşünürken Aras odaya
daldı.
Şaşkınca bana ve vazoya bakıp
"Ne yapıyorsun sen?" diye
bağırmaya başladı.
"Şey ben gerçekten parasını
ödeyebilirim.Çok özür dilerim."
derken o odadan çıktı bir süre
sonra ilk yardım çantasıyla geri
döndü.Hemen elime pansuman
yaptı ve sargı beziyle
sardı.Süper!Bir elim mosmor
diğer elim sargılı!
Bir süre bana baktıktan sonra
"Seni eve bırakayım."dedi.
"Benim evimi nereden
biliyorsun?"diye çıkıştım.Fakat
beni taktığı pek de
söylenemezdi.Bir süre sonra
yeniden telefonum çalmaya
başladı.
"Şey Aras telefonumu verir
misin?"dedim.
Dalga geçerek "Ne o yoksa
telefonsuz kalmaktan mı
korkuyorsun"dedi.Bende sinirle
yerden kalktım ve elindeki
telefonumu alarak
açtım.Arayanın annem olduğunu
görünce açıp "Serenlerdeyim
anne merak etme."diye
geçiştirmeye çalıştım Aras da
bana bakıp sırıtıyordu.Ona
gözlerimi kısıp korkutucu
olduğunu varsaydığım
bakışlarımı attıktan sonra
annemin dırdırlarına rağmen
telefonu kapatıp sinirle koltuğa
oturdum.Hava kararmıştı ve
kolumun morluğu gittikçe
artıyordu.Sanırım biraz da
uykum gelmişti.
Aras da "Hadi kalk bu sefer
cidden seni evine
bırakacağım."dedi ciddi bir sesle.
Evden çıktık ve arabaya
bindik.Sessiz bir yolculuğun
ardından eve gelmiştik.Hiç bir
şey demeden arabadan inip hızla
eve doğru ilerledim.Eve girince
klasik "Kızım sen nerdeydin bu
saate kadar?"faslından sonra
odama çıkıp biraz dinlenmeye
karar verdim...
Özür dilerim arkadaşlar.Sizi fazla
beklettim ama yazılılarım
vardı.Umarım güzel bir bölüm
olmustur.