0.1

142 19 29
                                    

Yazıma başlama tarihi 18.11.21🍁
Paylaşma tarihi 12.05.22🥀


  Bu kurgum kendini herhangibir toplumda dışlanmış ve farklı hisseden herkese olsun.

  Hepimiz farklılıklarımızla oldukça göz kamaştırıcıyız.

Bu kurgumuzda Kelsey; zevklerinin toplumdakilere oranla farklı olması yüzünden oldukça ciddi bir dışlanmaya maruz kalıyor fakat dik başlılığı ve asiliği, en asili ise düşüncelerinin doğruluğuna olan inancı onu herkesten daha güçlü kılıyor.

Umarım Kelsey hayatınızda bir yere dokunur ve sizi düşündüğünüzden daha da güçlü olduğunuz konusunda hislerinizi tetikler.

Hem bizim saç diplerimizden parmak uçarımıza kadar her bir zerremiz değerli. Bizler pırlantayız ayol.

Küçücük kaldırım taşları, pırlantalara mı karşı?


▪▪▪

  Sonunda yalnız kalacağımı düşündüğüm arka bahçe bana götüyle gülerek 'başka sefere cnm' der gibi dalga geçiyordu resmen.

  Bu okulun siktiğim hiçbir bölgesinde yalnız kalamıyordum. Yalnız kalmayı geç alay konusu olmadığım bir zaman yoktu -ki yalnız kalmayı asıl isteme sebebim buydu.

  Yüzünde büyük bir alaycı gülümseme ile karşımda dikildi. Bedeni yüzüme yansıyan Güneş'i kapatırken gölgesi üzerime düşüyordu.

  Ve o yine boş durmadı, sadece geçip gitmek veya beni görmezden gelmek yerine, gün içinde bir döngü haline gelmiş bu alaylı konuşmasına başladı.

  Hiç rahat vermiyordu, tek bir saniye bile..

   "Ucube" dedi gülerek. Yüzüne bir sırıtış hakimken yine tekrarladı.

  "Ucubeee" derin nefes alıp onu kâle almamaya çalışarak işime devam ettim.

  Ama o pes etmedi.

  Bıkmadan yine tekrarladı,

  Uslanmadan yine tekrarladı.

"Ucubeee! Hadi ama... beni duyduğunu biliyorum." Kıkırdama sesi kulağıma iliştiğinde bahçedeki herkes yavaşça buraya toplanmaya başladı.

  Tabi! Kelsey'le dalga geçen Jimin şovunu kim kaçırmak isterdi ki?

  "Ucubemizin kulağında da sorun varmış arkadaşlar." Jimin'in yüksek çıkan sesi herkesi güldürürken oturduğum bankta geriye yaslandım.

  Dışı simsiyah fakat iç tarafları rengârenk olan saçlarımı geriye atarak deri ceketimi düzelttim.

  Benden gereksiz, sebesiz yere nefret ediyordu. Belkide gotik giyinmem, kaşımda ve dudağımda piercing olması hatta belki de değişik renk tarzına sahip olan saçlarımdan dolayıdır nefreti.

   Bu nefret ne zamana kadar sürecekti bilmiyorum ama ben gerçekten yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştım.

   "Ucub-"

    "Ucube, ucube, ucube... Bu daha ne kadar böyle devam edecek? Sıkılmaya başlıyoruz Jimin." Etraftaki herkes gibi o da küçük bir şaşkınlık geçirdiğinde test kitabımı da alıp ayaklandım.

  Hiçbir yerde olmadığı gibi burada da rahat yoktu. Ve ben yine sınıfa gidip kafamı sıraya gömerek yine alay konusu hâline gelecektim.

  "Ucube nereye gidiyorsun daha eğlence bitmedi ama" gülerek arkama kısa bir bakış attım.

  Artık gerçekten sıkmaya başlayan arkadaşa iyi bir ders vermek gerekiyordu, aksi takdirde böyle iğrenç davranışlarla acınası olan durumuna devam edecekti.

"Cehenneme Jimin, gelmek ister misin? Ha şimdi işim var gelemem dersen ucube olarak cehennem kapısında gelmeni bekleyip sana bekçilik yapabilirim." Küçük şaşkınlığını fırsat bilip göz devirerek sınıfa gittim.

  Kendimi sırama atıp kafamı da kollarımın arasına gömer gömmez kıkırdamalar kulağıma ilişmişti.

  Alışkın bir insan olarak bugün bilmem kaçıncı göz devirmemi sunup hiçbir bok çuvalını umursamadan gözlerimi kapattım.

  Hiçbir işleri yokmuş gibi ergen öğrenci tavırlarıyla günde sadece bir tane olan öğle aramı mahvediyor benimle alay etmeye bayılıyorlardı.

  Kısaca bu okul, bir çok bok çuvalı barındırıyordu. En başta da Park bücür Jimin vardı tabiki...

                                 ~

                Tekrar herkese selam🖤⛓

            Umarım kurguyu sever,
                  diğer kurgularımla
             aynı değeri gösterirsiniz.

                     Vote ☆ vermeyi,
          Yorum💬 yapmayı unutmayın...

Monstre▪[PJM]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin