Aynadan hiçte iç açıcı gözükmeyen yaraya bakıp derin bir nefes aldım ve dişlerimi sıkarak üzerine alkolü döktüm. Yaradan yayılan sızı tüm vücuduma yayılırken inleyip yüzümü buruşturmuştum. Yaranın üzerini kalınca sargı beziyle sarıp tişörtü zorlukla üzerime geçirdim.
Aslında evden hiç çıkmamam gerekiyordu ama uzun süre de evde kalamazdım. Eninde sonunda okula gitmem ve olanlarla yüzleşmem gerekecekti ve bunu ertelemek istemiyordum. Hem moralim eskisi gibi bozuk değildi, ne de olsa Zayn ile az da olsa arayı düzeltmiş sayılırdık.
Tabi aramızda hala büyük ve kaldıramadığım bir engel vardı ama Zayn o gece bana bunların hepsinin aşılacak şeyler olduğunu göstermişti.
Ela gözleri bir gün bana da aynı aşkla bakacaktı, buna inanıyordum ya da inanmak istiyordum bilemiyorum. Hayatımdaki tek gerçek oydu.
Gerçekten, biraz düşündüğümde bile öyle yalnızdım ki. Etrafımda beni seven beni gören tek bir kişi bile yoktu.
Yalnız ölmekten korkuyordum. Babam gibi sessiz sedasız gitmekten çok ama çok korkuyordum.
Düşüncelerden sıyrılıp çantamı aldım. Aynada kendime gülümseyip 'her zaman gülümse' adlı maskemi taktıktan sonra, işte... ben buydum ve hazırdım.
Hayatım hep bir yalan ve bir terk ediliş üzerine kuruluydu.
Neden böyleydi?
Neden böyleydim?
Beni sevemeyecek biri için neden elimi kana bulamaktan hiç çekinmiyordum?
Çünkü ona deli gibi aşıktım. Beni yalnızlığın içinden çekip alan tek kişi oydu. Onun gözlerinde, sesinde, her şeyinde hiç sahip olmadığım o yaşamı buluyordum.
Her neyse.
Daha fazla geç kalmadan evden çıkıp kendi arabama geçtim ve yola koyuldum. Yara hala sızlıyordu, biraz mide bulantım ve baş dönmem de vardı ama bunları yok saymaya çalışıyordum. Oturduğum yerde bile soğuk terler döktüğümü fark edebiliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Kısa bir süre sonra okula gelmiş, okulun otoparkına arabamı park etmiştim. Otoparktan çıkarken gözlerime hemen Zayn'in arabası takıldı. Demek ki o da okula gelmenin iyi bir fikir olacağını düşünmüştü ama o sümsük sevgilisini bırakıp nasıl geldiğine anlam verememiştim.
Sınıfıma geçmeden önce kendime soğuk bir şeyler almak istedim çünkü soğuk terler atmama rağmen yanıyormuş gibi hissediyordum. Okulun kafesine girdiğimde gözlerim direk büyük masanın etrafında oturanlara takıldı.
Zayn, Ramin, Eva ve sürtük tayfa.
Eva hararetle bir şeyler anlatırken etrafındakiler dikkatle onu dinliyordu.
Gözlerime daha fazla işkence yapmayı bırakıp ona bakmaktan vazgeçtim.
Ona baktıkça içimi öyle bir nefret kaplıyordu ki, onu yerlerde sürüklemek istiyordum.
Ölmesini, siktir olup gitmesini ve o polyanna suratını dağıtmayı istiyordum.
Bu aptal masum ayaklarını herkes yerdi belki ama eminim ki o gerçek kimliğini saklayan bir sürtüktü ve Zayn onun gerçek yüzünü gördüğünde üzülecekti.
Tıpkı Gina gibi, herkes onun aptal masum biri olduğunu düşünse de Gina Zayn'i defalarca kez aldatmış bir sürtüktü. Üstelik en yakın arkadaşıyla.
Sinirlerimi daha da bozmadan dikilmeyi bırakıp kendime soğuk bir şeyler aldım ve kimseye gözükmeden siktir olup gitmeye hazırlandım. Şu an Zayn ile bile konuşacak halim yoktu kusacak gibi hissediyordum. Tabi istediklerim olmadı. Ramin'in kalın sesi arkamdan yankılandı;