Gözyaşlarımı akan rimelimle birlikte sertçe yüzümden silerken nefretle önümdeki beyaz villaya bakıyordum. Kontörlü elimde tutulmaya çalışsam da bu çok zordu hem içimde bir yerlerde kontrolü tamamen kaybetmeyi arzuluyordum. Sırt çantamın tek kolunu çıkarıp içinden bıçağımı çıkardım ve bıçakta gözlerimi gezdirip gülümsedim.
Madem Zayn beni sevmeyi reddediyordu o zaman kimseyi sevemeyecekti.
Etrafıma bakınıp kimse olmadığına emin olduktan sonra evin kapısına yürüdüm, neredeyse üç saattir dışarıda bekliyordum ve eve gelen kimse olmamıştı üstelik ışıklar da kapalıydı. Saat epey geç olduğundan muhtemelen Eva ve ailesi uyuyordu. Onu uykusunda öldürmenin benim için anlamı farklı olacaktı çünkü uyumak için yattığı o yatakta ona sonsuz bir uyku bahşedecektim.
Kapıyı kendi çabalarımla öğrendiğim taktikler ve yardımcı aparatlar ile sessiz ve hızlı bir şekilde açıp içeri girdim, ardımdan kapıyı yavaşça kapattım.
Evde ışık yanmadığından karanlıktı ama gözlerim karanlığa çabucak alışmıştı.
Dikkatli adımlarla evin geniş salonunu gezerken duvarda olan bir kaç fotoğrafa baktım. Eva kesinlikle evin altın çocuğuydu, duvarda ona ait bir sürü madalya vardı.
Umursamazca gözlerimi etrafta bir süre gezdirip evi inceledikten sonra merdivenlere yöneldim. Merdivenleri yavaş bir şekilde aşıp üst kata çıktığımda Eva'nın odasını bilmediğim için odalara bakmak zorundaydım ve bunu yaparken daha da sessiz olmam gerekiyordu.
İlk açtığım oda boş çıkmıştı, ikincisinde Eva'nın annesi ve babası yatıyordu, son açtığım kapı ise benim istediğim yerdi girer girmez Eva'nın yastığına dağılan o iğrendiğim sarı saçlarını görmüştüm.
Yavaş adımlarla odaya girip kapıyı arkamdan sessizce kapattım ve Eva'ya yaklaştım. Melek gibiydi ve öyle huzur dolu bir ifade vardı ki suratında, bu ifadeyi sonsuza kadar silecek olmak bana ayrı bir zevk verecekti.
Derin bir nefes alıp elimdeki bıçağı iyice kavradım ve bıçağın ucunu sarı saçlarında gezdirdim. Şu an tam karşımda bembeyaz boynu duruyordu ve ben onu kanlar içinde görmek istiyordum. Sabırsızca çantamı bir kenara bıraktım.
Eva'yı uykuya bırakıp odasını gezmeye başladım, her şey öyle dağınık ve düzensizdi ki bu beni aşırı rahatsız etmişti. Gözlerimi odanın içinde gezdirirlen duvarda duran bir fotoğraf dikkatimi çekti.
Zayn ve o.
Zayn öyle mutlu gülmüştü ki fotoğrafta, kıskançlık resmen kalbimin üzerine oturmuş bana işkence çektiriyordu. Sonra onun yanında duran bir fotoğrafa kaydı gözlerim. Bu Eva ve babasıydı.
Siktir, babasının üzerinde polis üniforması vardı.
Çerçevelerle uğraşmayı bırakıp işimi halletmek için harekete geçtim ama ses çıkaramayacağım için bıçağı kullanamazdım bu yüzden bıçağı istemeyerek de olsa çantama geri attım.
Onun kanadığını göremeyecek olmak beni üzmüştü.
Eva'ya ilerleyip bir süre daha huzurlu uykusunu izledikten sonra ellerimi sarı saçlarında gerdirip yavaşça okşadım ve ona eğilip kokusunu içime çektim. Ona ait her şeyi hatırlamak istiyordum. "İyi uykular Eva."
Yanından çektiğim beyaz yastığı birden onun suratına bastığımda ne olduğunu anlayamadan çırpınmaya başlamıştı. Nefret ve öfke vücudumu sararken yastığı olabildiğince suratına bastırıp zevkle gülümsedim.
Şu an seksten bile daha fazla zevk veriyordu bu bana.
Çırpınışları daha şiddetli olmaya başlamıştı ve çığlık atıyordu ama yüzüne kapanan yastık sesini duyurmasına engel oluyor ve geriye sadece boğuk sesler kalıyordu.