Hikayenin bu bölümü sizin anlatımınızdan yazılmıştır ;)
Yaklaşık 10 saat önce
Beyaz ışık gözlerime yavaş yavaş dolarken, benim tek yapabildiğim pes etmemeye çalışmaktı. Sımsıkı tuttuğum Levi'nin kanlı eli sanki parmaklarımın arasından kayıp kaçıyormuş gibi hissediyordum.
Bir yandanda birisi sanki benim pes etmemi istiyormuş gibi şiddetle ittiriyordu.
-Bırak, diye bağırmaya çalıştım.
Ama sesim fısıltı gibi çıkıyordu.
-Bırak beni!
Debelenmeye çalıştım. Nefes almak birden bire zorlaşmıştı.
-Ymir! Kızı salmaz mısın?
Duyduğum tanıdık sesle birden bilincim yerine geldi. Gözlerimi açınca içlerine yeni doğan güneşin o bembeyaz ışıkları süzüldü.
Ama uzun bi süre süzülmeye devam edemediler ne yazık ki....
Birisi ben gözlerimi açar açmaz, direk yumuşak bir şeyi yüzüme yapıştırmıştı ve sertçe ittiriyordu.
-Hadi uyansana gerizekalı uykucu!
Debelenmeye devam edip yüzümdeki o şeyi ittirmeye çalıştım. Boğulmak üzereydim.
-Lan Ymir! Bırak artık onu!!!
Sonra birden yüzüme olan baskı azaldı ve karşımda elinde bir yastıkla duran çilli kızı görebildim. Yastığı kenara fırlatıp iki elini beline koyarak;
-Hadi kalk artık! Kaç saattir uyuyorsun, dedi sitemle.
He? Neler oluyordu?
Etrafıma bakındım. Dikdörtgen şeklinde bir odadaydım ve odada iki tane iki katlı ranza vardı. Yerdeki halı şaşırılcak kadar düzdü. Yatakların yanında küçük çekmeceli komodinler vardı ve üstlerinde hayatımda gördüğüm en tuhaf saatler vardı. Diğer tarafta da her birisi iki kısıma ayrılmış iki tane dolap vardı.
Neresiydi burası böyle?
-(S/A) niye öyle öküzün trene baktığı gibi etrafa bakıyorsun?
-Ri...Rico?!
Resmen yataktan sıçradım. Çilli kızın arkasındaki kişi, Askeri İnzibattan Rico denen kadındı. Burda ne işi vardı böyle?!
Ayrıca niye böyle 16-17 yaşlarında görünüyordu.
-O Rico-senpai olmasın kalın kafalı!
-Ymir, (S/A)'da senin büyüğün!
Ben şaşkınlıkla ikisini bakarken birden daha demin yattığım yataktan bir "dızzt" sesi geldi. İrkilip geriye sıçradım.
Ymir ise yaklaşıp yastığın altından pembe bir kutu çıkardı. Çok ince bir dikdörtgen şeklindeydi ve yüzeylerinden birisi parlıyordu.
-O...o ne?
İrkilerek kutuya bakarken Ymir ilgiyle kutuya bakıyordu. Sonra parmağını o parlaya yüzeye sürdü. Ne yapıyordu böyle?!
-Hımmmm aşkiton iki ton mesaj atmış.
Aşkitom?!
Sorgular gözlerle ona bakınca o sadece kıkırdayarak bana baktı.
-Levi'den bahsediyorum şapşal.
Ne.....
Kim.....
Doğru...
LEVİ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYADA HAPİS// LEVİ X READER
FanficBir kaç saniye... Sadece bir kaç saniye benim bildiğim bütün hayatımı elimden alıp farklı bir hayat vermişti. Neydi bunun anlamı? Herkes aynıydı... kimse değişmemişti. Ama... Aynı zamanda o kadar farklı kişilerdi ki onları tanımıyormuş gibi hissedi...