✓ russian roulette.

7

Teneffüsü geçirmek amacıyla, boş bakışlarla pencereden okul girişini izliyordu.

Ellerini soğuk cama yaslamış, yağan sert yağmurda okula iki ders geciken flörtünü bekliyordu daha açıklayıcı olursak.

Oflayarak alnını cama yapıştırdı. Ağırlaşan göz kapaklarını da yavaşça kapattığında, dış dünya ile sadece iki bağı vardı. İlki, sınıfın gürültüsü duyan kulakları; ikincisi ise buz kütlesi koyulmuşçasına uyuşan cama yaslı alnı.

Birkaç dakikalık göz dinlendirmenin ardından, kararsızlıkla gözlerini açtı. Girişte gördüğü şemsiyeli bedenle hâlâ yarı kapalı gözleri sonuna kadar açıldı.

Gelen Kang Taehyun'du.

Hızlıca sınıftan çıktı ve merdivenlerden inmeye başladı. Onu binanın kapısında yakalamak istiyordu.

Ama maalesef yetişemedi. Son basamağı da zıplayarak atladığında, koridorun sonundaki müdür odasına giren Taehyun'u göz ucuyla izledi.

"Müdür mü..."

Çevredeki sohbet eden öğretmenleri ağır adımlarla geçti. Dikkat çekmemeye çalışarak müdür odasının kapısına yaklaştı ve duvara yaslanarak beklemeye başladı.

Neredeyse on beş dakika sonra, öğle arasının bittiğini haber veren zil çaldığında, eş zamanlı olarak da kapı açıldı. Beomgyu duruşunu dikleştirdi ve elinde dosya ile dışarı çıkan üniformasız Taehyun'a dikti gözlerini.

"Hey, neden sivilsin?"

Taehyun başını önünden kaldırdığında, Beomgyu soluk bir tenle karşılaştı. Kaşlarını çattı ve Taehyun'un çenesini kavradı. Biraz daha kaldırırken, gergince konuştu.

"Sen... İyi misin Taehyun-sshi?"

Tatlı bir bebek gibi başını iki yana salladı ve dudaklarını birbirine bastırdı.

"Hasta oldum, birkaç gün okula gelmeyeceğim."

Beomgyu o an Taehyun'un dudaklarını dişleyerek öpmek istedi. Ama ortam ne buna müsaitti, ne de Taehyun buna izin verirdi.

"Okuldan sonra yanına gelip sana kaçırdığın dersleri anlatmamı ister misin? Ya da, bildiğim çok güzel çorba tarifleri var. Ya da, birlikte oyun oynarız, sıkılmazsın. Ya da-"

"Anladım Beomgyu beni görmek için düzgün bahanen yok."

Kısık sesiyle kıkırdadı.

"Ve... Artık dersin başladı. Hadi sınıfına git, iyi dersler."

Tam elindeki dosyayı soracağı sırada, yanından hızlıca uzaklaşan bedenle kalakaldı. Sinirle gözlerini kapattı ve sol ayağını sertçe yere vurdu.

Taehyun'un onun da hasta olmasından korktuğu apaçık ortadayken, o, geçmiş günlerdeki gibi Taehyun'un tek bir flörtöz sözünü duyamadığına üzülüyordu.

Dudaklarını büzerek tekrardan merdivenlere yöneldi. Sınıfına çıktığında camın yanına gitti ve rakibinin okuldan çıkışını izledi.