Sonbaharın sonlarına doğru yaklaşılmıştı artık. Sınavlar başlamış, Beomgyu kendine bir kopya kurbanı aramakla meşguldü.
Ayaklarının altında ezilen her tondan yapraklar ve esen hafif ama ilik dondurucu rüzgarda bahçede dolaşıyordu.
"Ben malım. Hayır yani neden önceden hiç düşünmedim ki kopya meselesini..."
Neden mi düşünmedi? Çünkü bu aptal, Taehyun'a kendini kaptırmıştı. Hatta şimdi nasıl kopya çekeceğini düşünürken bile, aklına birkaç ileri seviye flörtleşme sahnesi gelip sırıtmasına neden oluyordu.
"Beomgyu sen bir malsın!.."
Taehyun sinirle dalgın çocuğun peşi sıra koşup bağırırken Beomgyu durup arkasına döndü. Ki bu dönüş, bir anlık Taehyun'un hızını alamayıp Beomgyu'nun üstüne kapaklanmasına neden oldu.
"Ya ama tüş!.. Ayı Taehyun!"
Beomgyu göğüs kafesinin acısıyla çığlık atarken, kalın yaprak tabakasının yumuşak bir düşüş sağlamasına şükrediyordu. Ama şu an üstünde tam elli dokuz kiloluk bir sincap olduğu için, akciğerlerinin içine çöktüğüne yemin edebilirdi.
"Salak ne bön bön suratıma bakıyorsun nefes alamıyo- alamıyorum!.."
Taehyun'u ittirmeye çalışırken aslında bunun romantik bir an olduğunu fark etti. Ki nefes almayı bırakacağından, boşu boşuna bu pozisyonu bozamazdı.
Aptal aptal birbirlerine baktıkları birkaç dakika sonunda, Beomgyu zoraki bir sesle mırıldandı.
"Bana... Kopya verir misin Taehyun-sshi...?"
"Siktir oradan."
"Ya pislik! Bekle beni of Taehyun lütfen..."
Taehyun hızlıca kalktı ve adımlarını okul binasına yöneltti. Arkasından ona yetişmeye çalışan Beomgyu, Taehyun'a yalvarmakla uğraşıyordu.
...
Ne yaparsa yapsın ikna edemediği çocuk yüzünden kağıda boş bakışlar göndermekle yetiniyordu.
Arada çektiği içi artık Taehyun'un dikkatini dağıtmakla kalmayıp sinirini bozmaya başlamıştı.
Evet, zorla da olsa Taehyun'u yanına oturtmayı başarmıştı. Belki son dakika karar değiştirir, cevap yüklü kağıdı Beomgyu'ya gösterirdi.
Ama son on dakikaya girildiğinde, Beomgyu bu umudunu da yitirdi. Ağlayarak mal olduğunu mırıldanmaya başlayacağı sırada, bacağında hissettiği el ve hafif okşama eşliğinde sıkılaşan parmaklar onun depresif havasını dağıttı.
Öğretmene çaktırmadan yanına döndüğünde, gencin ona cevap kağıdını uzattığını gördü. Bacağındaki eli kendininkiyle kenetleyip bir teşekkür sayıkladı ve hızla cevapları kendi kağıdına geçirmeye başladı.
Taehyun aptal bir sırıtışla onun kenetlediği ellerine bakarken cidden bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı.
Ki bu ters giden şey, kalbinin çocuğun en ufak nefes sesine bile hızlanmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ russian roulette.
Fanfiction" benimle rus ruleti oynamaya ne dersin? buna cesaretin var mı choi? " highest rankings: #(02.03.02)1 - choibeomgyu. © 2021, wayhom3.