Beren'den 😉

264 10 181
                                    


Bundan 11 sene sonrasıydı;

Her zaman ki gibi koşuşturmacalı bir gün daha bitmiş gece olmuş ay tüm güzelliğini gözler önüne sermişti. Ne çok severdim gençken geceyi diye düşündüm bir an yüzümde tatlı ama buruk bir gülümseme oluştu. "Gençken" sahi yaşlanmış mıydım ben? Yaş kompleksim yok ama hiç sanmıyorum. Yaşlanmış olamam canım hem daha 27 yaşındayım ben. Kimleri kimleri cebimden çıkartırım canım hahayt.

Beşiğinin başında durduğum oğluma bir kere daha bakıp kontrol ettikten sonra yaylanın o güzel kokusunu bir kere daha içime çekip pencereyi kapattım. İlk göz ağrım Miran'ıma baktım. Sonrasında dönüp beşiğinin karşısında saate bakıp saatin 00.00 olduğunu gördüğümde kocaman gülümseyip tekrar oğluma döndüm.

Zar zor uyuduğunu bildiğim için fısıldayarak ona "İyi ki doğdun oğlum" dedim ve poğaça yanaklarına tüy kadar hafif öpücükler kondurdum. O da sanki bunu anlamış gibi gülümsedi. Onun uykusunda gülmesi beni daha da çok mutlu ederken karnını örtüp sessizce odasından çıktım.

Yatak odamıza girince sırtını yatağın başlığına yaslayıp kitap okuyan eşime baktım. Kapıya yaslanıp bir süre onu seyrettim. Bundan yıllar öncesi aklıma geldi. "Allah'ım sen hayırlı eş nasip eyle" dediğim günlerden ne çabuk bu günlere gelmiştik böyle? Zaman nasıl da akmıştı?

"Hayatım?"

Kerim'in sesiyle irkilip ondan tarafa baktım. Kaşlarını hafifçe çatmış meraklı gözler ile bana bakıyordu. Ben ise gülümseyerek yatağa doğru ilerledim. Yatağa girmeden üstümdeki ceketi çıkartıp berjere attığımda Kerim'in pür dikkat beni izlediğine emindim.

Yatağa geçtiğimde Kerim'in meraklı bakışlarına bir son vermek adına "Ne oldu?" dercesine bir gözümü kırpıp başımı salladım. O ise bakışlarını derinleştirip bana "Sen iyi misin?" diye sordu. Bende onun sorusuna yorgun bir gülüş ile "İyiyim iyiyim sana bakarken dalmışım öyle" dedim.

Yaklaşık iki haftadır yayladaki evde kalıyorduk. Bende kış boyu ayak basmadığım evimi temizlemekle uğraşıyordum. Tabi ben bunları yaparken Miran bana hiç yardımcı olmuyordu. Kerim'de her ne kadar yardım etmek istese de bir yere kadar yardım edebiliyordu. Bende bundan sebep normalden biraz fazla yoruluyordum. Kerim'e bunu dert ediyordu. Çünkü biraz hızlı hasta olan bir yapım vardı. Ne yapayım şifayı çabuk kapıyorsam?

Bana emin olmayan bakışlarla baktığında bende kollarımı boynuna dolayıp ona sarıldım. Onunda elleri sırtımı sarmalayınca gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Bu adam nasıl olurda hala ilk gün ki gibi kokabilirdi?

Bana huzur veren kokusunda uykuya dalmak üzereyken "Yarın Cihangirler ve Burhan abiler de geliyor değil mi?" diye sormuştu. Bende bu sorusu üzerine onu sarmalayan kollarımı hızla ondan çekip yanı başımdaki komodinde duran telefonuma uzandım. "Vallahi iyi hatırlattın canım" dedim ona. O ise bu tavrıma küçük bir şekilde kahkaha atarak karşılık verse de ben hemen telefonumun tuş kilidini açıp Büşra abla ve Suna ablama mesaj yazmaya koyuldum.

Büşra ve Suna abla kim diye sorarsanız onlar benim canım. Kanımdan olmasa da canımdan ablalarım. Daha 15 yaşımda tatlı bir tesadüf ve biraz deli cesaretimle hayatıma giren "Bacılar Diyarı".

15 yaşımda bir aralar yazmaya heveslenip indirdiğim Wattpad uygulamasında ilk önce Hesna ile hayatıma giren Büşra abla ve sonra tüm Bacılar Diyarı. Benim için paha biçilmez değerde olan ve çok güzel dostluklar edindiğim bir grup. Bana hala gerçek sevginin, iyiliğin ve insanlığın bitmemiş olduğunu gösteren insanlar.

Bacılar DiyarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin