six

1.2K 138 30
                                    

Jeongguk dudaklarından süzülmek üzere olan esneme dürtüsüne karşı savaş veriyordu, önündeki derse odaklanmaya çalışırken. Ne yazık ki, alfa birkaç gün önceki akşamı düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Omeganın onu yatak odasındayken telefon üzerinden rahatlattığı fiyaskoyu kastediyordu. Aramanın hemen ardından ise omega sıvışmış, Jeongguk'u aynı gece Namjoon'un şüpheli bakışlarından kaçmak zorunda bırakmıştı.

O zamandan beri de omegadan ses seda çıkmamıştı. Ama Jeongguk bunun uzun sürmeyeceğini biliyordu, çünkü şu ana kadar gerçekleşen şeyler düşünülünce omeganın her şeyi olduğu gibi bırakan birisi olmadığını anlamıştı. Hayır, Jeongguk bu gizemli omeganın kendisiyle oynamak için başka yollar bulacağını biliyordu, ama alfa kendisine bir söz vermişti. Bu omeganın onu bir dahaki sefere gardını indirmiş bir şekilde yakalamasına izin vermeyecekti.

Omega bir daha karşısına çıkarsa, Jeongguk ayağını yere vuracaktı; birtakım yanıtlar isteyecekti. Alfasının cinsel dürtülere yenik düşmesini sağlayan omeganın kimliğini öğrenecekti. Jeongguk en azından bir isim istiyordu, ya da bir yüz.

Ama omeganın kim olduğunu bulduğunda ne yapacaktı?

Jeongguk'un telefonu titredi, gelen mesajın bildirimini almıştı. Gözlerini odadaki profesörden alırken ekranda parlayan ismi görünce bir kaşını kaldırmıştı alfa.

Omega.

Aşağıya ekrana bakarken Jeongguk'un boğazında bir yumru oluşmuştu. Omeganın ona bir ek gönderdiğini fark ettiğinde ise gözleri açılmıştı.

Siktir, bu omega neden böyleydi?

Ve Jeongguk neden omeganın büyük ihtimalle uygunsuz bir şey paylaştığını bildiği için bir anda bu kadar sıcak hissetmeye başlamıştı? Tch. Jeongguk hafifçe boynunu kıtlattı, mesajı açmayı reddederken elindeki kalemi sıkıca kavramıştı; dersteydi, bu tür bir dikkat dağınıklığı istemiyordu.

Ama gözleri profesörün üzerinde ne kadar uzun kalırsa, etrafındaki hava da o kadar kalınlaşıyormuş gibiydi. Sanki telefon kendisini Jeongguk'un odak noktası haline getiriyordu. O akşamın anıları Jeongguk'un zihnine doluşmaya başlamıştı, omeganın sesinin o zaman ne kadar sinir bozucu bir şekilde seksi çıktığını düşündü. Nasıl Jeongguk'un ona sahip olması için inlediğini.

Arkasından bir erkeğin boğazını temizlediğini duydu, Jeongguk'un omuz üstünden arkasına bakmasına sebep olmuştu. Betanın biri oturduğu yerde rahatsızca kıvranıyordu ve tam o sırada alfa fark etmişti, etrafa az biraz saldığı feromonları giderek belirginleşmeye başlamıştı.

Yüzü kızarırken, Jeongguk çabucak eşyalarıno toparlamıştı, umuyordu ki sessiz ve sorunsuz bir şekilde kaçabilecekti buradan. Omegayı daha fazla düşünüp üzerine gereğinden fazla dikkat çekmek istemiyordu.

Alfa bunu çok sinir bozucu buluyordu, keşke omuzlarını silkeleyip omegayı bir köşeye atabilseydi, ama maalesef ki yapamıyordu. Jeongguk oyunun derinlerine dalmıştı ve diğer kurtun hala dikkat çekebilmek amacıyla etrafında dolaşıyor olması Jeongguk'un alfasının memnuniyetle hırıldamasına sebep oluyordu.

İçgüdülerinin kontrolü eline almasından nefret ediyordu.

Nefes vererek yakındaki bir bankta yerini aldı, kafasını geriye atarken oflamıştı. Anlık bir nefes molasından sonra telefonuna uzandı. Hafifçe dudaklarını yalayıp mesajlarını açtı, omegayı kendisini ders saatlerinde rahatsız ettiği için azarlayabileceğini umuyordu.

Aklındaki tek hedefi de, omeganın sanki kendisiyle alay edercesine gönderdiği azdırıcı ekten sonra suya düşmüştü.

Fotoğrafa baktığında omeganın ya hala şu anda ya da daha önceden yatakta bulunduğunu görebilmişti, dizine kadar çekilen battaniyeye bakınca. Siyah bir eşofman altı giymişti, gri üstü ise hafif kaslarını belli edecek kadar yukarıya sıyrılmıştı. Ama alfanın inanılmaz derecede sıcak hissetmesine sebep olan tek şey bu değildi; omeganın sertleşmiş penisi eşofmanının üzerinden belli oluyordu, kırmızılaşmış ucundan menisi süzülüyordu.

erotica | jikook abo [çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin