Bu seni kaçıncı kez özleyişim bilmiyorum. Ne kadar içimi acıtsada yokluğun, alışmaya çalışıyorum. Herkes unut diyor, nasıl olacak bilmiyorum. Canım yanıyor, belli etmemeye çalışıyorum. Sevince yorulur insan ve ne kadar yorulsada vazgeçemez sevdiğinden. Vazgeçemiyorum. Korkuyorum başkasını senin kadar sevmekten. Seni nasıl sevdim bilmiyorum. Pişman değilim. Ama hangi ara bu kadar bağlandım sana yok yere anlayamıyorum. O kadar zor ki seni sensiz sevmek bilemezsin. Tahmin bile edemezsin. Kimse için böyle hissetmedim ben, kimseyi bu kadar sevmedim. Belkide senden sonra sevemedim bilmiyorum. Sen benim babamdan sonra ilk sevdiğim Adam, sen benim anneme anlattığım tek erkeksin. Neyim yetmedi de sevmedin bilmiyorum. Ne kadar canımı acıtsada kalbime kazıya kazıya seviyorum seni. Eminim bunun ne demek olduğu konusunda bir fikrin vardır. Artık içimdekiler sığmıyor yüreğime. Bir yere kadar yetebiliyorum kendime. Anlatıyorum boş ver unut diyorlar. " Boş ver, unut! " Ben unutamadığım için anlatıyorum, onlar da olayı kapatmak için unut diyorlar. Kimse acı çektiğini görmez. İstediğin kadar haykır duymaz kimse seni. Basit bir aşk acısı mı bu hissettiklerim şimdi? Onların dediği gibi unutabilir miyim bir anda seni? Ah be Adam, bir anlayamadın seni ne kadar çok sevdiğimi. İnanmadın bana. Kestirip attın direk. Yorulmuyorum seni anlatmaktan. Tek yorulduğum kadar yoğun duyguları içimde tutmak sadece. Oradan bakınca basit gözüken bir acı burada bir deprem sebebi bile oluşturabiliyor. Derin derin nefes alıyorum ama yine de içimde boğuluyorum. Canımın yandığı görmemek için kör olmak lazım. Ne kadar anlatsam da seni, yine içimde kalıyosun. Anlatmak istiyorum, dinlerler her zaman beni biliyorum ama ifade edemediğim şeyler birikiyor içimde susuyorum. Sana değil kendime kızıyorum. Bir insan nasıl olur da bu kadar sevilir? Bu sorularımın hepsini kendime sorduğumda cevaplayamıyorum. Sen sorsan sana da açıklayamam. Ama sormazsın biliyorum. Ama anlayabilirsin seni ne kadar çok sevdiğimi belki. Bilmen gereken şeyler var Adam. Mesela seven insan keşke demez. Belki der der bekler. Ben hep bekledim seni. Yine de beklerim ama bu her gün ölmek gibi bir şey. Kendime eziyet ede ede beklerim yine de. Sen yeter ki gel.