Karşımda Taehyung duruyordu rüya gibi, tıpkı bir melek gibi resmen parlıyordu. Ben ise ona öylece bakıyorken Tae birden söze girdi;
"Jimin çok yakışıklı olmuşsun, gitmeye hazır mısın?".
Benim yine dilim tutulmuştu fakat her zaman böyle olacaksa ne yapardım ki ben? Çok bekletmeden söze girdim
"Teşekkür ederim Tae, sende çok güzel gözüküyorsun yani çok yakışıklı, hadi gidelim Jungkook bizi bekliyor değil mi?..."
Salak mıydım ben!? Ne dediğimin farkında bile değildim... Taehyung o güzel yüzüne bir tebessüm kondurmuştu, ardından ince uzun elleriyle ellerimi tuttu ve birlikte arabaya doğru yürüdük. Sevdiğim adamın ellerimden tutması beni delirtiyordu...
Yüzümün kızardığını hatta yandığını hissedebiliyordum, umarım Taehyung fark etmemiştir, daha ilk buluşmamızda adama rezil olmak istemem. Çok geçmeden arabanın önüne vardık, e tabi adamlar zengin,, evimin önünde koskocaman bir araba.. Taehyung elimi yavaşça bıraktı ve arabanın kapısını benim için açıp
"Hadi otur bakalım, geç kalmak istemeyiz." dedi ve gülümsedi. Bende istemsizce gülümsemiştim ardından açtığı kapıdan içeri girdim ve o şahane arabanın yumuşak koltuğuna oturdum.
Kendi peri masalımı yaşıyor gibiydim sanki...Sonunda onlarla yeni bir sayfa açma şansım olmuştu. Ben bu düşüncelere dalmışken Taehyung ise şoför koltuğuna oturmuş ve arabayı çalıştırmıştı. Yola koyulduktan bir süre sonra arabanın içine bir sessizlik çökmüştü. Bu ortamdan hoşlanmayıp Taehyung'u sorulara boğmaya karar vermiştim.
"Eeee Taehyung görüşmeyeli nasılsın?" diye girdim söze. Çok sade bir soruydu ama saçma sapan şeyler sorup canını sıkmak istemezdim. Taehyung kafasını hafifçe bana çevirip
"Beni çok iyi tanıdığını düşünüyordum Jimin eminim sormak istediğin başka sorular vardır, çekinmeden sor lütfen." dedi ve önüne döndü.
Öylece kalakalmıştım...O da beni çok iyi tanıyordu...
"Ahhh ahaha ha... Madem öyle bugün sergiden sonra boş musunuz?" diye bir soru yönelttim Taehyung'a.. Açıkçası kendime şaşırmıştım, böyle bir soru soracak cesaret yoktu bende sonuçta. Taehyung hafifçe sırıttı ve "Aslında seni Jungkook ile yeniden buluşmamızın şerefine yemeğe çıkarma planımız vardı, bilmem gelmek ister misin?" dedi.
Kalbim o an durmuş, beynim Taehyung'un söylediği şeyi anlamaya çalışıyordu. Beni yemeğe mi çıkaracaklardı? Bu teklifi geri çevirmek için aptalın teki olmak gerekti. Ama onaylamaya da dilim varmıyordu. Sakin kalmaya çalışarak "Tabii ki neden olmasın!" diyerek cevap verdim. Taehyung verdiğim cevap karşısında mutlu gözüküyordu. "Sevindim, Jimin..." dedi ve yola devam ettik.
Şehrin iyice iç kesimlerine girmiştik, uzun zamandır dışarı çıkmadığımdan her yerin daha da kalabalıklaştığını ve tonlarca yeni mağaza açıldığını fark ettim. Çok geçmeden serginin yapılacağı yere geldik, serginin yapılacağı salonun önünde inanılmaz bir kalabalık vardı, insanlar sıraya girmeye çalışıyor bazı fanlar ise Jungkook ve Taehyung'u arıyordu. Neyse ki biz dikkat çekmemek amacıyla içeriye salonun arka tarafından girecektik. Taehyung güvenliğe haber verdi. Güvenlik bizi indirip, arabayı otoparka götürdüler. Taehyung elimden tuttu ve salonun arka kapısına doğru ilerledik.
İçeri girdiğimde klimalardan gelen soğuk hava yüzüme çarpıyor, kulağıma arka planda çalan klasik müziğin sesi geliyordu.
Uzun koridorda biraz daha ilerledikten sonra sola döndük ve önümüzdeki kapıdan içeri girdik. İçerideki geniş koltukta oturmuş bekleyen Jungkook bizi gördüğünde ayağa kalktı ve "Hoşgeldiniz!" dedi, gözleri parlıyor ve gülümsüyordu.
Jungkook "Hoşgeldin Jimin! Görüşmeyeli çok uzun zaman oldu, seni çok özlemişim. " dedi ve bana sımsıkı sarıldı. O an kendimi tutamayıp bende ona sarıldım ve aniden arkamda bir kişiyi daha hissettim, Taehyung'da sarılıyordu bize. Kendimi o kadar rahatlamış ve sakin hissetmiştim ki, bu anın hiç bitmemesini istiyordum...
Bir süre daha öyle kaldıktan sonra bedenlerimizi ayırdık birbirimizden, söze girip;
"Merhaba Jungkook ve tekrardan merhaba Taehyung, sizleri çok özlemişim. " dedim. İkisi de birbirlerine bakıp güldüler, Taehyung kolunu Jungkook'un omuzuna götürdü ve ona yaslanıp, "Artık içeri geçsek iyi olur sergi kapılarının açılmasına az kaldı. " dedi.
Onlara ayak bağı olmak istemiyordum bu yüzden "Aslında ben sizin yanınızda durmasam iyi olur, size zorluk çıkarmak istemem. " dedim ve yüzüme buruk bir gülümseme kondurdum. Jungkook bana yaklaşıp "Bize ayak bağı olacağını sanmıyorum Jimin, biz senin yanımızda olmanı istiyoruz. " dedi ve gülümsedi. Taehyung ise başını sallayarak onayladı. Böylece hep birlikte odadan çıkıp koridorda ilerledikten sonra sergi salonunun kapısına geldik.
Güvenlik insanları yavaş yavaş içeri alıyor herkes sırayla Taehyung ve Jungkook'un eserlerini inceliyordu, dışarıda inanılmaz bir kuyruk vardı, ünlü olmak böyle bir şeydi sanırım...
Taehyung bana sergiyi gezebileceğimi, istersem onlarla birlikte önemli misafirleri karşılayabileceğimi söyledi. Ben ise sergiyi gezeceğimi söyledim. Taehyung başını sallayıp gülümsedi ve Jungkook'un yanına gitti.
İçten içe yanlarına gitmek istiyordum fakat onları fazla sıkmak istemiyordum bu yüzden telefonumu elime alıp bizimkilere mesaj atmaya karar verdim.
______________________________________
Herkese merhabalar güzellerim 🥺
Derslerimden dolayı sık sık bölüm atamıyorum 😩 Atarsam da fazla uzun olmuyor, bu bölümün tafını çıkarın sizleri seviyorum 💞 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vminkook | philophobia
Fanfiction[vminkook √] !threesome¡ parkmin: hyung, bir insan aynı anda iki kişiye aşık olabilir mi? Hele benim gibi biri? [Texting+Düz Yazı] #1 In #vminkook - 17 Eylül 2020 ©2020 | lstaerrynightl | texting