bil ki bütün denizleri ayağına dökeceğim

132 15 8
                                    

Evin kül olmasının üstünden tam üç gün geçmiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evin kül olmasının üstünden tam üç gün geçmiş. Evdeki hasar tespit çalışmaları ve yangının çıkış nedeninin araştırılması halen sürerken sevgilisinin evinde boş bakışlarla tavanı izleyen Felix telefonuna gelen son aramayı da reddedip telefonunu kapatmıştı.

İkiyüzlü onca insan başsağlığı dilemek için arıyordu. Başında ona biraz da olsa yemek yedirebilmek için uğraşan sevgilisi Hyunjin acısını en derinden hissetmişti. Ailesinin ölmesini kabullenemiyor olmalı diye düşündü Hyunjin. Kirli gerçekleri bilmeden. "Lütfen biraz yemek ye, Felix. Lütfen."

Felix mızmızlanan bir çocukmuşçasına ona uzanan kaşığı elinin tersiyle itmiş ve tavanı izlemeye devam etmişti.

Bu süreçte beynini asla rahat bırakmayan tek şey bundan sonra ne yapacağıydı. Ailesi ölmüştü, sonunda istediği olmuş ve sırf bedeninden para kazanmak için onu her gün başka bir adamın yatağına yollayan ailesi artık yoktu.

Tehlike bitmemişti, onu bulacaklardı ve bu dünyada daha fazla yaşamasına izin vermeyeceklerdi. Babasının ölmeden önce ona bıraktığı onca kumar borcu ve kendisi için söz verdiği tehlikeli insanlar vardı.

Düşündükçe daha çok iğrendi kendinden. Aşık olduğu çocuk yıllardır onun için uğraşırken o babasına karşı gelemediği için her zerresiyle kendinden nefret etti. Hak etmediğini düşündü. Onu böyle güzel seven birini hak etmiyordu. Bu dünyadaki güzel şeylerin hiçbirini hak etmiyordu.

Düşündükçe daha çok yaş süzüldü gözlerinden ve yastığı ıslattı. Hyunjn'in sıcacık elleri hemen yanaklarını buluvermiş ve göz yaşlarını silmişti. "Ailenin sana zarar verdiğinin farkındaydım Felix, her zaman için bu böyleydi." Felix bakışlarını sevgilisine çevirmişti.

"Onların yanındayken bana mutlu rolü yapıyordun," demişti sandalyesinde geriye yaslanıp gözlerini yumarken "ama yalan söyleyince hep saçlarınla oynarsın sen.Fark etmediğimi mi sanıyorsun Felix?"

"Bana hiç ailen hakkında ne hissettiğinden bahsetmedin, ben de sana yardım edemedim. Biliyorum belki biraz haddim olmayan şeylere karışacağım ama onlar için göz yaşlarını tüketip üzülmeni istemiyorum."

"Sandığın gibi değil."diye devam etti kendi değimiyle mızmızlanmalarına "Bilemezsin."

"Ne olursa olsun ben senin yanında olacağım bunu biliyorsun ama değil mi?" gözyaşları içinde parlayan ve gülen gözlerini sevgilisine çevirdi.Çokça öpmek istedi onu.

"Benden nefret edeceksin."demişti zar zor "Senden asla nefret etmem,Felix.Asla."

Felix ellerini ıslak gözlerine siper etmiş ve etraftaki sesleri duymamaya çalışıyordu.Sokaktan gelen araba sesleri,insan sesleri,kuru gürültü.Hepsi tam bir işkenceydi.

İkisini ise alacaklı gibi çalan kapı bölmüştü.Kapı yumruklanıyor,tekmeleniyor bağırışlar bütün apartmanda yankılanıyordu.Felix korkuyla doğruldu,gelmişlerdi.Sevgilisinin tedirginliğini fark eden Hyunjin hemen ayalanmış ve kapıya gitmişti.

sayonara cherry | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin