MERHABA GECEMİN YILDIZLARI🌟LÜTFEN OYLAMAYI UNUTMAYIN:))
VE SAKIN UNUTMAYIN "Karanlıklarda Aydınlanmayı Hak Eder..."
İYİ OKUMALAR GECELERİM🌚 VE GÜNEŞLERİM🌞
Tekrar adımlarımı yavaşlatmadan arkama baktım. Yabancı adam hala takip ediyordu beni. O an ki stresle bir ara sokağa daldım. Kendi kendime "Salak deniz tenha sokağa neden girdin?" diye tekrarlıyordum. İki sokak daha böyle devam ettik. Daha fazla dayanamayıp tam arkama dönüp adama vurmaya hazırken sokağın birinden birisi çıkıp kolumu tuttu ve yanımda yürümeye başladı. Hiç itiraz etmedim. Yanımda yürüyenin kim olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Hatta kim olduğuna bakmadım bile. Hayatımda hiç olmadığım kadar şaşkındır. Ne yanımdakinin kim olduğunu ne de beni takip edenin kim olduğunu bilmiyordum. Yanımda yürüyen kişinin yüzüne bile bakmadan yürümeye devam ettim. Bir süre sonra çaktırmadan arkama baktığımda adamın uzağımızda kaldığını ve başka bir sokağa yöneldiğini gördüm. Daha fazla dayanamayıp yanımdakinin kim olduğunu bakmak için kafamı kaldırdım. O an bir çift gözle göz geldik. Bu gözler bana çok yabancı değildi. Gördüğüm kişi karşında şok olmuştum. Bu oydu. Bu Egeydi. Neden buradaydı. Nasıl buradaydı. Kafamda bir sürü soru oluşmuştu ama hiç birini sormaya cesaret edemedim. Anlamadığım bir şey vardı. Neden ben birden bu kadar savunmasız, güçsüz, cesaretsiz olmuştum. Bu düşüncelerden sıyrılıp ege'nin belimde olan elini çektim. Teşekkür bile edemedim. Sadece hafif bir gülümseme ile tebessüm edip yanından uzaklaştım. Eve vardığımda direk odama girdim. Yatıp uyumaya, dinlenmeye ihtiyacım vardı. Odamın kapısını kitledim ve yatağa uzandım. İki dakika geçmeden odamın kapısı çaldı. Gelen annemdi. Nasıl olduğumu, aç olup olmadığımı, bir şeye ihtiyacım var mı diye sormak için gelmişti. Sadece dinlenmeye ihtiyacım olduğunu söyledim. Yemek yemem konusunda ısrarcı olsa da bir şey yemeyeceğimi tekrar edip göndermiştim annemi. Kulaklıklarımı takıp battaniyenin altına girdim. Bugün olanları kafamda tartmaya çalışıyordum. Beni takip edenin edenin kim olduğunu, neden beni takip ettiğini, benimle ne alıp veremediği olduğunu, en çokta hiç konuşmadığım sadece adını bildiğim birinin neden bana yardım ettiği, benim takip edildiğimi nerden biliyordu, nasıl anlamıştı. Kafamda bir sürü soru olmuştu. Bir soruya cevap bulmaya çalıştıkça daha fazla soru doğuyordu kafamın içinde. Bu sorulara nasıl cevap bulacaktım. Yarın Egeyi görünce nasıl tepki verecektim, nasıl davranacaktım hiçbir fikrim yoktu. Ben ne zaman bu kadar çaresiz kalmıştım, sorularıma neden cevap bulamıyordum. Diyorum ki kendi kendime kızım sen çaresiz değilsin sadece senin böyle hissetmeni istiyorlar. Bir de bakıyorum gerçekten o duruma gelmişim. Kendimi çaresiz ve yalnız hissediyordum. Zaten ailem dışında kimsem yoktu. Bunu neden tekrar tekrar hatırlamak isterler ki. Neden insanın yüzüne vururlar ki. Kafamda ki sorularla o kadar çok yorulmuştum ki ne zaman uyuduğumu hatırlamıyordum. Sabah alarmın sesiyle uyandım. Üstümde bir yorgunluk vardı. ne okula gitmek ne de yataktan kalmak istiyordum. Ama zorundaydım. Sorularıma yanıt bulmak zorunda hissediyordum kendimi. Yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm. Üstümü değiştirip mutfağa gittim. Akşam eve geldiğimden beri hiç bir şey yememiştim ve buda halsiz olmaya neden oluyordu. Mutfağa girdiğimde annem kahvaltıyı hazırlamıştı bile. Günaydın diyip masaya oturdum. Babam bizden önce çıkmıştı. Masada erkek kardeşim Görkem, annem ve ben vardık. Bugün hiç olmadığı kadar sessiz bir kahvaltı olmuştu. Normalde kardeşimle sürekli atışır kavga ederdik. Sanırım bugün o da havasında değildi. Masadan kalktım annemi öptüm ve kardeşimin saçlarını bozdum. Onu böyle sevdiğimi belli ediyordum. Çantamı almak için odama yöneldim. Çantamı alıp giriş kapısına ayakkabılarımı giymek için vardım. Kapıdan anneme hoşça kal diyip çıktım evden. Her zaman ki gibi kulaklıklarımı takıp okula doğru yürüdüm. Birinin beni takip edip etmediğini anlamak için etrafıma bakınıyordum. Okula varmıştım ve kimse tarafından takip edilmemiştim. Ya da takip edilmiştim ama ben fark etmemiştim. Kafama bu soru takılmıştı. Sınıfa girip her zaman oturduğum yere geçtim. Nehir sürekli benden sonra gelirdi onu bekledim geldiğinde olanları anlatıp anlatmama konusunda kararsızdım. Ben yine düşüncelere daldığım sırada sınıfın kapısı açıldı. Kafamı kaldırıp bakmadım, merak etmedim bile kim olduğunu. Aralıklı olan yan sıraya oturmuştu. Yine de kafamı kaldırıp bakmadım. Birden o sesi duydum. Sadece bir kere duyduğum sesin sahibi ikinci kez yine konuşuyordu...
EN KISA SÜREDE 3.BÖLÜM GELECEK :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece ve Güneş
De TodoBu yazdıklarım kafası karışıklara, hem ne yapması gerektiğini bilen hem de bilmeyenlere aslında ne yapması gerektiğini bilen ama yanlış yapanlara yanlış yaptıktan sonra hatasını farkına varanlara yaptığı yanlışların farkına varmasına rağmen tekrar...