Kavuşmanın güzel şarkısının zarif sözleri.

354 56 104
                                    


"Kavuşmanın güzel şarkısının zarif sözleri."

☽︎☽︎

"Anemon kırmızının acısından vazgeçti ve kırmızının aşkını keşfetti; ellerine değen eller  yüreğine dokunan yürekle ve ruhuna bağlanan ruhla."

Maviden gittiktçe uzaklaşan gökyüzü grinin hakimiyetine çoktan girmişti, kapalı gökyüzü ile işbirliği yapan rüzgarsa hasretle esiyordu sanki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Maviden gittiktçe uzaklaşan gökyüzü grinin hakimiyetine çoktan girmişti, kapalı gökyüzü ile işbirliği yapan rüzgarsa hasretle esiyordu sanki. Ancak camın kenarında bir eli yanağına yaslı kitap okuyan kadının yüreğindeki kadar şiddetli esemezdi ne rüzgar ne de fırtına. Anemon, Levi'nin kitaplarından birisini eline almış okuyordu ama sanki sadece gözleri bakıyor dudakları hareket ediyordu. Hiçbir kelime zihninde yer etmiyor, yüreğine ilerlemiyordu. Bakıyordu sadece çünkü görmek için Levi lazımdı ona. Dinliyordu ancak duymak için Levi'yi istiyordu. Yaşıyordu ama gerçekten nefes almak için Levi'ye ihtiyacı vardı.

Sesli ve gürültülü bir nefes verdi, kitabı camın kenarına bıraktı. Zaten anlamıyordu. Belki kafam dağılırdı diye düşünmüştü ama okuduğu her satır, her kelime Levi Ackerman'ı hatırlatıyordu ona. Üzerine bir hırka aldı ve ayaklandı. Adımları kızının odasını bulurken kapıyı sessizce araladı ve içeriye göz gezdirdi. Mila huzurla uyuyordu. Anemon gülümsedi en azından kızının uykusunda huzurlu olması onu mutlu etmişti çünkü o yanında Levi olmadığında uyuyamıyordu. Yatağının bir kısmı boştu ve özlem sanki o yatağı bir cehennem çukuru kılıyordu.

Usulca kapıyı kapattı ve mutfağa doğru ilerledi. Sabah topladığı sebzelere bir bakış attı, içinden kabağı çıkarttı. Doğramaya başladı, çok dalgındı ve dalgın olduğu kadar da kötü hissediyordu. Derin bir nefes aldı ve hazırlamaya başladığı yemeği tamamlamaya devam etti. Gülümsedi ardından, Mila kabak yemeyi hiç sevmezdi oysa.

Bir kaç saat mutfakta oyalandıktan sonra evin içinde Anemon'dan başka ayak sesleri yakılanmaya başladı. Uzun saçları ipek gibi parıldayan kadın adımlarını kızının odasına yönelttiğinde yarı yolda karşılaştığı küçük beden hızla onun kollarına atıldı. Mila her ne kadar şımarık gibi görünse de annesine fazlasıyla bağlı bir kızdı. Babasının yokluğu onu annesine daha da bağımlı kılıyordu.

"Uyuyakalmışım, neden uyandırmadın beni?"

Anemon kucağındaki kızı ile beraber adımlarını oturma odasına yönlendirdi. Biraz daha iyi hissediyordu, yeniden şükürlerini sundu. İyi ki Mila vardı, yoksa nasıl dayanırdı bu hislere asla bilmiyordu.

"Çok güzel uyuyordun kıyamadım. "

"Ya anne! Madem güzel uyuyorum sabahları niye başımın etini yiyorsun uyan diye?"

Mila haklı bir şekilde isyan ettiğinde Anemon kahkaha attı, Levi'nin yokluğunda neşesini yükselten tek şey Mila'ydı.

"Ben sabahları körüm!"

Denizlerin Fatihi ❦︎ Levi Ackerman | twoshots Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin