On Üçüncü Bölüm

302 28 0
                                    

1 yıl sonra.

[Yoongi-Jimin]

Yoongi
Jimin
Sana birşey söylemem gerek

Jimin
Efendim sevgilim
Söyle?

Yoongi
Peki
Biliyorsun
Dünya turlarım başlayacak
Yani
Ben iki ay boyunca yanında olamayacağım
Son defa görüşmek için seni evden alacağım
Ondan sonra havaalanına geçeceğim

Jimin
Şey...yani sorun değil.
Ben hazırlanıp evin önüne çıkıyorum o zaman.
Görüşürüz^^

__________

Jimin

Üstümdeki pembe yünlü kazağı düzeltip,üstüme siyah mantomu geçirdim. Kapının önüne çıktığımda karşıma çıkan pembe güller ile şaşırmıştım. Tanrım,pembe güller ve yanlarındaki mumlar ne alaka? Kim böyle birşey yapardı ki bana?

Gülümseyerek aklıma gelen ilk isim ile pembe gülleri takip ettim. Yolun karşısında duran mavi jipe kadardı. Yanına geldiğim jipin kapısı açıldığında içinden tüm yakışıklılığı ile Yoongi inmişti. Aniden gelen kal ile olduğum yere mıhlanmıştım sanki ayaklarımdan. Sonbaharın verdiği serin havada birbirimize bakarken kendimi klasik bir dizinin içinde gibi hissetmiştim. Sanki birazdan gelecek ve beni öpecekti.

Yaklaştı.

Ellerimi tuttu ve göğsüne koydu. Ellerim altında atan kalbin benim için attığını bildiğim için içimde oluşan garip his beni gülümsetmişti. Saf aşkı değilde,tarifsiz bir duyguyu hissediyordum içimde. Aşk böyle değildi! Aşk masum değildi. Ben ise aramızda masum bir bağ olduğunun farkındaydım. Ne kadar günahkar olsakta...

"Hissediyorsun değil mi?"

Aramızdaki sessizliği bozan ses tınısı beni iç dünyamdan çekip çıkardığında başımı salladım. "Hissediyorum sevgilim. Çırpınıyor."demiştim ve o da gülümsemiş "Aşkımız ile."diyerek tamamlamıştı beni. İşte buydu,biz birbirimizi tamamlıyorduk. Klasikti ama başka bir kelime dahi bulamıyordum ki anlatmaya onu. Kifayetsiz kelimelerin ne önemi vardı şu an? Hissetsek yetmez miydi?

"Seni çağırmamın çok başka sebepleri var aslında." Önümde eğildiğinde bunu beklediğim için şaşırmamıştım. "Kelimeleri toparlamaya çalışıyorum hala. Evet,"diyerek duraksadı ve devam etti.

"Seninle geçen yıllarım,ki en önemlisi şu bir yıldı,o kadar güzeldi ki. Senin hesabın olduğunu ilk başlarda bilmiyordum ama sürekli keşfetimde senin hesabın vardı. Bir gün hayranları takip ettiğim hesaptan seni takip ettim ve hikayene attığın resim ile anında seni tanıdım. O tombul yanakları nerede görsem tanırdım. Unutmak ne mümkün?" Derin bir nefes aldı. Başını öne eğdi ve kaldırdı.

"Değerlisin,değerini nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum,evrene sığdıramazsın yani elle tutulur birşey olsa. Seni seviyorum,bu laf bile yetmiyor. Ah,kelimeleri cidden nasıl toparlayıp cümle yapabileceğimi bilmiyorum. Bu işlerde biraz kötüyüm sanırım. Neyse. Seninle aynı yatağa yatmam için veya sabah beraber kalkmamız için bu gerekli değil. Resmiyet gerekli değil. Ama sen bundan daha fazlasını hak ediyorsun meleğim. Şimdi,burada senden bir söz istiyorum. Benimle bir ömür bu duyguyu paylaşacağına söz verir misin güzelim?"

"Evet,sevgilim. Söz veriyorum,sana olan duygularım asla sönmeyecek,bir çınar misali uzun zaman duracak,hatta belki artacak."dediğimde bana bakmış ve "Çınarlarında bir gün ömrü biter ama."demişti.

"Bir tane daha ekerim. Onunla büyür sevgimiz,hm?"

"Seni seviyorum." Elime yüzüğü takıp,ayağa kalkmış ardından bana sıkıca sarılmıştı. Etraftan kopan alkış ile etrafta birileri olduğunu yeni anlamıştım. Uzunca sarılıp ayrıldığımız da etrafıma göz gezdirdim. Taehyung ve Jungkook hariç herkes buradaydı. Onlar dünya turuna gitmişti. Babam elinde mendil ile ağlıyor,diğerleri video falan çekiyordu. Gülmüş ve önüme dönmüştüm.

"Dünya turu yalan mıydı?"

"Hayır,gideceğim. Ama,"

Tek kaşımı kaldırmış ve "Ama?"demiştim. "Sende geliyorsun."dediğinde bir durmuş ve gülerek ona sarılmıştım.

Vay be,biz evlenecektik. Evlenecektik yani,evlenmek.

_____________________

Umarım batırmamışımdır... Finale az kaldı...

Angel Boy || YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin