"Evet Jiminie hyung, şimdi de Paris'e gidiyoruz havalimanındayız!"
Taehyung, yanında telefonla konuşan sevgilisine baktı. Bavullarını vermişler bekleme alanında uçağa binmek için oturuyorlardı. Jeongguk ise uçağa geçmeden önce hyunglarını aramak istemişti. Fakat şimdi dudaklarını büzerek sevimli sevimli konuştuğunda Taehyungun içinden sürekli onu öpmek geliyordu."Londra çok güzeldi Hobi hyung! Turistik olmayan yerleri bile turistik gibiydi. Keşke oraya taşınsak-"
Taehyung tek eliyle yanaklarından tuttuğu oğlanın dudaklarını hızlıca öpüp geri çekilince Jeongguk neye uğradığını şaşırdı. Şaşkın şaşkın baktı sevgilisine.
"Jeongguk orada mısın?"
"Hyung ben sizi sonra ararım. Uçağa gidiyoruz."
Telefonu kapatır kapatmaz sevgilisine döndü. "Ne yapıyorsun sen?"
Taehyung omuzlarını silkti "Ne yapıyormuşum? Sevgilimi öpüyorum sadece."
"Öyle şak diye öpülmez ama! Telefondaydım hem, ya hyunglarım duysaydı?"
"Duysunlar bana ne."
Jeongguk gözlerini devirerek önüne döndüğünde Taehyung gülerek kolunu omzundan attı. Yanağını öptü ve eğilerek kulağına fısıldadı, "Sen benim sevgimsin. İstersek daha arsız şeyler de yapabiliriz ve kimse bize karışamaz Jeongguk-shii."
Beyaz tenli oğlanın yanakları alev alırken kurtarıcı gibi gelen anons ile uçağa doğru yol aldılar.
.
Parisin sıcak öğleden sonrası rüzgarı yüzlerine eserken iki genç elele tutuştular. Kimsenin onları umursamadığı kalabalıkta rahatça yürüyebiliyorlardı ve ikisi de oldukça mutluydu. Jeongguk giderek sağlıklı bir şekilde kilo alıyordu ve Taehyung bu durumdan hiç olamayacağı kadar mutluydu.
Jeongguk'un giderek hatları dolgunlaşan yüzüne baktı Taehyung. Yalancı bir hüzünle doldu gözleri ve dudaklarını büzdü, "Jeongguk," dedi, "küçük bir sorunumuz var."
Ceylan gözlü oğlan merakla elini tuttuğu sevgilisine döndü ve cevabı bekleyerek sustu.
"Seni sürekli öpmek istiyorum Jeongguk, buna engel olamıyorum."
Yanakları kızaran oğlan sevgilisini hafifçe ittirdi, "Taehyung söyleme şöyle şeyler!"
"Nasıl şeyler?" diyerek hınzırca yanaştı küçük sevgilisine, "Seni çok sevdiğim, sürekli öpmek istediğim, asla doyamadığım ve hep yanımda olmanı istediğim gibi şeyler mi?"
"Evet Taehyung öyle şeyler." diyerek inatla sevgilisine dikti gözlerini Jeongguk, kollarını da bağlayıp tam bir savunma pozisyonuna geçmişti. Bu sırada hala yürüyor ve Eyfel kulesine giderek yakınlaşıyorlardı.
"Özür dilerim ama buna alışman gerek sevgilim çünkü ömrünün geri kalanında çokça duyacaksın."
Jeongguk gülerek tekrar sevgilisinin elini tuttu. Hava cıvıl cıvıldı, çocuklar ve aileleri koşuştururken sevgililer birlikte dolaşıyordu ve Paris kimileri için güzel kimileri için sıradan bir güne daha ev sahipliği yapıyordu. İnsanların görmek için can attığı, aşıkların simgesi, şairlerin ilham yeri olan kuleye vardıklarında Taehyung hep bu anı beklemiş gibiydi.
"Hey! Hadi fotoğraf çekinelim ve bu günlerimizi ölümsüzleştirelim!" heyecanla söyledi Taehyung.
Jeongguk kollarını kendinen biraz uzun oğlanın beline sardı, "Daha güzel bir fikrim var. Ben seni çekeyim ve sen de sadece benim kameralarıma gülümse." birbirlerine gülümseyerek baktılar ve küçük bir öpücüğü paylaştılar. "Olur."
jeonjk: o benim tek manzaram ❣📸
*bu gönderi yorumlara kapatıldı*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't
RandomJeongguk kendini zayıflatmaya çalışırken Taehyungla tanışır. -texting -instagram -belki düz yazı -muhtemel smut -muhtemel yetişkin içerikli konuşma -taekook