eleven

607 116 78
                                    

Hazırlanıp çıkıyorum,
yüzüm kadar kırışan şemsiyemi açıyorum.

Sokağın sessizliğine, yağmur damlalarına karışıp yürüyorum parka doğru.
Yürüdükçe nefesim daralıyor ama ona karşın atan cesaretli kalbim yürümemi hızlandırıyor.

Parka aynı anda giriyoruz, endişeyle bakıyorsun yüzüme.

Göz altlarımdaki morluklara, yüzümdeki çekilmişliğe acıyarak bakıyorsun.

Bakma bana öyle Chan, acıma bana.

Yağmuru umursamadan kapatıyoruz şemsiyeleri oturuyoruz salıncağa.

Yavaş yavaş sallanırken anlatmamı bekliyorsun, her zaman böyle anlayışlı olmuşsundur.

Ağzımı açıp kapatmam sonucunda sinirleniyorum kendime, bu yağmurda onu buraya getirmişsen anlatmalısın Minho diye.

Başlıyorum anlatmaya, ne zaman aşık olduğumu, neyine aşık olduğumu, her şeyi.

İlk on beş dakika susuyorsun, ölüm gibi geliyor zaman.

Bakışlarını bana çevirip ayağa kalkıyorsun.
Kızıyorsun bana, biz kardeştik diyorsun.

Senden duymayacağım şeyler duyuyorum Channie, hak etmedim bunları.

Elimde olsaydı en iyi arkadaşıma aşık olmazdım.

cingulomania Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin