İyi ki var/yâr oldun.

12 2 0
                                    

(Rüzgar'dan)

"Günaydın anneannem. Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Zamanın var mı?"

Anneannem kahvaltı yapıyordu. Dün dediğim gibi uyandıktan sonra ilk işim buraya gelmek olmuştu. Anneanneme arkasından sarılıp yanağına bir buse kondurdum. Sonra karşısındaki sandelyeye oturdum.

"Bu ne güzel bir sürpriz torunum. Tabiki konuşabiliriz. Ama öncelikle-"

Evin çalışanı Melek Hanım'a döndü.

"Melek Rüzgar'a bir tabak getirir misin?"

Hemen söze girdim.

"Ben kahvaltı yapmayacağım. Ama bir kahve alabilirim Melek Hanım."

Anneannem bana doğru döndü.

"Evet, anlat bakalım."

"Anneanne biliyorsun küçüklüğümden beri hayatımda sen, Uzay ve Eda'dan başka kimse olmadı. Size değer veriyordum. Başka birisine de gerek yoktu aslında. Ta ki-"

Sözümü kesti.

"Batı'yı görene kadar."

Şaşırmıştım.

"Sen, nasıl...Eda mı söyledi?"

"Hayır birisi söylemedi sadece hissettim. Gözlerinde o vardı, fark etmiştim. Şu iki hafta ise her an patlayacak bir bomba gibi dolaşıyordun. Şimdi bu kadar mutlu isen bulmuşsun kaybettiğin yönünü."

"Buldum ve o yön Rüzgar'ı çok seviyormuş anneanne. Korkum hislerime karşılık vermemesiydi. Ama o beni sevdiğini söyledi. Birlikteyiz şuan."

"Sizin için çok mutluyum oğlum. Elinizde şuan en değerli duygu var. Gerçek sevgi. Sakın bırakmayın birbirinizi. Çok sevin."

Ayağa kalktım, anneannem de kalktı. Sımsıkı sarıldım. O sırada Melek Hanım kahvemi getirmişti. Anneannemden ayrılıp masaya bırakılan kahvemden bir yudum aldım.

"Gelecek misin bugün şirkete?"

"Bu hafta gelmeyi düşünmüyorum. Evden çalışacağım."

"Tamam olur."

Kahvemden bir yudum daha alıp fincanı masaya bıraktım.

"O zaman ben gidiyorum anneannecim. Görüşürüz."

"Görüşürüz oğlum."

Dışarı çıktıktan sonra paltomun cebindeki telefonu alıp Batı'yı aradım. İkinci çalışta açtı.

"Günaydın İlk Batı."

"Günaydın canım. Neredesin?"

"Anneannemin yanından çıktım şimdi. İnşaat alanına geçeceğim. Sen?"

"Ben şirketteyim şuan. Birazdan geçerim. Mira aradı. Gelecekler. Orada buluşuruz o zaman."

"Tamam ama erken gel."

"Nedenmiş o?"

"Özledim."

"Tamam o zaman, ben çıkıyorum şimdi."

"Bekliyorum."

...

Arabayı park edip indim. Temeli atılmış inşaata doğru ilerledim. Bir sıkıntı görünmüyordu. Hızlıca ilerleyip Batı'yı gördüğüm o ilk yere gittim. O gün beyazlar içinde bir melek gibiydi. Etkilenmiştim. Ama gururumu ezip geçmek zor olmuştu benim için. Ama şuan iyi ki diyorum iyi ki.

İlk BatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin