The Pervert and the Yandere (BL)(Türkçe Çeviri) (TAMAMLANDI)

Bölüm 2: Tartışma? Kan Kokusu?

"Ahh ..." Yan kapıdan belirsiz inleme sesleri geldi.

Lin HaoMiao gözlerini kapattı, parmakları sert penisinin etrafına dolandı, yukarı ve aşağı doğru sarsarak Wen Wen'in sıcak arka deliğini ve ince köprücük kemiğini hayal etti ... Ondan sadece bir duvar uzaktaydı, şuan yüzü erotik bir ifadeyle dolu olmalıydı, öyle değil mi ? Aynen bu şekilde … ona baktığını hayal ediyordu… 

"Ahhh ... Yan Xu ..."

Lin HaoMiao gözlerini açtı ve ellerinin hareketi bir an durakladı.

O ince dudaklar o sırada başka birinin adını haykırıyordu.

Kendi adı olsaydı ... Lin HaoMiao dudaklarını yaladı, Wen Wen'in genellikle soğuk olan yüzünü düşündü, kendisine bakıyor ve yumuşak bir sesle 'HaoMiao ...' diye bağırmak için ağzını açıyordu.

“… Kahretsin…” Lin HaoMiao aniden burnunu kapattı. Burun kanaması vardı!

Otuzbirini ertelemek zorunda kaldı ve kanamayı durdurmak için tuvalete koştu. Burnunu kağıt mendillerle doldurup buz tutmak biraz zamanını aldı. Lin HaoMiao da sertliğini kaybetti, bu yüzden ışığı açtığında odasından gelen ışığın diğer odayı aydınlatmasını önlemek için deliği tıkamak üzere duvarın köşesine gitmeye hazırdı. Bu asla unutmadığı bir şeydi, fark edilmemeliydi.

Pat—

Yandaki kapıdan bir su bardağı ya da yere düşen bir şeyin ani sesi duyulabiliyordu, Lin HaoMiao dondu, elindeki kumaş bile yere düştü ve orada ne olduğuna bakmak için hemen yan duvara koştu.

Şu anda yüz yüze durmuş bir şey hakkında tartışan iki kişi gördü. Aceleyle kulağını duvara dayadı.

"Yani ayrılık seksi için mi buradasın?" Wen Wen'in sesi az önceki duygusal halinden hızla değişti, cehennem kadar soğuktu ve biraz titriyordu.

"Bu çok kaba, böyle deme ... Ben ..."

"Evlenmek için gidiyorsun!"

Yan Xu adlı erkek arkadaşı için, Wen Wen'in kontrolü kaybettiğini ilk kez görüyordu, genellikle Wen Wen nazik ve itaatkardı, ses tonu hiç bu kadar soğuk olmazdı.

"Ayrıca yeni mezun olduğumu ve iş bulamadığımı da biliyorsun. Kadının babası bir şirket yönetiyor. Ve… Daha önce ailemi sorguladım, eşcinsel olayını hiç kabul edemiyorlar, bu yüzden gerçekten yapacak bir şeyim yok. "

Wen Wen bir süre sessiz kaldı, ses tonu biraz sakinleşti, "Beni en son gördüğünde bana havlayan orospu mu?"

"Böyle söyleme!" Lin HaoMiao, Yan Xu'nun biraz sinirlendiğini duydu, “Biz… En son sadece kahve içmek için buluşmuştuk, sen gelir gelmez, her tarafına su fırlattın. Kızması normaldi ... "

"...Bunu gündeme getirme."

Bu adam tam bir pislik!

Wen Wen'in yerine bu Yan Xu'yu dövmek için sokağın karşısına koşmaya sabırsızlanıyordu! Bu yüzden hemen duvardaki deliği tıkadı, sigara içiyormuş ve aşağıya iniyormuş gibi davranmak üzere ceketini giydi ve koridora çıktı. Pisliğin çıkmasını beklemeye, onu dövmek için bir köşe bulmaya ve yüzüne mor bir renk vermeye hazırdı!

Sonuç, tüm vücudu soğuyana kadar dışarıda bir saat bekledi, ancak Yan Xu dışarı çıkmadı.

Olamaz. Uzlaştılar mı?

Lin HaoMiao dişlerini gıcırdattı. Yarım paket sigara içmişti ama kimse dışarı çıkmamıştı, bu yüzden tekrar içeri girdi.

Asansör 11. kata ulaştı, kapı açıldı, Lin HaoMiao yukarı baktı ve Wen Wen'in evinin kapısının açık olduğunu gördü.

Geri dönmeli miydi? Çıkan kişinin Yan Xu değil, Wen Wen olduğunu gördü.

Beklenmedik gerçek şans karşılaşması Lin HaoMiao'yu anlık olarak bir şaşkınlık haline getirdi, "Hey, iyi akşamlar ... Sen, gidiyor musun?"

Wen Wen, vücudunun sadece yarısını kapıdan dışarı doğru eğdi, asansörün önündeki Lin HaoMiao'yu gördü, gülümsedi ve şöyle dedi, “Ah, aslında çöpü çıkarmak istedim, ama dışarının bu kadar çok soğuk olmasını beklemiyordum. Görünüşe göre bir palto giymem gerekiyor. " 

Lin HaoMiao, Wen Wen'in kapısının gümbürtüyle kapandığını gördüğünde henüz yanıt bile verememişti.

“……” Lin HaoMiao kaşlarını çattı, O koku neydi?

Kendi üzerinde duman kokusu vardı ama şimdi açıkça başka bir şey kokuyordu ...

Kan?

Kavga edip sonrasında yaralanmamıştır, değil mi? Lin HaoMiao Wen Wen ve onun küçük vücudu için çok endişeliydi, bir kavga durumunda kesinlikle acı çekecekti, Ah!

Wen Wen'i selamlamak isteyen Lin HaoMiao, kapıya gitmekten korktu. Gerçekten barışmış olsalardı, kapıyı çalmak onun için ne kadar utanç verici olurdu?

Bu yüzden bir süre dolaştı ve dairesine girdikten birkaç saniye sonra Wen Wen'in kapıyı açtığını fark etti. Wen Wen, beyaz eldivenler giymiş, dışarı çıkarken büyük bir çanta taşıyordu.