The Pervert and the Yandere (BL)(Türkçe Çeviri) (TAMAMLANDI)

Bölüm 6: İyi Bir İlişki Bile Olsa Kötüleşecek ve Çürüyecek

Lin HaoMiao'nun kafası biraz karışıktı, hâlâ uyanmadığını düşünüyordu...

Bu açıkça oynadığı oyundu! Burası oyundaki karakteri 'Su Nehri'nin devre dışı kaldığı yer olan Kale'nin yanındaki soğuk buzlu otlaktı!

Panik içinde etrafına baktı ve giydiği kıyafetlerin büyücü cübbesine dönüştüğünü ve elinde bir asa olduğunu gördü. Sonra tüm bu büyü becerilerinin kafasına kazındığını fark etti ve şimdi karakter sayfasını da görebiliyordu.

Önce rüya gördüğünü düşündü sonra halisünasyon olabileceğini düşündü ve en son delirdiğini düşündü.

Uzun bir düşünmenin ardından kabul etti. Özetle oyun dünyasına girmiş ve çıkamamıştı.

İlk paniğin ardından, Lin HaoMiao yavaş yavaş sakinleşti, karakter seviyesi maksimumdu, koca bir sürü olmadığı sürece büyülü canavarlarla yüzleşse bile, hayati tehlikeyle karşılaşmamalıydı.

Ama sırt çantasındaki diriliş iksirlerinin, şehir dönüş kuponlarının ve ışınlanma becerilerinin tamamen ortadan kalktığını gördü ve tahmin etti... eğer şimdi oyunda ölürse, muhtemelen ana şehirde dirilmeyecekti gerçekten, doğrudan ölecekti.

Hayatını riske atmaya cesaret edemeyen Lin HaoMiao, sadece kendisi gibi insanlar olup olmadığını ve Wen Wen'in bu oyunda olup olmadığını öğrenmek istedi.

Kale'nin bulunduğu konumdan, kuzeyden güneye koştu, çünkü loncanın yerinin Alsas şehrinin güney tarafı olduğunu hatırladı.

Yürümek çok yavaş ve tehlikeliydi, ancak parasının tamamı boşaltılmıştı ve sadece yol için para karşılığında satmak üzere bazı düşük seviyeli sihirli eşyalar almak için savaşabilirdi.

Yolda onunla aynı şeyi yaşayan "oyuncuların" birçoğuyla tanıştı. Oyun o hafta giriş yapan herkesi, bölgeden bağımsız olarak içine çekmiş ve hepsini bu dünyada toplamış gibi görünüyordu.

Lin HaoMiao bu haberi aldıktan sonra daha da acelesi vardı, Wen Wen, Alsas Şehri'nde uyanmıştı, ama Lin HaoMiao oraya koştuğunda nerede olduğundan emin değildi.

Oyunun sohbet kanalları ve özel mesajlaşma arkadaş sistemi ortadan kayboldu, bu yüzden birini bulmak gerçekten bir kader meselesiydi. Lin HaoMiao sonuna kadar yürüdü, herkese sordu ve hatta birkaç kaza yaşadı, neredeyse ölüyordu. Sonuçta güney onu bazı ormanlardan ve çöllerden geçiriyordu, o bir büyücüydü, bu yüzden tehlikeli durumlarla karşılaştığında, bir ekibi olmadan onlarla yalnız baş etmek zordu.

Yemek yemeye ihtiyacı vardı, uyuması gerekiyordu, sağlık puanı yoktu, yeterince büyü puanı yoktu ve hayatı tamamen kendi  tahminlerine ve yeteneğine bağlıydı… aynı gerçek dünyada olduğu gibi.

Lin HaoMiao elini sıktı. Bunun neden olduğunu bilmiyordu ve geleceğin ne getireceğini bilmiyordu.

Lin HaoMiao sadece Wen Wen'i bulmak istiyordu. Dünyanın çok büyük olmasından korkuyordu ve onu hayatının geri kalanında bulamaması onu Wen Wen'in cesedini bulmaktan daha çok korkuttu.

Wen Wen ölürse, Lin HaoMiao da arkasından huzur içinde ölebilirdi. Ama onu bulamamak, o kişiyi görmek için yaşamak ve cesedini görünceye kadar onunla ölmek umuduyla aramaya devam edeceği anlamına geliyordu.

Ve aslında, Wen Wen, Lin HaoMiao'dan uzak değildi, o ve Zhao Guan Meng başlangıçta birlikte hareket ediyorlardı, bir yerde toplandılar çünkü loncadaki insanlar orada bir araya gelmişti ve sonrasında bir kavga olunca oradan ayrıldılar. Zhao Guan Meng ve Wen Wen kuzeye doğru gittiler.

Ancak, başka bir kişinin gelmesiyle kısa sürede hızları yavaşladı.

Chen Su olarak adlandırıldığını iddia eden bir genç, kendisinin bir rahip olduğunu ve gruba çok yardımcı olacağını ve o ikisine katılmak istediğini söylemişti.