Arabaya binip gazı köklediğim gibi bildiğim adrese doğru sürmeye başladım.
Bir şey olmuştu ve deli gibi ağlıyordu bundan emindim. Çünkü o ne zaman göz yaşı dökse benim içim yanar, kalbim ağrırdı. Bunun sebebini hep anneme bulmuştum fakat değil miydi ?
Aslında her şeyi bildiğimi sanarken hiçbir şeyi bilmediğimin farkındaydım.
Bütün bu olanların annemin anlattığı gibi olmadığına emindim. Hoseok'un ben yokken sürekli birisi ile konuştuğu, para edecek değerli eşyaları satması ve anneme kötü davranması inanacağım türden şeyler değildi.
Ama o benim annemdi tanrım !
Neden bana yalan söylesindi ? Hoseoku ne kadar sevdiğimi bilirken neden ayırmak istesindi ?
Annemin varlığı evliliğimizi günden günden uçuruma sürüklerken ne yapmalıydım ? İkisinden de vazgeçmeye niyetim yoktu fakat vazgeçmek zorunda kaldım. Çünkü ne annem ne de hoseok geri adım atmadı.
Arkadaşlarının yaşadığını bildiğim evin ziline bastım ardı ardına. Çok geçmeden pembe saçlı bir çocuk kızarık şiş gözleri ile açtı kapıyı.
"Hoseok nerede ?"
"Sanane ?"
"Bak onu görmem lazım izin ver gireyim."
Gür bir kahkaha attı.
"Eserini mi görmek istiyorsun, tabii bu en doğal hakkın."
Onu ardımda bırakıp içeriye girdim. Zaten göt kadar olan evde tek bir oda vardı. Önünde durup elimi yasladım kapıya hissetmek ister gibi.
"Hoseok."
Nefes alışverişini hissediyordum.
"Ağlıyorsun değil mi, canın yanıyor yine."
Kapı koluna uzandım ama bir el engel oldu bana.
"Hepsi senin yüzünden olmuşken şimdi gelmiş ne yapmaya çalışıyorsun ?"
"Adın ne ?"
"Taehyung, ama bu seni hiç alakadar etmez."
Güldüm. Çatık kaşları ve büzgülü saçları ile sahte kabadayılar gibi görünüyordu.
"Ne oldu anlat."
"Hah ! Adamın rahatlığına bak deliricem aq."
Daha sonra beni ittirip kapının önüne siper etti kendini.
"Annen olacak o pisliği yaralamaya giden bendim."
"Sen ne-"
"Hoseok hyungun haberi bile yoktu. Annen olayı abartıp kendini dövmeseydi hiç de olmayacaktı muhtemelen."
"Ne ?"
"Şaşırmış gibi yapma bana. Bunca yıldır o kadının nasıl bir ruh hastası olduğunu anlamamış gibi davranma. O kadın gözümün önünde kendi kafasını yardı, kendine bunu yapan sevmediği birine neler yapar kim bilir ?"
"O jungkook olacak gerizekalı kuzenin kanıt yok diye inanmadı bize."dedi pembe saçlı çocuk.
Duyduklarım şok etkisi yaratmış olsa gerek titriyordum. Benim annem cidden yapmış olabilir miydi ?
"Onunla konuşmam lazım."dedim kapının ardını işaret ederek.
"Onu üzecek tek bir söz edersen yemin ederim boğarım seni."dedi taehyung.
"Etmem."
Pembe saçlının yanına ilerleyince vakit kaybetmeden içeri girdim. Tek kişilik yatakta cenin pozisyonunda uyuyordu. Gümbürdeyen kalbimi görmezden gelip iyice yaklaştım yanına. Kokusu doldu burnuma, yemin ederim parçalara bölündüm sandım.
Ağlamaktan şişmiş gözleri kapalıydı fakat ben kahverengi irislerini görmüş gibi acı çektim.
Onu özlemiştim.
Saçlarını okşayıp güzel yüzünü sevdim. Zayıflamıştı. Tıpkı benim gibi o da yemek yemiyordu belli ki.
"Hobi."dedim beni duymayacağını bile bile.
"Seni çok özledim."
Sizi seviyorum 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Retrouvailles | Sope
FanfictionSeverek evlenen Sope çifti Hoseok'un fitne fesat kaynanası yüzünden ayrılır. Texting/düz yazı | Tamamlandı | | Jikook | | Namjin | #1 sope 270521 #1 namjin 170521 #1 jikook 250522