Onu sevip sevmediğim sorusunun cevabını bilmesine rağmen sık sık sorarak yanıtı dudaklarımdan duymayı severdi.
Seviştiğimiz bir günün gecesinde, Yibo'nun bu sefer her zamanki sorusuna ufak bir detay eklediği gözümden kaçmış değildi. "Beni herkesten çok mu seviyorsun?"
Duraksadım. "Elbette."
Sevgilim, elbette ki değişikliğimi sezmişti ve dudaklarını büzmüş, kaşlarını hafifçe çatmıştı. "Zhan'ım... Bir sorun mu var? Se- seni birisi mi üzdü yoksa..."
"Hayır bebeğim, hayır." İç çekerek çıplak omuzlarını okşadım. Dokunuşlarımın ve öpüşlerimin içimdeki huzursuzluğu ona hissettirmemesini, bunu gizlemesini umuyordum.
Böylece, aramızdaki gizlenmiş hüzne dudaklarımla maskelenmiş başka üzüntüler de saklanmış oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lulu [Yizhan.]
Short Story"Böyle karanlık bir dünyaya nasıl doğdun sen öyle," dedi. "Ne senin ışığını hak ediyoruz, ne de seni kirletmeyi." [yizhan- short story]