Farklı Bir Kaçış

1.3K 122 329
                                    

not: [y/n] sizin isminiz

[Korku]

Ray elini sıktığında titreyen ellerini sakinleştirmek için elinden geleni yaptı. Gracefield evinde son günün olmasının verdiği üzüntüyü hissederek neşeyle gülümsedin.

"Hepinizi özleyeceğim," Ayaklarına bakarak üzgün bir şekilde kıkırdadın. "Sizi her hafta bilgilendireceğime söz veriyorum!"

Küçük çocuklar sessizce burnunu çekti, Norman ve Emma üzgün bir şekilde gülümsediler. Ray hala elini sıkıyordu, tutuşunu gevşetmiyordu.

"Yeni aileni bekletmek istemeyiz, [Y/N]" Anne kafana hafifçe vurarak dedi. Anne'nin mor gözleri Ray'in yüzüne dikildi.

Koyu gözleri onun yaptığını hiç görmediğin bir duyguyla kocaman açılmıştı. Ray seninle daha fazlasını yapabilmeyi diledi.

Ray seninle başka bir gün geçirmek istedi, sadece ağacın yanında oturup yumuşak bir melodi mırıldanmanı dinleyerek. Ray senin varlığın yanındayken kitaplarını okumak istedi.

Seninle daha fazla zaman geçirmeyi, birlikte yemek yemeyi, kıyafet katlamayı, seninle birlikte olmayı içeren her şeyi diledi. Ray soğukkanlılığını kaybetmek istemedi ama yapamadı ve gözyaşlarının gözlerine battığını hissetti.

Ayrılışın aniden ve beklenmedik bir şekilde duyuruldu. Bir aile sizi olgunluğunuz ve her şeye olan saygınlığınız için sizi çocuğu olarak seçmişti.

Anne, ailenin on iki yaşına gelene kadar beklemeyeceğini söyledi, seni bu kadar çok istiyorlardı..

"Hoşça kal, Ray..." Elini sallamadan önce onun elini sıktın.

Sözlerinde boğulan Ray, boğazını temizlemeyi başardı. "Gitme..." sesi fısıltının çok az üzerindeydi, çocukların onu duymasından utanıyordu.

Norman Ray'in neden böyle davrandığını merak ediyordu. Emma'da atıldı, Ray'i daha önce hiç bu kadar kıpır kıpır görmemişti.

"Bavulunu unutma, [Y/N]." Anne kapıyı açtı. Yüzünde yumuşak bir gülümseme var, sabırla bekliyor.

Kollarını Ray'in etrafına son bir kez doladığında, kalbinin ağrıdığını hissettin. Alnını onun titreyen omuzuna yasladın, nasıl koktuğunu ezberlemek için elinden gelenin en iyisini yaptın. Bir miktar vanilya vardı..

Ray'in kolları omuzlarına dolanmış, seni sıkıca sarıyordu."Ben çok üzgünüm..." Sesi titriyordu, Ray'in kaşları kederle çatıldı "[Y/N], beni bırakma..."

"Oh, Ray..." Mutlu bir şekilde iç çektin.

Elini sırtına bastırarak seni ona mümkün olduğunca yaklaştırdı. Kekemelik bir hal aldı, Ray gözlerini kapattı. "Ben... Ben seni seviyorum. Gitme..."

Sol kulağına fısıldadı, onun bu sözleri kalbine battı. "Ben de özür dilerim, Ray..." Yanağından aşağı bir gözyaşı aktığını hissettiğinde, onun itirafına üzgün bir şekilde kıkırdadın. "Başka seçeneğim yok."

Kendini ondan uzaklaştırdın ve şapkanı sabitledin. Ray çekilemedi, sensiz çok soğuk hissetti.

"Gelecekte görüşeceğiz..!" Bavulunu kaparak herkese parlak bir gülümseme verdin.

Çocuklar yumuşak tezahüratlar yaptı, bazıları güldü, bazıları gözyaşlarını silmek zorunda kaldı.

Anne sana gülümsedi "Gitme zamanı." Anne'ye bakarken sırıttın ve başını salladın. Arkanı dönüp son bir kez el salladın.

"Yakında görüşürüz!"

Vedalaşmanın zor olduğunu biliyordun, bunu aştın ve hallettin. Arkadaşlarına arkanı döndün, bütün gözlerin senin üzerinde olduğunu hissettin.

Anne dışarı bir adım attı, eli kapı kolundayken onu takip etmeni bekledi. Gecenin yaklaşan karanlığına adım atarak kapı çerçevesinden geçtin.

Nihayet yeni bir eve gideceğin için mutluydun ama acı-tatlı..

Gece havası serin ve berraktı. Anne'nin lambasından gelen ışık yumuşak, sıcak bir turuncuydu. Tepede Anne'nin arkasında yürüdün, Ray'in sözleri kafanda yankılandı.

Neden üzgün olduğunu merak ettin.

༶•┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈•༶

Ray o gece uyuyamadı. Ertesi sabah yemek yemedi. Emma ve Norman onu dışarıya çıkarmaya çalıştı ama Ray yatağından kalkmadı bile.

Küçük çocuklar Ray'in hastalandığından endişe ettiler, bir hayalet kadar solgundu. Ray tek kelime dahi konuşmadı.

Koridorlarda yürürken, Anne başını odaya uzattı. Ray'in ona dönük, yan yattığını gördü.

Anne boş boş baktı, bakışlarını Ray'in vücudunda gezdirdi, nefesi sığdı, siyah saçları bir karışıklık içinde yüzünü kaplamıştı.

"Ray," Anne ona seslendi.

Cevap vermedi

"O biliyordu," Anne tepkileri izliyordu. "[Y/N] kasıtlı olarak testlerde başarısız oldu, kendini göndermek istedi."

Ray kılını bile kıpırdatmadı.

"[Y/N] sadece merak etmişti, cevaplar istiyordu." Anne usulca iç çekti. "[Y/N] akıllı bir kızdı."

Ray sessizdi.

Anne Ray'in bunu üç gün içinde atlatacağını düşünerek umursamadı. Dikkatini diğer çocuklara çevirdi ve odadan uzaklaştı.

Ray'in gözleri zar zor açıktı. Aklı başka yerdeydi, düşünceleri anılardan anılara kayıyordu. Yanaklarında ki tuzlu göz yaşları artık kurumuştu.

Kopmuş hissetti, dağılmış hissetti. Ailesinin gönderilmesini görmek ona acı veriyordu.

"[Y/N]," Ray adını söyledi. "Onun yerine ben olmalıydım."

Ray bir şeyler yaparsa işlerin değişebileceğini biliyordu. Keşke onunla planın hakkında konuşsaydın, belki bugün durum farklı olurdu.

Artık bu sırrı arkadaşlarından ne daha ne kadar saklayabileceğini bilmiyordu. Ray herkesin dışarıyı bilmesini istedi, artık bir yalanı yaşamak istemiyordu.

Yatağa oturmak için kendini yukarı itti.
Bomboş hissediyordu. Bakışlarını duvarda asılı olan takvime kaydırdı.

Onlara ne zaman söylerdi? Önce kime söylerdi? Ona inanırlar mıydı? Sayılarda güç vardı, belki hepsi birlikte kaçabilirlerdi?

Ray bir sonraki çocuk sınır dışı edilmeden önce ne kadar vakti olduğunu bilmiyordu. Çocukları düşünerek onların doğum günlerini ezberlemişti.

Connie'nin ki geliyordu.

Planını harekete geçirmesi gerekiyordu. Norman ve Emma'dan başlayacaktı. Ama nasıl?

༶•┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈•༶


Ray Oneshot Kitabı [The Promised Neverland]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin