Zamanın birinde
Belki de hiç yaşanmamış,
Hiç görülmemiş,
Fırtınanın temelleriydik biz...
İzzet GÜNAY' ın, Türkan ŞORAY' a dediği gibi;
"Çok eskiden rastlaşmalıydık " değil
Çok eskiden rastlaşmamalıydık,
Rastlaşmamalıydık ki şimdi biz olalım...
Yeniden kırılmasın bütün hayallerim,
Yıkılmasın bütün düşlerim,
Tükenmesine bütün ümitlerim diye,
Neyim varsa gökyüzüne bıraktım...
Unuttum seni diyemem,
'Her aşk birgün unutulur' lafı ise;
Bence külliyen yalan;
Büyük aşklar unutulur mu ki hiç?
Bitti diye seni suçluyamam,
Hain bir yüreğin bana yaptıklarıydı bu,
Dedim ya unuttum diyemem,
Sadece alıştım çünkü...
Ben aşkı nefis elinden değil,
Gönül yüreğinden öğrendim.
Ben aşkı hiç bitmesine diye değil,
Gerçekten aşk diye öğrendim...
Mayınlar gibiydik bizde,
Başta çok sessiz,
Sonra bir yıldız gibi kaydık,
Şimdi bizde mehtabın yolcularıyız...
Kapıldığımız okyanuslar oldu elbette,
Değişik limanlara yelken açtık,
Belli belirsiz karmaşıklar yaşadık,
Ama nereye gittiysek Mehtabı hep bulduk...
Mehtap dediğin sıradan birşey,
Sıradan insanlar için.
Mehtabın bu dizelerde bulunma nedeni ise,
Bizim gibiler için...
Görüşürüz, hoşçakal,
Haddinden fazlada elveda,
Ama dedim ya,
Çok eskiden rastlaşmamalıydık biz...
BÜŞRA YILMAZ...