5. Bölüm

6.9K 247 71
                                    

Medya: Beren'¡n akşam yemeğinde yediği elbise.

Beren'in Ağzından;

Gözlerimi açtığım da gene bir hastanede gözlerimi açtım sandalyede uyuyan bir adet Berke ve koltuklarda uyuyan iki adam biri babam diğerini tanımıyorum belki de Berke'nin babasıdır.
Berke elimi tutuyor ve uyuyor bu görsel çok güzeldi. Onu uyandırmadan onu izledim, sonra da üstümdeki örtü ile Berke'yi örttüm anında gözlerini açtı ve

'Beren iyimisin güzelim, canın çok acıyor mu?' dedi.
Ben ise yanağımı elimle tutarak

'yanağım çok acıyor sürekli tokat attı en sonunda bayıldım galiba dayanamadım Berke' dedim ve onun kollarına bıraktım kendimi. Bana sıkıca sarıldı onun kokusunu çok özlemişim, sonra babamlar uyandı ve yanıma geldiler beni o adamla tanıştırdı babam, doğruymuş Berke'nin babası Bülent amcaymış.

Babam bana döndü;
-kızım seni çok özledim senin kaybolduğunu öğrenince, çok korktum hemen korumalara haber verdim ve ortalığa saldım, ve Berke de adamlarını etrafa saldı ve seni o itin elinden kurtardı.
Berke olum sana da minnettarım çok sağol olum. Dedi
Ben de gülümsemeye çalıştım ve babama;
+Baba o adamlar kimdi neden beni kaçırdılar, benim bilmediğim birşey mi var burada. Diye sordum hepsi birbirine baktı ve Berke lafa atladı.
-Eve gidince herşeyi öğreneceksin, şimdi yorma kafanı serum bitsin eve götüreceğim sizi bitesiye kadar biraz daha dinlen kapat gözlerini. Dedi ve kafamı salladım acaba ne oldu ne vardı çok merak ettim ama hemen uyudum.

Hastaneden çıtkı Berke'nin kollarındaydım gözümü açtım ve bana ciddi bir şekilde bakıyordu arabasına geldik ve beni öne oturttu ve alnıma küçük bir buse kondurdu. Bu adam beni delirtiyordu, bir mafya nasıl bu kadar sakin yardımsever olabilirdi ki. Aşıktım bu adama galiba zaman geçtikçe daha çok seviyordum.

Eve geldik ve beni kucağına aldı ve ben ona;

+Hadi ama Berke ben yürüyebilir indir artık yürüyeyim, bebek değilim ki elinde taşıyorsun beni. Dedim

-Güzelim bebek değilsin ama kuru çırpı gibisin ayakta duracak halin yok nasıl yürüyeceksin ki. Dedi çapkınca sırıtarak.

Babamlar da içeri girdi ve Berke beni koltuğa oturttururken kulağıma 'Bir daha bu kadar kısa şort ya da kısa şeyler gitmeyeceksin Beren' dedi.

Şaşırdım ve yanıma oturdu yastığı bacaklarımın üstüne koydu. Babamlara baktığım da Bülent amca ile birlikte birbirini dürtükleyip gülüyorlardı. Ne oldu bunlara şimdi, ben dayanamayıp babamlara,
-Hadi artık baba ne oldu bana anlatır mısınız artık cidden korkmaya başladım, bir sırtınız var ve benden mi saklıyorsunuz? Dedim.

Babam derin bir of çekerek.

+kızım büyük tepki vermeden lafımı kesmeden beni dinle, biliyorsun ki Berke'ler mafya, yani Bülent Bey'de öyle. Bizim de ortaklarımız hem iş de hemde şirketlerde, yani bende mafyayım ve bizim çok fazla düşmanımız var bu korumalar bu yüzden korumalar olmasa işimiz bitmişti bile. Dedi ve ben ağzım açık şekilde babama baktım benden nasıl sakladı böylr birşeyi neden böyle yaptı ben ondan hiçbirşeyi saklamadım hepd söyledim ama babam benden mafya olduğunu gizlemiş.
-Ve sende benden herşeyi gizledin baba, lanet olsun neden böyle birşey yapma gereği duydun, neden sakladın ben sana herşeyi mi anlattım sen benden mafya olduğunu gizledin. Bende seni cidden bir iş adamı Mimar sanmıştım. Ama benim babam da mafyaymış. Dedim ve ağlayarak odaya çıktım. Odaya girdim kapıyı kilitledim yüksek sesle müzik açtım ve ağlayarak onu dinledim candan bakındım. Neyseki gece değildi. Sonra kapı tıklama sesleri geldi, birisi bildiğin bağırıyor, pardon anırıyor. Ve bu kişi ise Berke'ydi.

Ansızın Gelen MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin