4-Etkilenme~JK

15.6K 557 362
                                    

Merhaba herkse yine erken atmak istedim yine atamadım
İyi okumalar

Jungkook*

Hayır hayır kalksana mal...... yok ya olmuş olamaz gerçekten ağzına.....ağzıma.... salaksın Jeon Jungkook geçerek bir salak.

Geç kalmış olmalıydım olamaz ve artık eskisi kadar boş vaktim olmayacaktı Jimin'in dediğine göre ağğğğ

Kendi kendime söylenirken birden saate bakmak için baktığım telefonumda Jimin'in atmış olduğu mesaja baktım ve işte şimdi bitmiş olabilirdim

Cimcim:
Kook 10 dakika içinde hemen şirkete gel acilen. Katılan gereken çok önemli bir görüşme var. Taehyung'u bekletme bence zaten dün geç geldin bu sefer kızabilir. Hemen uç ve gel

Neee? Okuduğum şeyle kalkıp aşağıya merdivenleri üçer üçer indim ve önüme gelen ilk siyah-beyaz spor ayakkabıyı ayağıma geçirip koşmaya başladım. Yatak odamda ki koltukta uyuduğum için sırtım biraz ağrımıştı ama artık hissetmiyordum. Arabayı bile almadım çünkü 3 dakikam vardı ve ben tam da Jimin'in dediği gibi uçmalıydım. Neyse ki şirket evime yakındı.

Çok hızlanmıştım önüme geçen herkesi öldürebilirim galiba. Hafif rüzgar ve hızımın da etkisiyle zaten karışık olan saçlarım inek yalamış gibi geriye yapışmış bir şekilde kalmıştı ve eminim ki birbirine karışmıştı hemde baya.

Şirkete varıp hemen içeri daldım ve asansöre bindim. Neyse ki asansör hemen ben yanına geldiğimde aşağı gelmiş ve içinden bir kaç kişi inmişti. İnanamıyorum resmen 2 dakika içinde şirkete varmışım ve bence ödülü haketmiştim mesela kahvaltı?

Evden hiçbir şey yapamadan çıktım. Bir dakika hiçbir şey....!!?? Kahvaltı mı? Şimdi midemi düşünecek vaktim yoktu hemen asansörden inip sondaki odaya yaklaştığım sırada yavaşladım ve derin bir nefes alarak içeri girdim.

Bay Taehyung ve başka biri beni bekliyor olmalılardı ki ben içeri girince adam hemen bana dönüp sırıttı ama Bay Taehyung pek hoşnut değildi sanırım sinirle kaşlarını çatıp bana baktı ve oturmam için eliyle yanındaki sandalyeyi işaret etti. Hemen oturdum ve Bay Taehyung'a baktım ve sonra da karşımda ki aptal aptal gülen adama.

......

Yaklaşık yarım saattir onları dinliyordum onlara öyle görünüyor olabilirdi ama hiçbir şekilde bu sıkıcı konuşmaları dinlemedim sanırım hala uyuyordum ve o arada aklıma dün akşam yaşadıklarımız ve Bay Taehyung geldi. Tam o sırada Bay Taehyung'un bacaklarıma değen eliyle irkildim ve ona baktım o da bana baktı ve sadece boş bir ifadeyle tekrar karşısında ki adama baktı.

Sonunda neden çağırıldığımı anlayabileceğim konuya değinildiğinde gözlerim anında Bay Taehyung'un ateş saçan gözlerini buldu ve korkuyla tekrar önüme baktım olacakları bekledim. Karşımda ki adam ve Bay Taehyung arasında bir sıkıntı yoktu yani öyle görünüyordu taa ki adam şu cümleleri iğrenç ağzından çıkarana kadar

"Bay Kim duyduğuma ve araştırmalarım göre fotoğrafçınız yani Bay Jeon işinde gerçek bir uzmanmış. Çekilen fotoğraflardan da anlaması kolaydı benim için. Sizden birşey isteyeceğim Bay Kim daha doğrusu Bay Jeon'dan. Kendisiyle bir kere fotoğraf çekimi yapmak ve kendisini belki de sizinle işi bittiğinde benim yanıma da uğraması için rica da bulunacaktır hatta rica değil bir teklif olarak da kabul edilebilir. Bu sizin için güzel bir fırsat Bay Jeon"

Neydi şimdi bu iki işte asla çalışamazdım imkanı yoktu bir de başıma uğraşmam gereken dosyalar çıkmışken. Bundan daha önemlisi ben sadece Bay Taehyung'un izni olduğu sürece başkalarının fotoğraflarını çekebilirim sonuç olarak o benim patronumdu ve ona uymam gerekir değil mi? Ve kendisi bunu dile getirmiş hemde dün.

Adamın konuşması biter bitmez Bay Taehyung ayağa kalktı ve adamın üzerine yürüp konuştu daha doğrusu tükürükle saçarak kükredi

"Ben onu sizin için işe almadım Bay Chan haddinizi bilin. Eğer kendisi kabul etse bile onun uyması gereken patronu ve patronunun da belirli kuralları var. Hemen şu an şirketimi terk edin lütfen ve bir daha asla böyle birşey için şirketime değil gelmek uzaktan bile bakmayın"dedi ve kapıyı işaret etti.

Adam söylenenlere sonra eğilmeden kapıya yöneldi ve çıktı odadan. İşte şimdi herşey benim başıma kalmıştı, her türlü şeye hazır olmam gerekiyor derken Bay Taehyung ellerini masaya vurduktan sonra bana baktı ve bana doğru geldiğini sandığımdan yanımdan geçmesiyle kapıya yönelmesi beni rahatlattı ama maalesef pek uzun sürmedi. Kapının kilitlenme sesiyle beynime kan sıçradı sandım. Arkamı döndüğümde bana bakıp üzerime yürüdü sanırım bu sefer yanımdan geçmeyecek içimden geçecekti.

Yanıma vardı ve ellerini yüzüme götürüp başımı ellerinin arasına alıp beni kendine yakınlaştırdı. Nefesleri, sert ve sinirli nefesleri yüzüme çarpıyordu ve ben istemsizce nefesimi tutmuştu tam o sırada verdiğim nefesle gözlerini saniyelik kapatıp tekrar açtı ve bana sinirle baktı

"O adamın teklifini kabul edecek miydin?" dediğinde başımı hemen iki yana salladım ve cevap verdim

"Tabii ki de hayır sizin de dediğiniz gibi benim bir patronum ve patronumun uymam gerekn bazı kuralları vardı asla kabul etmeyecektim"

Söylediklerimi bitirdiğimde bana gülümsedi ve o sırada ne ara yaptığımı farketmedim birşeyi farkettim ellerimi ellerinin üstüne koymuştum ve büyük ihtimalle konuşmaya başladığımdan beridir bunu yapıyordum. Ellerimi hemen ellerinin üstünden çekip yana bıraktığım sırada başımı çekip dudaklarını alnıma bastırdı. Onun dudakları....ilginç, harikaydı resmen beni uyutmaya çalışıyordu sanki yaptığı şeyle içim kıpır kıpır olmaya başlamıştı sanırım. O bunu yaparken karşı çıkamadım çünkü dudakları beni kendine çekiyordu.

Dudaklarını alnımdan ayırıp beni kendine yapıştırarak ellerini belime doladı yaptığı şey karşısında ne yapacağımı şaşırdım ve donakaldım. Birkaç saniye içinde bende ellerimi koltuk altlarından omuzlarına götürdğümde beni kendine daha çok bastırdı ve boynuma vücudumu uyuşturmaya yeten bir öpücük bıraktı ve ben o an kendimden geçip uyuşan ayaklarıma daha fazla yüklenemeyip düşecek gibi olduğum sırada belimde ki elleri düşmem engelledi.

Bir müddet sessizce aynı pozisyonda bekledik. Bunu akşama kadar yapabilirdim. O sırada benden ayrıldı ve gülerek bedenimi süzmeye başladı. Ne vardı neden bakıyordu ki?

"Bugün ki konseptin harika işe değilde uyumaya gelmiş gibisin Jungkook çok tatlı" dedi ve kahkaha attı

Ahhhh evet hiçbir şey yapmadan çıktım evden haliyle üstümüde değiştirmedim akşam koltukta sızdığım kıyafetlerle şirkete uçmuştum. Bunun üzerine eşofmanlarımı çekiştirdim ve utanar başımı kaldırıp Bay Taehyung'a baktım hala gülüyordu. Çok güzeldi gülüşü. Ama aklıma takılan şeyle imalı imalı bir sırıtışla Bay Taehyung'a baktım ellerimi belime koyarak konuştum

"Çok tatlı derken?" onu yakalamıştım ve dediğim şeyle yutkundu ve konuşmaya çalıştı

"Ş-şey ben o-onu sesli mi s-söyledim ayrıca öylesine dedim ben ortaya söyledim"

Ahhh yalan söylemekte iyi değildi hemde hiç

"Bay Taehyung kusura bakmayın ama yalan söylemekte iyi değilsiniz bir daha denemeyin bence" dedim ve başım arkaya atarak güldüğümde bana yaklaştığını hissettim ama kendimi bozmadan gülmeye devam ettim. Tam o sıra da belirginleşmiş gırtlağıma uzunca bir öpücük bıraktı ve ellerini buynuma doladı. Başımı tekrar düzeltirken onu göğüslerinden iterek kendimden uzaklaştırdım çünkü ona karşı çıkmazsam kendimi kaptırırdım ve işlerimi bitiremedim.

.......

Taehyung*

Onu gerçekten istiyordum ve eminim ki artık o da beni..
Kendi kendime konuşurken önce kolumdaki saatten saate baktım geç olmuştu yarım saat sonra işten çıkacaktık. Hemen sonra masadaki dosyalarla işi bittiği için dosyaları koca dolaba dizen bebeğime baktım....evet o benim bebeğimdi sadece bebeğim değil herşeyimdi....

Bu bölümü gerçekten sevdim ve severek de yazdım, diğer bölüm daha güzel şeyler olacak bence ;-)
Bu arada yazım yanlışlarımı farkettikçe düzeltiyorum
Hoşçakalın diğer bölümde görüşmek üzere... 👋

Mistake +18**taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin