die for you

huit.

"Seulgi, mal mısın amına koyayım?"

"Düzgün konuş be."

"Ya ne demek törene gelmiyorum?"

"Irene orada olacak, gelmeyeceğim."

"Gruptan ayrıldığından beri hiç biriyle görüşmedin. Arkadaşların da orada olacak. Chungha, Sunmi, Ji Eun. Hadi güzelim."

"Jimin.."

"Geliyorsun. Anladım ben."

"Karaktersiz it."

Bahçeye adımlayan kişiler ile yerimde doğrulup büyük bir gülümseme sundum.

"Sıcak, darlandım."

"Ocak ayındayız?"

"Bu sıcak olduğunu değiştirmez."

"Ok."

"Sunmi, seni boğarım. Bırak lan şunu."

'Wonho,  ne olur versen? Kasların mı erir?'

"İyi, al."

'Ne diyorsunuz yine?"

"Ya gelirken markete uğradık, bunları da aradık bir şey istiyor musunuz diye. Israrla sorduk hayır dediler. Şimdi benimkilere göz dikmiş."

"Ver, ne olacak?"

"Ya örgüt müsünüz siz?"

Arkadan gelen suya düşme sesi ile hepimizin bakışları o yöne döndüğünde suyun içindeki Soyeon ve Eunwoo ile herkes gülmeye başladı.

"Sürtüksün sen kızım."

"Ya orospu çocuğu, beni niye çekiyorsun?"

"Sen niye itiyorsun?"

"Götüne vuracaktım, ayağım kayınca oldu."

"Ya siktir git."

"Yeon, çocuğun götüne neden vuruyorsun?"

"Güzel?"

"Biz seninki güzel diye vuruyor muyuz?"

Havuzdan çıkıp Chungha'nın önünde eğilen Soyeon ile gözlerim anında büyüdü.

"Yapma diyen yok bebeğim."

"Herkesle flörtleşme kapasitesine sahip bu, yemin ediyorum."

'Jimin..'

"Dolabın en üst rafında pantolonun ve bluzun var. Git al."

"Bebeğimsin."

"Niye kız kıyafeti var lan evinde?"

"Sizin de en az birer tane yedek kıyafetiniz var?"

"He tamam."

Telefonu elime alıp hoşuma giden anları fotoğraflarken gelen arama ile boğazımı temizledim.

"Evet, Namjoon hyung?"

"Jimin, nasılsın?"

"İyiyim, teşekkürler. Sen nasılsın?"

"İyi bende. Eunwoo sizde olduklarını söyledi, gelmemi istedi ama ister misin emin olamadım."

"Hyung, senden ve Jin hyungdan yana bir sorun yok."

"Oh, pekâlâ. Geliyoruz o zaman?"

"Gelin, hyung."

Telefonun kapandığını belirten ses ile masadaki sojulardan birini elime alıp kafama diktim. Uzun süredir soju içmemiş olmanın getirdiği yabancılık ile yüzümü buruşturdum.