İmparator derin bir iç çekip karşısındaki karanlık yüze tekrar baktı. Alaya karışık
-Beni öldürürsen yatağımdaki cariye anında ölür ama sen asil bir şekilde buradan defolursan bende ona dokunmam, bu kadar basit.
Diyerek sırıtırken karşısındaki yumruklarını sıkarak dişlerinin arasından tısladı.
-Onu bırakacaksın!
Derken sesi bir bıçak gibi keskindi ama bu kralın umrunda değildi. Kral omuz silkip
-O benim en zevk verici cariyem ah özür dilerim fahişem diyecektim. Hayatımda ikinci kere kullandığım tek kişi, durum böyle olunca ne yapacağımı sende gayet iyi biliyorsun ki benim söylememe gerek yok! Onun en fazla gideceği yer yatağımdan tuvalete gitmek olur, onun dışında gideceği tek yer yatağımın herhan-
–O senin fahişen değil! Onu elinden mutlaka alacağım, bu durumun ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? Onun halktan ya da asillerden daha farklı olduğunu mu sanıyorsun? Hah ne büyük aptallık kral Im! Eğer onu getirmezseniz şimdi size asla acımam!
Diyerek kralın sözünü kesen genç adam elinde tuttuğu kılıcı kınından çıkarırken kral koca bir kahkaha atıp tekrar omuz silkti.
–Buraya gelmeden önce ne yaptığını sana söylüyeyim mi? Bence söylemeliyim, çıplaktı ve gül suyuyla yıkanmıştı. Üzerinde sadece beyaz bir gecelik kaftanı vardı ve güzel bacaklarını benim için ortaya sermişti. Çalışma masama yürüdü ve aniden kucağıma otur–
-Yeter artık kes sesini! Seni-
-kucağıma oturdu ve ona dokunmamı istedi. Benim için kaftanını çıkardı ve omuzundan ayak bileklerine çırılçıplak kaldı. Kendini bana itti ve boynunu göster-
-Seni dinlemiyorum! Sesini kes yoksa-
-Her gece olduğu gibi yine onu güzelce ağlatıp tatmin ettim ama senin küçük sevgilin yarım aklıyla işine devam etti. Yatağa geçip ona güzel dokunuşlar bahşettim ve kaçmak için var olan enerjisini onu tatmin ederek ondan aldım. Sonra da ellerini bağlayıp geri geleceğimi söyleyerek ordan çıktım. Eminim ki şimdi yatağımda güzel bacaklarını hareket ettirerek kaçmak için kendini çözmeye çalışıyordur. Ah hatırladım da çıplak ve ipek çarşafların üzerinde tam bir fahişe gibi gözüküyor, gerçi o çoktan bir fahişe olmuş, seninle defalarca kez yatmıştır eee zaten her gece benim yatağımda ki generallerimden biri de onunla işim bittiğinde ona dokunmak istiyor, bütün bunlar senin o güzel sevgilinin çoktan bir fahişe olduğunun kanıtı ve sen hâlâ onu mu istiyorsun? Ah yazık sana!
Diyerek kahkaha atarken kılıcı tutan genç kılıcı indirip krala gözlerini dikti.
-Geri geldiğimde sen çoktan ölmüş olacaksın ve ben sevgilimi bu iğrenç saraydan kurtaracağım anladın mı?
Derken bu sefer sinirden titriyordu ama onun aksine gayet rahat olan kral
-Git artık yoksa kapıcım güzel cariyemin kanından bana güzel bir banyo hazırlayacak ama sana söz şimdi gittiğimde senin yerine onun güzel tenine unutamayacağı hoş izler bırakacağım ama şimdi gitmem gerek, cariyem beni çıldırtacak bir şekilde yatağımda bekliyor onu bekletmemeliyim!
Diyerek hızla arkasına dönüp geldiği kapıdan içeri girerken sırıtmayı da unutmuyordu. Güzel cariyesini kimseye kaptırmayacaktı. Hele karşı krallıktan birine asla! Adımlarını hızlandırıp onu bekleyen askerleriyle beraber hızla saray kapısından içeri girip adımlarını direk kendi haremine yöneltip önüne çıkanı ezerek hareme ulaşıp kendi odasına yöneldi. Askerleri odasının kapısını açarken sinirle içeri girip kapıyı kendisi kapatıp ardından sürgüyü çekti arkasına döndüğünde yavaş adımlarla yatağına ilerleyip yatağın içinin gözükmesini engelleyen yukarıdan sarkan tülleri hızla çekip kopardı. Gördüğü görüntüyle sırıtırken yatağında elleri ve ayakları bağlı cariyesinin yanına oturup oturan zayıf çocuğun siyah saçlarını tutup hızla kendine çekti. Çocuğun acı çığlığı odada yankılanırken kral kahkaha atıp
-Benim güzel cariyem, sevgilin şu an elimde ve yaralı ama bu sana kızmayacağım anlamına gelmiyor, güzel kucağımdan kaçmanın cezasız olacağını mı sanıyorsun ha? Ben, koskoca Goryeo kralı senin için çırpınıyorum ama sen gel gör ki bir ite aşıksın öyle değil mi benim güzel paryam? (Kölem)
Diyerek çocuğun siyah saçlarını daha çok geriye çekerken cariyesi sadece ağlayarak karşılık verip kurtulmak için çırpınıyordu. Kral onun bu çaresiz haline daha çok keyiflenirken onu hızla bırakıp ayağa kalktı. İleride duran dikenli gülleri ve ipek bezleri alıp yatağa geri dönerken korkudan ağlayan cariyesine alayla bakıp
-Güzel bir kan banyosuna ihtiyacım var güzelim, lütfen bunu bana fazla görme olur mu?
Diyerek kavradığı siyah saçları kendine çekip beyaz kaftanın kaydığı güzel boyuna bir gül koyup ipek bezlerden birini alıp gülle beraber boyununa bağladı. Diken kesmesin diye hareketsiz kalan çocuğun ağzını açıp nemli sıcak dudaklarına bakıp
-Dudakların çok solgun güzelim, birazcık renklendirelim.
Diyerek başka bir dikenli gül alıp dikeni daldan koparıp çocuğun dudaklarına değdirip küçük bir kesik attı ve odada çığlık atmak isterken boğazını kesen dikenlerle acı dolu bir çığlık atıp sıcak bir gözyaşını feda etti kralın eşsiz güzellikte erkek cariyesi...
....
Spoi ama ne zaman olacağı belli olmaz ikinci bölüm için oy sınırı koyuyorum, çünkü 68 okunmaya 15 oy var. Bu haksızlık. Eğer bu tür ya da bxb kurgulardan hoşlanan arkadaşlarınız varsa buraya etiketlerseniz çok mutlu olurum. Ya da takip ettiklerinizi etiketleyin.
İkinci bölümde görüşmek üzere!
OY VERMEYİ UNUTMAYIN
YORUMLARINIZLA DESTEK OLUN LÜTFEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARİYE
FanfictionDaehyun -Böyle vasıfsız bir haberi nereden duydun? Hem gerçek olsa da ben seni korurum. Diyerek soğuk havada ona sığınmış küçük çıplak bedenin güzel boynunu küçük öpücüklere boğarken kollarında olan küçük kıkırdayarak bundan hoşlandığını belli ediyo...