21/06/1979Merhaba abi,
Sana hep bu şekilde seslenmemi isterdin hatırlıyor musun? Hogwarts'a gittiğimden beri sana abi demedim, daha doğrusu Potter'a kardeşim dediğinde ben de sana abi demeyi bırakmıştım, evden gittiğinde senden nefret etmiştim çünkü üstümde kaldıramayacağım kadar ağır bir yük bırakmıştın.
Annemden yediğim işkence lanetleri, Bellatrix'den işittiğim hakaretler beni sana karşı daha çok kışkırttı. Beni cehennemde bırakıp korkak gibi kaçıp arkadaşlarınla rahatına kavuşmuşken, ben kolumdaki siyah lekeyi aldığımda yerimdekinin sen olmasını diledim hep.
Kendi korkaklığımı ve başarısızlıklarımdı bunu her zaman biliyordum. Sadece dile getiremeyecek kadar kibirliydim. Seni her zaman deli gibi kıskandım. Soyadın için yanında olmayan sadık arkadaşların ve eğlenceli bir kişiliğin vardı. Ben ise tam tersiydim.
Lakin şu anda anlıyorum ki ben bunların hepsini hakettim. "Herkes hak ettiği hayatı yaşar" diye bir söz vardır. Benim hakettiğim hayat da buydu, ne eksik ne fazla.
Bu mektubu diğerlerinden biraz daha uzun tutacağım ama okuma yazma bilmediğin için sorun değil, senin için resimli mi yapsaydım diye düşünmedim değil, çizim yeteneğim olsaydı yapardım. Maksatımın seni sinir etmek olduğunun düşünüyorsan doğru noktadasın, gerçi kafanın ona basacağından şüpheliyim. ;)
Mektupları yazmanın benim için ne kadar ağır olduğunu bilmeni istiyorum, duygularımı insanlara çok rahat yansıtamam ve yazarken çoğunlukla gurur duygumla savaşmak zorunda kaldım.
Şu an saat üçe yaklaşıyor. Karnımda ağrı var ve ellerim titriyor, yazımdan bile anlaşılıyor. Hayatımda ilk defa kendim için bir şey yapacağımdan mı? Korkudan mı bilmiyorum ama kendimi ilk defa bu kadar canlı hissediyorum.
Sana yazmayalı uzun zaman oldu biliyorum. Fakat ne yazacağımı ne diyeceğimi bir türlü bilemedim, şu anda da tam olarak bilmiyorum. Mektubu uzatabildiğim kadar uzatmak istiyorum ki son anda söylemek için çok geç kalmamış olayım.
Kendimi 8 Aralık'tan beri kapattım, uğraştığım ve hedeflediğim tek bir şey vardı. Önceki mektuptaki sırrı öğrenmek. Bu amacımda kendimi epey yıprattığımı söylesem yalan olmaz. Lakin buna fazlasıyla değdi.
Bu sırrı öğrendiğimde yaklaşık yarım saat kadar güldüm, bu kadar güçlü bir büyücünün böyle gülünç ve kirli bir işe kalkışması komikti. Sonra ne yapabileceğim hakkında düşündüm. Sırrı merak ediyorsundur fakat söyleyemeyeceğim, bunun kendimle beraber yok olmasını istiyorum.
En mantıklı kararın gidip onu mağaradan almak olduğuna karar kıldım, saat şu anda üç buçuk oldu ve dörde çeyrek kala mağaraya varacağım. Bana ne olacağı muamma bunu ben de orada öğreneceğim. Kreacher'ın anlattıklarına göre bir plan yaptım.
Bunu tek başıma yapmamın sebebi ise bir çeşit vicdanımı rahatlatmak. Sana aylar önce yazdığım bir mektupta hiçbir şey hissetmiyorum demiştim, aylar sonra anlıyorum ki ben en büyüğünü hissetmişim. Boşluğu, hiç olmayı.
Bu mektubu neden yazdığım az çok kestirmişsindir, bu belki de sana yazdığım son mektup olacak. Sorun değil, bunun bir gün geleceğini biliyordum. Erken öleceğimi her zaman düşünmüştüm. Hislerimi merak ediyorsan korkuyorum evet. Ama içim rahat. Çünkü hayatımda ilk defa gerçekten düzgün bir şey yapacağım.
Bunu yapmaktaki amacım kahraman olmaya çalışmak falan değil. Büyük ihtimalle tek başıma yaptığım için bir kahraman olmaya çalışmak için ölmüş aptal bir gerizekalı olduğumu düşüneceksin. Lakin seni temin ederim ki hiçbir zaman öyle bir düşüncem olmadı. Ben kahraman olabilecek hiçbir potansiyele sahip değildim, benim için her zaman daha iyisi olabilirsin dendi. Hiçbir zaman hiçbir konuda tam olmadım. Ama sen her zaman öyleydin, kahramandın. Seninle gurur duyduğumu ve sana imrendiğimi bilmeni istiyorum.
Kim bilir belki ölümüne göz yumduğum insanlar beni affeder, kim bilir belki sen de affedersin. Bunun için mezarımın olmamasıyla başa çıkabilirim.
Herkes bir gün ölecek ve o da bir gün ölecek. Umudunu kaybetme, öleceğini biliyorum. Bunda bir payım olduğu için mutluluktan başka bir şey hissetmiyorum. Umarım senin ve diğer insanlar için feda ettiğim hayatımın değerini bilirsin abi, tek temennim hayatının her anını mutlu ve dolu dolu yaşaman.
Korkarım ki gururum el vermediğinden ve bu mektubun içeriğini kimsenin öğrenmesini istemediğimden yazdıklarım sana hiçbir zaman iletilmeyecek. Sana yazıyormuş gibi yapmak, kafamdaki iç savaşı biraz olsun dindirmek için yaptığım bir şeydi, içimdeki yalnızlık hissini biraz olsun dindirdi.
Eminim ki başka bir zamanda başka bir yerde tekrar karşılaşacağız. İşte o zaman ben sana hakikati mektupla değil yüz yüze anlatacağım.
Yeniden görüşmek dileğiyle.
Seni her zaman seven küçük kardeşin,
R.A.B.
![](https://img.wattpad.com/cover/258621013-288-k176163.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deserve || Regulus Black
FanfictionRegulus Black kendi içindeki karmaşayı bir parşömen aracılığı ile abisine aktarmaya çalışıyor.