*Ayaz*
"Ayaz oğlum tüm magazine rezil olduk nerdesin sen ben sana demedim mi kızı ailesi teslim et gel diye kaç saat oldu nerdesin sen!" Eve daha yeni geldim ve telefonuma bakıyordum ki babamdan 30 cevapsız arama yazısını görünce şok oldum. Şimdi de attığı mesajı okuyorum. Babamın sinir krizi geçirdiğine adım gibi eminim. Onu aramadan önce cesaretimin gelmesini bekliyorum. Babamın azarlamalarına hazır olduğum an arayacağım ama bir türlü hazır olamıyorum. Neyse bir an önce arayım da daha fazla sinirlenmesin. Telefon daha ilk çalışında açıldı.
"Alo? Ulan eşek sıpası. Nerdeysen hemen buraya geliyorsun. Bütün magazincileri yolladım. Önemli bir toplantı yapması gerekiyormuş dedim. Yarın saat 4 e aldım konuşmanı . Şimdi hemen buraya gel bugün gözümün önünde burada kalacaksın. Annene dua et yoksa sana napıcağımı biliyordum ben." Evet 1 aylığına da olsa ayrı bir evde yaşıyorum ve babam bana çocukmuşum gibi gözünün önünde durma cezası veriyor. En azından daha kötü cezalar vermedi. Annem sayesinde. Uzatmadan
"Tamam" dedim ve telefonu kapattım. Bir duşa girip çıktım. Kıyafetlerimi giyip üzerime montunu geçirdim. Evden çıkıp arabama bindim ve babamın ölümcül bakışlarına doğru yola çıktım.
*Asel*
Şuan yatağa yattım ve boş boş duvara bakıyorum. Yüzümde kocaman bir gülümseme var. 14 yıldır ilk defa yüzümde gerçek bir gülümseme var. Bu gülümseme belkide yeni hayatımın başladığını ifade ediyordur. Umarım yarın benim için güzel bir gün olur. Şimdi çok yorgunum ve uyumam gerek. İyi geceler...
(2-3 saat sonra)"Tak tak tak" kapıyı açmak için kalktım ve kapının önüne ulaşınca
"Kimsiniz?"diye sordum.
"Bizi akşam yemeği servisi için Ayaz bey yolladı."Akşam servisi mi varmış ben aşağı yemek alanına gitmemiz gerekiyor diye biliyordum. Neyse iyi oldu bu aşağı inecek halim yoktu. Kapıyı açınca iki tane hizmetli servisi bırakıp çıktı. Acaba ne var yemekte? O kadar acıktım ki sabahta kahvaltı yapmadan kaçtım evden. Onlar çıktıktan 5 saniye sonra hemen bıraktıkları servis tabaklarının kapağını açıp ne var diye baktım. Iy pırasa mı? Hiç sevmem. Diğer tabağın kapağını açar açmaz tarhana çorbasıyla karşılaştım. Of tarhana da sevmem ama pırasayı yemesemde tarhanayı yiyebilirim sanırım çünkü çok açım açlıktan bayıla bilirim. Neyse inşallah son tabaktan sevdiğim birşey çıkar. Evet hazırmıyız? 3-2-1 açtım ve oh sevdiğim birşey mevsim salatası. Burda bir not var mevsim salatasının olduğu tabağın kapağına yapıştırılmış üstünde de Asel'e yazıyor. Hemen notu alıp açtım ve okumaya başladım.
"Sakın birini bile yemeği ihmal etmiyorsun. O tabakları boş göreceğim. Senin için en sağlıklı şeyleri seçtim. Yarında menüde ıspanak, domates çorbası ve çoban salatası var. Şimdi oturup onları yiyorsun yarın seni dinç ve mutlu göreceğim. Afiyet olsun."
-Ayaz-Şuan deli gibi sırıtıyorum. Teşekkür ederim Ayaz. Tam notu kapatıyordum ki en altta küçücük yazılarla birşey yazdığını fark ettim. Gözlerimi kısarak okumaya çalıştım.
"Bu arada rica ederim :)"şimdi sırıtmam daha da büyüdü sanki akıl hastanesinden kaçmış bir delinin sırıtması gibi oldu. Masaya oturup tarhana çorbasını yemeye başladım. O bitince pırasayla bakışmaya başladım. "Güzel misin?" diye sorup cevap beklemeye başladım. Evet ben gerçek bir deliyim pırasaya güzel misin? diye soruyorum sonrada konuşup evet/hayır demesini bekliyorum. Offf belki buranın pırasası güzeldir. Umutla bir kaşık aldım ama pırasa yine aynı pırasaydı. Yani çok kötüydü. Yutmaya çalıştım ama yutamayıp çıkarmak için lavaboya koştum. En iyisi pırasayı dökmek. Biliyorum günah ama yapacak bir şeyim yok. Tamam buldum günaha girmek yerine bu pırasayı odadaki küçük mutfaktan bir tabak alıp ona boşaltmak sonrada mutfak dolaplarından birine saklamak. Bulduğum planı uyguladım. Ve tekrar masaya oturup mevsim salatasını yemeye başladım. Hâlâ kendimi aç hissettiğim için mutfakta yiyecek birşeyler aramaya başladım. Sadece birkaç tane bisküvi,gofret,meyve suyu,kek vardı. En azından hiç yoktan iyidir. Bir kek ve meyve suyu alıp yemeğe başladım. Bitirincede telefonumu alıp birkaç uygulama yükledim ve hesap açtım. Kaçmadan önce Adnan pisliği her gün telefonumu kontrol ediyordu bu nedenle hiç birşey yüklememiştim. Zaten telefonumda bir tane bile fotoğraf yok , numara desen sadece Adana'nın, pislik adamlarının ve Melisa cadısı'nın var. Ama ben tabiki bir kere bile aramadım onları onlarda beni aramadı ama bugün Adnan 2 kere aramış adamları da 20 kere aramış. Adnana kısa bir mesaj yazmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODUN ODUNU
Teen FictionBu hikaye sizi bazı iğrenç espirileriyle hem güldürecek hem bazı sahnelerde dugusallaştıracak ( odun odunu olanları bile ;) ) hem (hikayedeki) bazı kişilerden nefret ettirecek hem aşk ile ilgili olumsuz düşüncelerinizin biraz olsun değişmesini sağl...