First and Last

5.2K 190 46
                                    

(Serial Killer-Lana Del Rey)

Selam! Bu twitter ausu yaptığım Love On Live (LoL)'un oneshot bölümü.

Bölümde lole ait fazla olmasa da anlamayabileceğiniz tabirler var. Okuyuşu çok etkilemiyor fakat anlamadığınız olursa ve yorumlara yazarsanız, yardımcı olurum <3

Düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz, çok sevinirim.

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar.
•••

Her zaman ki gibi yayındaydım. Yoongi, Namjoon, Yugyeom ve Hoseok ile beraber lol oynuyordum. Bir süre sonra Yugyeom ve Hoseok çıkmaya başlamıştı ve lol oynamaya başlamıştı. Zaten daha önce MOBA oyunları oynadığı için zorluk çekmemiş ve bir kaç ayda diamond'a kadar çıkmıştı. Ve şimdi esnekte master'a çıkma maçımdı. Yakında turnuvalara katılacaktık ve birlikte oynamaya iyice alışmamız gerekiyordu.

Oyuna odaklanmıştım. Kapının açılma sesini duydum fakat dönüp bakamadım çünkü tam bir fightın ortasındaydık. 3te 3 attıktan sonra, öldüm fakat team fight'ı kazanmıştık.

Tam o sırada emekler bir şekilde bacaklarımın arasına girmeye çalışan Taehyung'u fark ettim. Ona sorgulayan bakışlarımı attıktan sonra o gülümseyerek bacaklarımın arasına girdi ve kemerimi açmaya başladı. Göz bebeklerim şaşkınlıkla büyürken, alttan fısıltı şeklinde çıkan sesiyle "Belli etme." diye bir emir aldım ve hemen bakışlarımı chat'e çevirdim.

Anlaşılan babacığımın canı benimle oynamak istiyordu ve ben de buna hayır diyemezdim, elimden gelen tek şey uyum sağlamak olurdu. Nerede, nasıl bir durumda olduğumuz önemsizdi.

Durumu belli etmemek adına gülümsedim ve bir tane donat'e okumaya karar verdim. Yine de, bu çılgınlıktı! Ben yayındaydım ve şu an Taehyung bacaklarımın arasında bana ağız işi vermeye hazırlanıyordu. Beni zorlamak istediği aşikar olsa da, dayanabilir miydim bilmiyordum. Ne kadar haz alsam da bu durumdan, yakalanmak sonum olurdu.

"Lydia altıncı ayımızı kutlamış ve demiş ki, 'Altı ay oldu hala severek izliyorum, Taehyung ile de mutluluklar.' demiş." Bunun üstüne hızlıca Taehyung'a baktım ve sırıtarak fermuarımı açıyordu. İç çekerek cevap verdim. "Teşekkür ederiz Lydia." Dedim ve tebessüm ettim.

Dirildiğim için oyuna odaklanmaya başladım. Taehyung'un pantolonumu indirdiğini hissettim ve ona destek olmak için kalçamı hafifçe kaldırdım. Artık Taehyung'un nefesini hissedebiliyordum ve inanın bu çok zordu. Yanımdayken nefes alması bile çıldırmamı sağlayan adam, birazdan bana yayında, binlerce insanın önünde ağız işi verecekti ve ben inlemeden, hatta yüzümün şekli değişmeden oyun oynamak zorundaydım.

Koridorda takaslar yaparken, bir yandan chate bakıyordum çünkü en ufak bir mimiğimden bile yaptığımız iş anlaşılabilirdi. Erkekliğimin üstünde dilini hissetmem ile "Aah-" diye inlemem bir olacaktı fakat son anda "Ah be, q'mu atamadım standan." Diye çevirmem bir oldu.

Taehyung'un buna güldüğünü hissetmiştim. Şükürler olsun ki late oyundaydık ve oyunun bitmesine maksimum 6-7 dakika vardı. Öndeydik ve baronu almıştık, iki inhibitör açılmıştı. Taehyung aletimin çevresinde dilini dolaştırdı ve ucunu ağzına alıp emdi. Mause'u tutan ellerim sıkılaşmıştı.

Derin bir nefes aldım ve oyuna odaklanmaya çalıştım. Şunun şurasında bir fight kalmıştı oyunu almamıza ama önemliydi. Bu fightı kaybedersek, sonucu oyunu kaybetmeye bile gidebilirdi.

Fight başlamışken Taehyung, dilini büsbütün gezdirdi ve tekrardan ağzına alarak boğazına kadar bir kaç kez ileri geri yaptı. Ellerim birbirine girmiş, bütün mantığımı kaybetmiştim. Belli etmemeye çalışmak o kadar zorken, bir de oyun oynamaya çalışıyordum. Tahmin edilebileceği üzere, çok kötü oynamıştım ve belki de fightı sadece benim yüzümden kaybetmiştik.

Love on Live (LOL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin