20.18
Yine her akşam olduğu gibi yatağıma uzanmış, sanki çalışmam gereken tonla dersim ve 40 aldığım bir fizik sınavım yokmuş gibi telefonumu kurcalıyordum. Kaydırdıkça daha da sıkılıyor, sıkıldıkça daha da kaydırıyordum ekranı. Anlayacağınız bir tür kısır döngüye girmiş sayılırdım. Bir süre daha aynı şekilde devam ettikten sonra, artık ekrana bakmanın kusma isteği uyandırmasıyla telefonu kenara bırakmış, oyalanabileceğim bir şeyler bulmak adına kitaplığıma yönelmiştim. O sırada gözüme ilk çarpansa daha önce üç kez okuduğum ve daha bir çok kez okuyabileceğim Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı olmuştu. Ardından tereddüt etmeden ve başka bir seçenek aramadan kitabı alıp yataktaki yerime geri dönmüştüm. Yaklaşık yarım saat boyunca kitabın en sevdiğim kısımlarını yeniden okur, sonra da yatarım diye düşünmüştüm. Fakat tam kitabın kapağını henüz açmışken telefonumdan gelen bildirim sesiyle daha bir satır bile okumak nasip olmadan telefonu yeniden elime almıştım. Bildirimse instagramın dm'indendi.
"atahan_arslan size bir mesaj isteği gönderdi" İçimden hayırdır inşallah diyerek birkaç saniye bön bön ekrana baktıktan sonra merakla bildirime tıklayıp şifreyi hızlıca girmiş ve sayfanın açılmasını beklemiştim. Mesajı okuduğumdaysa şaşırmıştım,
"Şapkan halisse 70'e anlaşalım" yazıyordu.
Neydi bu şimdi akşam akşam? Tanışmadığımıza emindim, ortak takipçimiz de yoktu belli ki bir arkadaşımın tanıdığı falan da değildi, profildeki ben bile değildim, dolayısıyla şapka da bana ait sayılmazdı. Hem öte yandan profildekinin ben olmadığımda epey belliydi. Pinterest'ten alınmış alelade bir fotoğrafı. Yani beğenip yazmış olma ihtimali de yoktu. Acaba arkadaşlarım benimle dalga falan mı geçiyorlardı, işletiliyor olabilir miydim? Yine de şöyle bir bakınca profil fotoğrafında kendisi olmamasına karşın hesap pek fake gibi değildi. Hem Atahan diye fake ismi mi olurdu Allah aşkına, gerçek hayatta bile duymamıştım bu ismi ve eminim ki duymayan tek kişi de değildim. Bu varsayımlar doğrultusunda bizimkilerin beni işletiyor olma ihtimalini de o an eledim. Ve daha fazla düşünmeden öylesine bir cevap yazdım.
"hayallerinizi yıkmak istemem ama profildeki ben değilim"
Gerçi bunu zaten biliyor olmalıydı, ama bilmiyorsa da bilmesini sağlamalıydım şakayla karışık. Ve ben mesajı göndereli bir dakika bile olmamıştı ki mesajın altında görüldü yazısı belirdi. Neden bilmiyordum ama ufaktan gerilmiş gibiydim.
görüldü...yazıyor...görüldü...yazıyor...
"Kafamı musluğa vuruyorum şuan" ve mesajı okumamla birlikte o bir gram gerginliğimde uçup gitmişti aksine bu mesaj beni gülümsetmişti. Biraz daha üzerinde çalışsa kesinlikle komik olabilirdi. Bilinmeyen beyefendinin ismi kadar mizah anlayışı da garipti anlaşılan. Bense yine ekranla kısa süreli bir bakışmanın ardından
"Üzülmeyin her acı zamanla geçer" diye cevap verdim bu kez. Ona ayak uydurmaya çalışmıştım. Oysa oldukça hazır cevap biri olacak ki benim bunu yazmamla birlikte oda,
"Bir soda içip hazmederim merak etmeyin" yazdı. Bu kez sesli gülmüştüm, kabul pek komik sayılmazdı hatta soğuk esprilerdi ama muhtemelen ben fazla gevşemiştim. Ama bunun üstüne bir şey yazmalı mıydım ondan emin değildim, daha fazla uzatmaya gerek var mıydı? Hem cidden kimdi ki bu çocuk, hesabımı nereden bulmuştu, bana niye yazmıştı, ne alakaydı şapka? O sırada ben kafamda kırk tilkiyle boğuşurken o bir kez daha yazdı.
"Bu arada neyli soda içersin?"
-limonlu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMONLU SODA
Teen FictionSevilmek hep çok önemliydi evet,ne de olsa ne yapıyorsak kısacık hayatlarımızda biraz daha sevilmek biraz daha arzulanmak için yapıyorduk.Ne de olsa insan sevilmeden önemsenmeden yaşayamazdı tam manasıyla. Peki ya anlaşılmak?Hepimiz hep bir şeyler a...