Günler, Mesut'suz akmaya devam eder.Bir şekilde herkes bu duruma alışmaya başlamıştır.Tek bir kişi hariç.
Selin...Mesut'tan kalan o acıyı bile öylesine benimsemiştir ki,hiçbir şekilde acısını da unutmak istemez...Acısını unutmadıkça da içini bir umut kaplar.
Bu arada doğuma az kalmıştır.Selin,Mesut'tan kalan tek parçasını kucağına almaya gün sayar.
Aslında içi biraz buruktur...
Bebeğini,hayattaki tek eşinin kucağına veremeden...
Zihninde cümlenin tamamını getiremez."Ah be Mesut.Ben senin toprağını mı sevecektim,yüzün yerine.
Varsın toprak olsun,senin içinde olduğun her şey bana güzel gelir,her şey.Öyle özledim ki.
Bu toprak bizi kavuşturacak bir gün...
Ben senin toprağını da severim."Aklından geçenler,yüreğine sığmaz taşar.Ne yapacağını bilmez bir halde kalkar mezarın başından.
Merkeze geçer.Merkezde onu Hüsnü karşılar.Buruktur.Ama Selin'e belli etmemeye kararlıdır.
Hüsnü : Niye geldin kızım bu saatte ?
Selin : Abi evde duramadım.
Hüsnü : Tamam ama seni bu halde bir yere yollamam.Masa başında duracaksın,söz mü ?
Selin : Ama,abi...
Hüsnü : Aması falan yok Selin.Sen bana rahmetlinin...( Derken gözleri dolar.)
Rahmetlinin emanetisin.Sen de,evladınız da önce Allah'a sonra bana emanet.
(Mesut,Hüsnü'den ölmeden önce bunun sözünü çoktan almıştır.)Selin'in gözleri dolar ve tamam abi der.
Rıza,Engin'i yeraltındaki karakola çağırır.
Ters giden durumlar vardır.Bu işin artık sınırını aştığını ve sonlanmasını ister.Suriye Çukurunda olan Mesut'un,yürüttüğü operasyonda büyük aksilik çıkmış,bomba patlamış ve Mesut teröristlerce kaçırılmıştır.
Mesut'tan ise hiç haber yoktur.
Bunu duyan Rıza'nın göğsü sıkışır..."Ne yapıyorsanız yapın,Mesut'u bana bulun Engin .! "
Engin ise gayet sakin bir tavırla tamam baba diyerek cevaplar.
Mesut'u kaçıran adamlar onu boyundan biraz uzun,dar bir yere kapatırlar.Günlerce aç bırakırlar.
Orda hep ayakta durmak zorundadır.
Artık,ne yapıyorsanız yapın,beni öldürün diye sayıklamaya başlar.Adamlar,Mesut'a öyle kolay ölmeyeceğini söyler.
Bu arada işkence yöntemleri o kadar kötüdür ki.Demirle ayağını yakmaktan tutun,yanık ayaklarını falakaya yatırmak,elektrikli şok dahil olmak üzere birçok işkenceye maruz kalır.
Her gece hücresine kapatıldığında da baktığı tek bir fotoğraf vardır.
Selin..."Selin'im.Bilsen nasıl özledim seni.Kokunu,yanık tenini...
Seni bende hissedebilmeyi.
Çıkacağım buradan,senin için.Dayanacağım.Vazgeçmeyeceğim ne senden ne bizden.
Çok özledim seni güzelim..."İçinde yepyeni bir umut,Selin'in ona vermiş olduğu heyecan ile yeşerir.
Zaten hiç unutamamıştır ki.Adamlar, Mesut'u birçok tehlikeli işlerini gördürmel için kullanır.
Mesut hep bir fırsatını arar.Kaçmak için.
Sevdiğine kavuşmak için.Hücresine kapatıldığında hep dilinde olan bir şarkı vardır...
"Bir fırtına tuttu bizi,deryaya kardı.O bizim kavuşmalarımız ah yarim.
Mahşere kaldı..."Günler ayları kovalarken,Selin'in sancıları başlar.
Selin Mesut'un yaşadığını öylesine hissediyordur ki,doğuma kadar çıkıp geleceğini düşünür...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arka Sokaklar - SelMes'in Hikayesi...
Ficción GeneralBirbirini bulmuş iki aşık. İki yaralı insan. Birbirlerini yaralarından tanıyorlar... SelMes'in yürüdüğü bu yolda,hep beraber yürüyelim... "Hayali Senaryodur."