Jake'le bir yıllık ilişkiniz vardı. Bir şey hariç her şey yolunda gidiyordu...
Bir çiftte farklı durumlara karşı kıskançlık duymak çok normaldir ve tabi ki Jake sana "küçük kıskançlık sahnesi" yapacak bir çocuk değildi. Açıkça kıskançlık hissederdi ama daha sonra rahat hissetmek için seninle konuşmayı tercih ederdi.
Sen kıskançlığını göstermeyen bir kızdın çünkü Jake'in seni acınası bir kız ya da çocukça biri olarak görmesini sağlayacağını düşündün.
Ama "kıskançlık" eksikliğinin Jake'i endişelendireceğini düşünmedin. Çiftler arasındaki karşılıklı güvene dayalı bir ilişkiyi tercih ettiğini biliyorsun ama (Jake'in) kızlarla konuştuğunda ya da okul ödevleri için onlarla etkileşim kurduğunda hiç kıskançlık göstermediğini görmek, arkadaşlarının sürekli yaptığı kötü esprilere de ek olarak, "Ne kadar garip, belki de S/A sana pek ilgi duymuyor." da eklenmişti.
Jake mutfakta uykuyu uzlaştırmak için bir içecek hazırlıyordu. Bu soru sürekli tekrarlanıyordu kafasında, "S/A ilgi duymayı bırakmış mıdır?", "Artık beni sevmiyor mu?". Hareket ederken düşündüğü soruları bunlar. Bardağını karıştırdığını duyarsınız;
S/A: Kaşığı bu şekilde oynatmaya devam edersen, tüm bina uyanacak(Jake'e arkadan sarıldın)
Jake: Uyanmışsın...
S/A: İyi misin? Moralin bozuk gibisin, bir sorun mu çıktı? (Yanına yaklaşırken biraz endişeli bir şekilde söyledin)
Jake: İyiyim, sen nasılsın? (Dedi çok ikna edici olmayan bir gülümseme verirken)
S/A: Emin misin?
Jake: E-evet
S/A: İyi
Kolunda Jake'in hafif bir tutuşunu hissettiğinde yatağına dönmek üzereydin.
Jake: Sana bir şey sorabilir miyim? (Dedi sana sormak üzere olduğu sorudan biraz utanç duyarak kolunu indirirken)
S/A: Tabii, bir sorun mu var?
Jake: Açık konuşacağım, (kendinden emin olmaya çalışarak) bana olan ilgini kaybettin mi, artık beni sevmiyor musun?
S/A: Neden böyle düşünüyorsun? (Şaşırmıştın)
Jake: Kulağa yanlış geldiğini biliyorum, ama sen hiç kızlarla konuştuğumda kıskançlık göstermedin... Ne yaptığımı umursamıyor gibiydin. Kıskanç bir insan olmanı istediğimi söylemiyorum, sadece...
Söylediği kelimeleri düşünürken bir dakikalığına durdu.
Jake: Sadece bana olan ilgini kaybettiysen söylemeni istiyorum, seni çok seviyorum ama senin için aynı değilse... Kabul etmek zorunda kalacağım-
Senin sert darbelerin yüzünden konuşması bölündü.
S/A: Özür dilerim (fok gibi gülmeyi keserken), sıkıntılı durumlarda her zaman gülerim... Ama soruna geri dönersek, cevabım hayır.
(Benim gibi gülerken insanlara vuruyor herhalde)
Jake: Beni hala seviyor musun? (Yüzünde bir gülümseme ile söyler)
S/A: Kıskançlığımı kanıtlasaydım, senin beni küstah biri olarak düşüneceğini düşündüğüm içindi. Seni yiyip bitiren o kızlarla konuşman beni rahatsız etmiyor mu sanıyorsun? (Utancından yüzünün nasıl yandığını hissederken her şeyi anlatırsın)
Jake: üzgünüm Jagi (sana sarılıyor) böyle aptalca şeyler düşünmemeliydim.
S/A: Merak etme, sormasan bile sana haber veririm. (Yine gülersin)
Jake: Seni seviyorum :)
S/A: Ben de :)
➶➶➶➶➶ . ➶➶➶➶➶➶➶➶➶➶ . ➶➶➶➶➶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
