3.BÖLÜM

20 2 0
                                    

Adamın nedenleri vardı kadının beklentileri.
Olmadı, olamazdı...

29 Temmuz 2020

-Tamam canım 5 dakikaya hazırlanıp çıkıcam evden ararım seni zaten. Görüşürüz öpüyorum seni.
-Tamamdır güzelim görüşürüz.

Sevdiceğimle buluşuyorduk. Uzun bir aradan sonra, çünkü yurtdışına gitmesi gerekiyordu. Döndüğünde ilk benimle görüşeceğine söz vermişti. Şimdi de sözünü tutuyordu. Her buluşmamızda içimde bir heyecan oluyordu. Bu heyecan anca onunla buluşup sarıldıktan, özlem giderdikten sonra diniyordu. Anca o bana yetebiliyordu. Bu çk güzel bir duyguydu. Daha önce hiç yaşamadığım ve bir daha asla yaşayacağımı düşünemediğim bir duygu...

Bankta oturmuş bekliyordum. En sevdiğimiz yerdeydik. İlk buluşma ve tanışma yerimiz. İzmir'in bize göre en etkileyici, en hoş, en güzel yeriydi. Burası Konak'tı... Sahili, insanları, kuşları, denizi o kadar güzeldi ki bizi de aşkımızı da etkisi altına almıştı.
Arkamda yaklaşan birini hissettim. Bi anda arkama döndüm, oydu. Sevgilim, yakışıklım, hayatımın anlamı. Doya doya sarıldım. Yıllarca ayrı kalmışız ve sanki bu son buluşmamız gibi hissettim sarılırken. Ama öyle bir şey olacağını aklımdan bile geçirmem saçmaydı.

Oturduk, kahvemizi içtik, sohbet ettik, güldük, eğlendik. Zaten onunlayken mutsuz olmamım, gülmememin imkanı yoktu.
Biraz suratı düşüktü. Sormak istemedim keyfimizin kaçmasını istemiyordum.
Yaklaşık bir saat geçmişti. Beklemediğim bir anda muhabbetin ortasında telefonu çaldı. Yüzünü buruşturdu, istemediği birindendi telefon. Fakat kimdi?
-Sorun ne?
-Aman boşver gereksiz, açmamı gerektirecek bi durum yok.
-Kim o zaman onu söyle.
-Ya anlamıyor musun? Gereksiz diyorum hala uzatıyorsun. Bıktım şu konuyu uzatmalarından. Rahat ol biraz ya. Sıkıyorsun beni.

İlk defa bu kadar yükselmişti bana ve ayrıca ben konuyu uzatan taraf değil daha çok kısa kesen taraftım. Ne oluyordu ne yaşanıyordu hala çözemiyordum kafamda.
Yqnlış bit şey yapmış olabileceğimden korktum fakat öyle değildi. Onda bir sorun vardı ve bana söylememkte direniyordu. Gözlerim dolmuştu, elim ayağım uyuşuyordu. Sinirliydim fakat öfke kusacak kadar değildim. Bir şey demek istemiyordum ama nedenini öğrenmem gerekiyordu. Sustum...

Masadan ayrıldık. Kafeden ayrılana kadar tek kelime etmedi. Dışarıya baktı. Sinirliydi her halinden okuyabiliyordum. Buluşmamızın en başından en sonuna kadar ne değişmişti ona anlam veremiyordum. Otobüs durağına kadar eşlik etti. Sonra sadece "Görüşürüz." diyerek gitti. Hiç bir şey yapmadan normalde sarılırdı, öperdi son kez, saçlarımı okşardı. İki elinin arasına alırdı yüzümü alnımdan öperdi öyle giderdi. Şimdi sadece görüşürüz diyerek gitmişti. Acayip şekilde korkmaya başladım. Neler oluyordu? Kötü bir şey oluyordu veya olacaktı. Çok korkuyordum...

Ortak arkadaşımız vardı. Eve geldiğimde hemen onu aradım. Olayları anlattım. O daha çok şaşırmıştı. Hemen onu aramasını ve ne olup bittiğini öğrenmesini istedim. Bir saat geçti, üç saat geçti, bir gün geçti hala cevap yoktu. Derken telefonum delicesine çalmaya başladı. Uyku sersemi halimden ayılmak için gözlerimi avuşturdum. Elimi masama attım ve hızloca kavradım telefonu. Arayan arkadaşımdı. Hemen açtım.
-Iıı k-kkanka bizim parka gelebilir misin? Konuşalım biraz, dedi.
-Bişey mi oldu yoksa doğru söyle bana.
-Ya kankacım sen gelsen bir konuşalım diyorum hadi lütfen.

Sesi pek iyi değildi. Git gide korkum artıyordu, endişeleniyordum. Umarım bir şey olmamıştır diye söylenip duruyordum...


Onu bunı bilmem anlamam
Kim ne derse desin lan
Arkanızdan yol almam
Onlar ister alınsın isterkerse darılsın

Onu bunu bilmem karışmam
Kim ne derse desin lan
Ben alınıp satılmam
Onlar isterlerse alınsın isterlerse satılsın

Oooo seni kendime sakladım
Eeeee hepsini ben hesapladım

Eeeee seni kendime sakladım
Eeeee hepsini ben hesapladım

Yol boyunca (10 dakikalık yürüme mesafesi olsa bile) Duman dinledim sürekli. Nedense içimde bir hüzün vardı. Bu yolun sonu belki de kötü bir yere çıkacaktı. Umarım öyle olmazdı. En sevdiğimiz şarkısı "Bebek"ti. Kaan'ın her bebek diyişinde gözlerimin içine bakarak onunla birlikte bebek derdi bana. Bende her seferinde buna yenik düşerdim. Ve sürekli bunu yaparken sigarasını daha çok içine çekerdi. O dumanı sürekli içinde tutardı. Asla çıkarmazdı. En başından beri buna anlam veremedim. Kendine zarar veriyordu. Benim de içim gidiyordu. Birlikte gülerdik, birlikte ağlardık, birlikte kızardık, birlikte sinirlenirdik, birlikte içer birlikte oynardık hep. Çocukluğumu yaşayamayan ben onunla birlikte çocuk olurdum. O da bana çocukluğun ne kadar güzel bir şey olduğunu her gün hissettirirdi. İyi'kim di o benim. Hayatıma giren tek güzel şeydi. En güzel ayrıntı en güzel köşemdi. Ne olursa olsun onunla giderdik kötü yol olsa bile. Seviyorduk,seviliyordum,seviyordum, seviliyordu. Hayatım onunla anlamlı hale gelmişti. Çünkü ailem yoktu benim. Ne annem ne babam. Onları görememek üzüyordu beni. İçim paramparça oluyordu. Sonra onunla tanıştık. İlk o bana duygularını açıkladı. Sürekli " bu kız bemi mutlu ediyor ya!" veya " ben bu kızla huzurluyum abi!" derdi. Sürekli açar dinlerim o ses kayıtlarını. Rahat bi insandı. Bana karşı iyidi. Komikti, her zaman güldürürdü beni. Şarkılar söyler beni daha çok etkilerdi. Hayatım onsuz nasıl bir hâl alırdı bilmiyorum...

Banklarda arkası dönük olsa insan arkadaşını tanıyordu. Yanına yaklaşırken hissettiğini düşünerek arkasına döndü. Hemen ayaklandı sarıldı bana. Normalde bana sarılmazdı bu şekilde. Üzgün olduğumda bemi teselli etmek için sarılırdı. Tuhaftı. Aldırış etmemeye çalıştım.

-Artık neler oluyor anlatır mısın? Yol boyunca başıma ağrılar girdi sürekli düşünmekten. Konuştun mu ne dedi, ne olmuş, sorun neymiş?
-Canım benim biliyorsun, pek iyi değildi son sıralar. Ailesi üstüne geliyordu. Kardeşi bir yandan falan çocuk yorulmuştı baya. Sürekli kavga vardı evde. Bana geliyordu haftanın her günü...
Sözünü kestim. Bir dakika bu cümlenin sonu nereye varacaktı? Her şey bana tuhaf gelmeye başladı. Bunlar yaşanıyor gibi değildi. Korkularım endişelerim sürekli beni dürtüyordu.
-Artık ne olduğunu söyle dayanamayacağım.
-Aradım dün senden sonra. Açmadı telefonunu. Daha doğrusu kapalıydı. Bende evine gittim hemen, kapıyı çaldım. Açan olmadı. Annesini aradım. O geldi kapıyı açtı. İçeri girdik, seslendim ama ses gelmedi geriye. Cevap yoktu.

Tanrım neler oluyordu, neler yaşıyordum ben? İnanmak istemiyordum yaşadığım şu şeylere. Umarım kötü bir şey olmamıştır diye iç geçirdim.
-Annesi korktu tabi, bende korkuyordum. Odasına gittim, annesi diğer odalara bakıyordu. Odasına girdiğimde...

Sustu. Yutkundu. İç çekti. Sanki kafasında kelimeler seçiyor cümlesini kurmaya çalışıyor gibiydi.
-Offf!
-N-n-nne gördün ne oldu?
-İntihar etmiş güzelim. Kaybettik kardeşimi.
...


Son KezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin