...
Merdivenin başında yatmakta olan iki cesetten akan kanın aşağıya damlama sesi yankılandı evin içinde.
Zhan geç kalmıştı. Gözyaşları, ağzının kenarında olan kanlar ile kırmızıya boyanarak aktı yere güzel adamın çehresinden.
"Y-yibo...yibom...hayır...lütfen. Beni burada bırakamazsın. Ö-özür dilerim bu kadar geç kaldığım için, benim suçum! BENİM SUÇUM YİBO HEPSİ BENİM SUÇUM!"
Bir süre ağladı Zhan...bir süre düşündü...ailesinde bunu düzeltebilecek biri olmalıydı.
Umutlandı kendi kendine büyük olan kanlar içinde olan küçük bedeni kucağına alırken.
...
"BURAYA BAK!!! NERDESİN?!" üstüne sevdiğinin kanı bulaşırken acıyla haykırdı Zhan, B-BI BAK LÜTFEN YARDIM ET!!!!"
3 yıl önce...
Zhan'ın anne ve babası o henüz oldukça küçükken kendi türlerine karşı yapılan bir saldırıda yakılarak öldürülmüştü. Kurtulma sebebi o sırada kendi ailesine nazaran kimsenin bilmediği sessiz bir yerde yaşayan büyükbabasının yanında olmasıydı. Büyükbabasını çok sevmezdi çünkü her zaman zhana verdiği her kararda karşı çıkmış, ona hiç bir konuda destek vermemişti. Bu sebeple yeterince büyüdükten sonra kendine gizlenecek çeşitli yerler bularak hayatına devam edebileceğini belirtilerek ayrılmıştı bu evden. Sadece aşk değil, herhangi bir duyguyu hissedebileceğine bile inanmıyordu basit bir barda yiboyu görene kadar. Onu gördüğü ilk anda yibonun kendisine o siyah hayatına bile başka bir renk katabilecek kadar güzel bir gülüşe sahip olduğunu fark etmişti. Ailesi dışında tanıdığı tek kişiydi yibo. Bundan şikâyetçi değildi de, yibo ona yetiyordu. Onu ilk gördüğü zaman onu da kendi karanlık hayatına çekmek istemediği için uzak durmuştu. Fakat 1 hafta içinde her gün o çocuğu o barda oturup barmenle neşeyle konuşurken görmek yeni bir his daha kattı zhana...hüzün. Çok sohbet kurmadan izlemek istedi neşeli çocuğu yakından ve o gün girdi bara. Güzel görünümü herkesin onu fark etmesini sağlamıştı fakat o bunlara anlam veremeyerek yibonun iki koltuk yanına oturdu öylece. Yibo ise her şeyden haber yarı sarhoş biçimde telefonuyla ilgileniyordu. Zhanın bakışları gizli olsa bile keskindi. Yibo kendisine baktığını hissettiği an gözlerini ona kaldırmıştı ve bu ani göz teması zhanın afallamasına sebep olmuştu.
"Merhaba ?" Zhan kendisiyle konuştuğunu fark edince az önce çektiği bakışlarını tekrar ona çevirdi.
"Hm. Merhaba."
"Seni ilk kez görüyorum. Kimsin sen, tanışalım mı? Ben Yibo!" Diye samimiyetle devam etti.
"Eeehmm şey o-olur Yibo. Ben de Zhan"
"Hahahaha ne kadar da gerginsin Zhan! Memnun oldum. Bu arada söylemeden geçemicem..." bir süre kendisine şaşkınlıkla bakan bedeni süzdü küçük olan"...pek yakışıklıymışşın." Gülerek devam ettiği sözlerini göz kırparak sonlandırdı yibo.
"Öyle mi düşünüyorsun? Ben...teşekkür ederim. Sen de çok tatlı birine benziyorsun." Zhan ondan uzak durma fikrini tamamen unutmuş ve zamanın bu kadar hızlı ilerleyebileceğini fark etmeden konuşmaya dalmıştı...
...
"Senle konuşmak çok güzeldi Zhan! Buralarda mısın, telefon numaranı verebilir misin?"
"Hehe evet buralardayım"...'yani artık buralardayım' diye düşündü ve telefon numaralarını da aldıktan sonra yibo gittikten biraz sonra kendine buralarda rahat yaşayabileceği bir yer bulmak için ayrıldı mekandan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fervency | yizhan mici fic
FanfictionYibo'nun peşine takılan bir adam yüzünden rahat yaşayamayan aşıklar bunu çözmenin tek bir yolu olduğuna karar verince Zhan için her şey çok beklenmedik ilerler. kapaktaki fanart'ı düşünerek yazmıştım resmin sahibi kim bilmiyorum 😔