5

16.1K 1K 336
                                    

Jungkook yorucu bir günün ardından kendini yine aynı evde aynı salonda bulmuştu. Ezbere bildiği salonda bakışlarını gezindirirken aklındaki düşünceler onu rahat bırakmıyordu. Baekhyun'a her şeyi anlattıktan sonra rahatlayacağını düşünmüştü fakat öyle olmamıştı aksine içine amansız bir korku düşmüştü, Baekhyun'un susup bu olanlara göz yumacağını düşünmüyordu ve bu durum onu fazlasıyla tedirgin ediyordu. Diğer yandan esmer tenli adamı düşünüyordu, ondan korkması anlamsızdı sonuçta bu zamana kadar ona zarar vermemişti ya da zarar verecek bi eylemde bulunmamıştı aksine hep nazik davranıp onu sevmişti ama yinede yapacaklarından birazda olsa korkuyordu sonuçta normal birisi değildi.

Yanında hissettiği kıpırdanmayla omzuna düşen ağırlıkla esmer tenli adamın geldiğini anladı. Saat gece yarısını geçiyordu ve esmer tenli adam şuan eve gelmişti genelde fazla geçe kalan birisi değildi dört ay boyunca çok gerekmediği sürece Jungkook'u yalnız bırakmamıştı.

"Artık konuşalım mı?" Sesi kısık çıkmıştı yüksek çıkmasına da gerek yoktu zaten salonda sadece ikisi vardı ve esmer tenli adamın başı omzundaydı yani fısıldasa bile rahatlıkla duyardı. Beline dolanan kollarla adamın konuşmak istemediğini anladı fakat daha fazla bu bilinmezlikle yaşamak istemiyordu. Ailesini özlemişti.

"Sonra konuşuruz demiştin" Jungkook sabırsız birisiydi herşeyi aceleye getirirdi ve şuan bu durum karşısında bu kadar sakin olması şaşılacak bi durumdu. Sonuçta kaçırılmıştı hemde tanımadığı bir adam tarafından. Belindeki kollar geri çekildiğinde derin bi nefes aldı.

"Sevgilim bu saçmalıklarla kendini yorma" esmer tenli adamın bu sakin sözleri onu daha da sinirlendiriyordu. Öfkeyle geri çekildiğinde esmer tenli adamın başı boşluğa düşmütü.

"Ben senin sevgilin değilim neden anlamıyorsun? Sen beni kaçırdın resmen" diye bağırdığında esmer tenli adamın yüzünde oluşan o soğuk ifadeyi umursamadan ayağa kalktı. Aylardır içinde olduğu bu durum onu boğuyordu ve karşısındaki adamda bu duruma seyirci kalıyordu.

"Seni tanımıyorum bile" dediğinde esmer tenli adam sakince karşısındaki çocuğun hareketlerini izledi.

"Ailemi özledim" dudaklarından çaresizce dökülen kelimeler esmer tenli adamın genzini yakarken derin bi nefes alıp ayağa kalkmasını sağladı. Jungkook sarsılacak derecede hıçkırarak ağlamaya başladığında esmer tenli adam sertçe Jungkook'a sarılıp saçlarını okşamaya başladı.

"Zor olduğunu biliyorum sevgilim fakat sen olmazsan ben yaşayamam. Gerçekten beni bırakıp gidersen yaşayamam" diyerek geri çekildi. Ağlayan çocuğun gözyaşlarını baş parmağı ile silip anlına buse kondurdu. Jungkook şimdi biraz daha sakinleşmişti. Esmer tenli adam Jungkook'u kucağına alıp koltuğa oturduğunda Jungkook başını esmer tenli adamın boynuna gömdü esmer tenli adamda Jungkook'un saçları ile oynamaya başladı.

"Inan bana hasta değilim sevgilim gerçekten hasta değilim hastaneden falanda kaçmadım lütfen inan bana" sesi aynı masum bi çocuğu andırıyordu ve Jungkook ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Şuan tanımadığı bi adamın kucağındaydı ve bu adam normal birisi değildi. Saçlarına konan öpücük ile gözlerini yumdu. Güzel seviyordu, incitmekten korkarak seviyordu ama bencildi kendi iyiliği uğruna Jungkook'u harcayacak kadar bencildi.

"Neden bana bunları yapıyorsun?" Sesi güçsüz çıkmıştı hoş kendide şuan pek güçlü değildi ya.

"Benden gitmeyeceğini bilsem, bunları yapar mıyım?" Sessizlik çöktü ortama esmer tenli adamın sözü yaktı küçüğü, öyleki içinde bi şeyler titredi. Uzun zamandır hissetmediği şeyler hissetti hemde bir cümle karşısında, güçsüz düştü adamın sevgisi karşısında zaten güçsüzdü.

"Ama ben seni sevmiyorum" bu sözün yeri ve zamanı değildi belkide ama çıkıvermişti Jungkook'un ağzından. Çok geçmeden kendide pişman olmuştu söylediğine ama söylemişti işte geri dönüşü yoktu. Esmer tenli adam başını sallayıp

"Biliyorum sevgilim" diyerek derin bi nefes çekti içine ve yüzüne kondurduğu buruk tebessümle konuşmaya devam etti

"Seni ailenden koparan bi adamı sevmeni beklemek  büyük bencillik olurdu" dedi. Esmer tenli herşeyin farkındaydı Jungkook bunu bilmesede.

•••

"Yemeğini güzel ye, okula aç gitmeni istemiyorum sevgilim" fazla düşünceli birisiydi en azından Jungkook'a karşı öyleydi. Jungkook başını olumlu bir şekilde sallayıp "Ailemi görmek istiyorum" dedi. Esmer tenli adam bakışlarını tabağından çekip Jungkook'a baktı. Yüzünden eksik etmediği kare gülüşü meydana çıkarken

"Okul çıkışı bırakırım seni bu gece onlarla kalırsın" dedi. Jungkook duyduğu sözler üzerine sevinçten çığlık atacak raddeye gelmişti. Bu durum ona ne kadar tuhaf gelsede biri tarafından bu denli sevilmek güzel hissettiyordu ve Jungkook bu sevginin boşa gitmesini istemiyordu. Şuanlık karşıkık verme gibi bi durum söz konusu değildi fakat ileride neler olurdu bilemiyordu.

"Ben Baekhyun ile giderim senin yorulmana gerek yok" esmer olan başını onaylar şekilde sallayıp "Tamam sevgilim" dedi. Jungkook artık sevgilim kelimesini yadırgamıyordu alışmıştı artık.

"Hadi geç kalacaksın çabuk ol" diyerek masadan kalkan esmer tenliye bakıp ağzına son olarak zeytin atıp hızla ayağa kalktı. Sandalyenin üzerinde duran çantasını alıp tek omzuna taktığında vakit kaybetmeden evden çıktılar.

Dün gece üzerine Jungkook çok düşünmüş bütün gece uyuyamamıştı, istemsiz bi şekilde onun yanında kalıp ona destek olmak istiyordu ama diğer yandan hayatının tanımadığı birisi tarafından kısıtlanması sinirini bozuyordu. O özgür ruhlu birisiydi kısıtlanmaya gelemezdi ama esmer tenli adam fazla sahipleniciydi. Bu durum Jungkook'un kafasını fazlasıyla karıştırıyordu olaylara doğru düzgün tepki bile veremiyordu. Ama tuhaf bi şekilde mutluydu sevilmek ona iyi geliyordu. En azından esmer tenli adam onu kıracak şeyler yapmıyordu.

Patient | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin