Evde değilsin sanıyordum.
Odana girdim gizlice.
Yatağına uzandım, çarşaflarının kokusunu içime çektim doya doya.
Uyuya kalmışım.
Gözlerimi araladığımda giyiniyordun, saçların ıslak idi.
Her bir hareketini izledim.
Yine o siyah tişörtlerinden birini aldın eline; Tanrım! O kadar tapılası bir vücudun var ki...
Hızlıca kafandan geçirdin tişörtünü, daha sonra da ekoseli bir pijama altı seçtin.
Her zamanki gibi.
Hazır olduğunda bana doğru döndün.
'Yakalandım.' dedim sırıtışımın arasından.
'Çok güzel uyuyordun, uyandırmak istemedim.' yatağa, yanı başıma oturdun.
Ve saçlarımı okşamaya başladın.
'Beni deli ediyorsun...' dudaklarından dökülen laflara kendin bile şaşırmıştın.
Yutkundum.
Yüzüme doğru yakınlaştın.
Ne yapacağımı bilemedim, adeta donup kalmıştım.
O tapılası dudaklarını, benimkilere bastırdın.
O kısa öpücük bile kalbimin maraton koşmasına neden olmuştu.
Geri çekilip dudaklarını yaladın.
'Bundan annemle babama bahsetme, tamam mı?'
Başımı olumlu anlamda salladım ve odadan çıkışını izledim.
Bu masum bir öpücüktü; her ne kadar üvey abimden alsam bile...
Bölüm sonu.