Gecenin karanlığı hala üstlerine çökerken hızla gittikleri yere ulaşmaya çalışıyorlardı. Sahilin üstünde parıldayan Ay onları dahada heyecanlandırıyor büyük bir istekle hızlarını arttırıyorlardı. Yollarının üstünde bir kaza gördüler ama onları ilgilendirmeyen bir şeye göz ucuyla dahi bakmayan bu insanlar o olaya büyük bir merakla yaklaştılar, ikiside aynı şeyi hissediyordu, peki bu duygu neydi?
Korkuyla etrafa bakan bir kız çocuğu iki adam ona doğru gelince sanki içlerini okumuş gibi hemen ağlayıp onlara doğru adım atmaya başlamıştı. Adamlar birbirlerine bakip şaşkınlıkla çocuğu yerden alırken göz yaşlarını silmeyide ihmal etmediler şayet çocuk herşeyi biliyormuş gibi daha da çok daha da yüksek sesle ağlamaya başlamıştı. Büyük bir istekle geldikleri istikamete kötü bir olayı duyurmak için gitmeye başlamıştı iki adam. Artık Ay onlara hiçbir şey hissettirimiyordu. Ahh.. korku hariç............
'Angel! Angel!'
'Efendim Anne!'
'Hadi süslenmeni bitirde okula git geç kalacaksın !'
Aynadaki yansımama bakıp saçımı düzelttim ve makyaj yapmadığımı bildigi halde süslü muamelesi yapan annemi öpüp evden çıktım.
Hava soğuk ama güzeldi uykumu almış ve iki ders kadar titrememe yetecek kadar rüzgar yemiştim, şimdi sırada o iki derste titrereken bi de mide guruldaması yaşamıyım diye kantine gitmek kalıyordu.
Ahh ne zor işler bunlar ya.Kantinden aldığım çubukla - ne yazıkki daha ilk ders bile olmadiğindan kantinde börek falan yoktu- merdivenleri üçer beşer çıkarken ter icinde kalmıştım harika! Bide terim yüzünden yeniden hasta olacaktım..
..............
Son derse geçmeden önce biraz bahçede dolaştım malum tüm gün yemek ve tuvalet haricinde ayağa kalkmayınca bacaklarım hissizleşiyordu. Bahçenin geniş bir alanı yoktu anayol üzerindeydik bende ana kapının demirine gidip geliyordum. Ders zili çaldığında kapıya tutunmuş yolu izlerken birden önümden biri geçti korkuyla çekildiğimde o kişinin yaralı bir adam olması daha çok korkmama ama bir o kadarda merak etmemi sağlamıştı, garip bişeyler vardı, üzerinde bu kadar kan olan bir insan nasıl olurda dikkat çekmeden kaldırımda yürüyebilirdi? Adama daha dikkatli bakmaya başladım gercektende karnındaki yaradan dolayi yürüyemiyor ikide bir sendeleyip ilerlemeye çalışıyordu ama bunlar olurken hiç ama hiç kimse ona bakmıyor onu görmüyordu bile!
'bu kadar yeter, adam orada neredeyse ölecek!'
'hadi derslere çocuklar, hadii!!'
Nöbetçi öğretmen bizi zorla okulun içine çekistirmeye başlamadan buradan çıkmalıydım aksi halde o adam bir daha kalkamayacak şekilde yere düşecekti. Ah vicdanım yine elvermiyordu ne kadar da düşünceli ve mükemmelim ya.. Ay ne diyorum ben böyle bir anda düşündüğüm şeye bak!
'hocam! Eteğinizin arkası yırtılmış hemen bir bakın isterseniz!'
'ne diyorsun yavrum! Ah ah hemen bakıyorum sagol tatlım söylediğin için'
Hocaya tatlica gülümseyip gitmesini bekledim ve hemen bizim yaralı adama bakındım okulun yanindaki sokağa geçiş yapıyordu onu orada karşılayabilirdim.
Yan bahçeye geçtim ve kimseye görünmedigimden emin bir sekilde kısa duvara tırmandım ve karşı tarafa geçip zıpladım.
Adama bakıp ne kadar kötü bir halde olduğunu düşünürken yanımdan bana bakmadan geçip gitti. Şaşkınlıkla adamın arakasından gidip koluna dokundum ve onu kendime çevirdim.
Dokunuşumdan dehşet ve anlamamışlık dolu bir bakışla bana doğru döndü.
'iyi misiniz, baya kötü yaralanmışsınız sizi bir hastaneye götüreyim.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aya Ve Bulutlara
FantasyGözlerinin içine doğru bakıyor ona yalvarıyorlardı "lütfen..lütfen.." Amaçları onları öldürmesinden vazgeçirmek değil acı çekmeden bu dünyadan tüymekti. Kız onların ne istediğini anlamışçasına yamuk bir gülümseme koydu suratına ve" tamam" dedi. Elle...