"Sus."dedi. Yine yine ve yine beni bir kez bile dinlemeden. Seviyordu biliyordum ama böyle yaparak ikimize de acı çektiriyordu sadece. Anlamıyordu ki. Tam ağzımı açmıştım konuşmak için ama duvara yumruğunu geçirmesiyle sadece yutkunabildim. O kadar öfkeliydi ki gözlerine bakamıyordum ve bu beni sanki suçluymuşum gibi gösteriyordu. Değildim yani olaya benim gözümden bakınca tabi. Düşüncelerimden ayrılmamın sebebi sesiydi."Neden ordaydın ha neden?" Dedi. Adeta kükreyerek. Bağırınca refleks olarak gözlerim dolmuştu. Gözyaşlarımı eliyle sildi. Tekrardan ağzımı açmıştım ki.
"Boşver. Söyleme. Gerek yok ve bitti. Anladım ki sevgin güvenin bu kadarmış. Hadi eyvallah." Dedi ve arkasına bakmadan gitti. Orada kalakalan beni umursamadan. O zamana kadar aklımda konuşmak için kurguladığım bütün kelimeler bana siper aldığı için ağzımdan fısıltı bağırtı arası tek bir kelime dökülebildi o an.
"Gitme."
########################
Yepyeni bir kurguyla bu yaz yeniden yayımlayacağım. İlk göz ağrım. Vazgeçemeyeceğim.
Dediğim gibi yepyeni bir kurguyla yayımlanacak sadece bu giriş bölümü aynı olacak diğer bölümler tamamen değişecek.
Okuyan okumayan hepinize minnettarım.
Yazın görüşmek üzere.✋✋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doyasıya Yaşanan
Teen Fiction'geçmiş' 'şimdi' 'gelecek' hangisi daha çok doyasıya yaşanacaktı, yaşanmalıydı..