sevdaya, aşka tutulacak oruçların başlangıç imzası atılmıştı.. gözler birbirine tutsaklığı oyun biliyordu ama olmazlar olura izin vermiyordu..
gurbet, melihe ilk mektubunu yazmıştı.. melih kağıdı gördüğünde yüzüne şaşkınlık olta atmış, mutluluk olmuştu.. yazıya karşılık vardı elbet..
ama bu yazışmaların aylarca devam edeceğini melih bilmiyordu.. üzüntüye katılan sevinçli yanlar olacaktı.. bir gülüş bin umuda bedeldi.. uçan kelebeğin kanatlarında taşıdığı sevgi parçacıkları bile melihi mutlu ediyordu..
sevgi istiyordu, sevilmek.. karşılığından emin bir aşkın başkasına ait olduğunu öğrenmek bir yürek
harbiydi.. evet biliyordu melih tek taraflı sevdiğini.. ama kararlıydı pes etmek yoktu..o sevmesede melih onu hep sevecekti.. arada bakışmaları oluyordu..uzun uzun olmasada gözler değiyordu birbirine.
dokunuyordu sevgiyle.. melih artık gülmüyordu..yüzünü asmıştı O'nun giden aşkının peşine.. gurbetin arka sırasına geçiyordu bazen..konuşmalar oluyordu aralarında.. artık herkes biliyordu melih'un aşkını ve karşılığının olduğu düşünülüyordu.. çünkü beraber geçirdikleri vakitler günden güne yalan gibi gebe kalıyordu
çoğalmaya.. beraber ders çalışıyorlardı ara sıra..
gurbet'te seviyordu melihi ama sevginin türü farklıydı.. melihin aşkı büyüyordu her beraber geçirilen anda.. anlar aşk oluyordu, çağlıyordu.. yenilen haram bir lokma nası boğazında kalır sana ölümü tattırır.