:Sana İhtiyacım Var:

448 50 62
                                    

[Xiaojun-Hendery]

Xiaojun:
Hendery
Bebeğim müsait misin
Sana ihtiyacım var

Hendery:
Ne oldu Dejun?
Kardeşlerim yanımda
Müsaitim yani

Xiaojun:
Hendery
Ben ciddiyim güzelim
Yanımda olmana ihtiyacım var
Canım çok yanıyor

Hendery:
Sorun ne hayatım?
Neredesin?

Xiaojun:
Abim
Sana bahsetmiştim hatırlıyor musun?

Hendery:
Evet
Hatırlıyorum

Xiaojun:
Öğrendi her şeyi
Telefonumu almış ben duştayken
Seninle olan konuşmaları, resimleri, videoları...
Ne varsa bakmış, izlemiş ve okumuş.
Bir güzel dayak yedim ondan
Hendery gel lütfen, yalvarırım.

Hendery:
Nerede olduğunu söyle bana Dejun
Geleceğim
Ağlama sakın tamam mı?
Ben yanındayım senin

Xiaojun:
Her zaman geldiğimiz parkın arka tarafındayım
Göletin orada
*konum*

Hendery:
Tamam
Bekle beni geliyorum

Hendery çevrimdışı

Xiaojun:
Tamam...

¬¬¬¬

Hendery, montunu üstüne geçirdiğinde kendisine merakla bakan kardeşlerini umursamamış, onlara çıkması gerektiğini söyleyerek evden çıkmıştı.

Sevgilisinin ona ihtiyacı vardı. O yüzden elini çabuk tutması gerekiyordu.

Elindeki ilk yardım çantasını biraz daha sıkı bir şekilde tutmuş ve koşmaya devam etmişti. Esen rüzgar yüzüne çarpsa bile bunu umursamadan devam etmişti ilerlemeye.

Onun canının yandığı gerçeği, kalbinin sıkışmasına yeter de artardı. Sevgilisi onun için her şeydi, aynı şekilde Xiaojun için Hendery de her şeydi.

Onlar, birbirlerini tamamlayan bir bütün olmuştu.

Parka vardığı zaman direkt olarak göletin olduğu kısma ilerlemişti. Vardığında ise kıyıda oturan beden ile derin nefesler almış, onun yanına ilerlemişti.

"Xiaojun..."

Yerde oturan oğlanın ona dönmesi ile beraber şaşkın bir şekilde ona bakmaya başlamıştı Hendery. Yüzü dağılmıştı; kaşı ve dudağı patlamış, bir gözü neredeyse morarmıştı.

Elindeki çanta ile beraber yere oturmuş ve dikkatli bir şekilde sevgilisine sarılmıştı. Aynı şekilde karşılık almış, tuttuğu gözyaşlarının akmasına izin vermişti.

Kalbi sıkışıyordu ve nefes alamıyordu. Onun bu halde olması, kendisinde bu etkiyi yaratıyordu.

Ayrıldıkları zaman çantayı açmış ve ilk pansumanı dikkatli bir şekilde yapmaya başlamıştı. Kaşları ve dudakları ile ilgilendikten sonra hafif bir şekilde buz tutuyordu gözüne.

Ne olur ne olmaz buz getirmişti.

"Aşkım." demişti Xiaojun. Ne kadar canı yansa bile onunla ilgilenen sevgilisi, bu acıları unutturmuştu. "Ben iyiyim, endişelenme."

"Nasıl iyisin Dejun? Yüzün yara bere içinde ve vücudunu bile zor-"

Konuşmasını bölen dudaklar ile beraber şaşkın bir şekilde sevgilisine bakmıştı. Ardından dolu olan gözlerini silmesine izin vermiş, ona biraz daha yaklaşarak başını omzuna yaslamıştı.

"Sen yanımda olunca tüm acılar yok oluyor bebeğim. Sadece yanımda olmana ihtiyacım var."

~~~~~
Sen uzun zamandır bölüm atma sonra gel bu şekilde bir bölüm at
Oldu mu Bunny?
Xiaojun'umuz biraz zarar gördü ama endişelenmeyin
Bir tayfa var, Xiaojun'un abisine gerçeği belli edip onun akıllanmasını sağlayacak 😌
Ama her an hazırlıklı olun bu şekilde bir bölüme daha-

Please •WayVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin