21

1.3K 148 345
                                    

İç çeke çeke yürüyordu. Elindeki abur cubur dolu poşeti sallamak şu anki tek uğraşıydı. Yoongi'ye olan hislerini anlatmak onun için gerçekten çok zor bir şeydi. Çünkü kim kardeşine (!) aşık olurdu ki?

"Ben gerçekten gerizekalıyım ya. Seve seve elin kedi kılıklısını sevdim." Sinirle söylenirken evin kapısına vardığında zile bastı. Uzun bir bekleyişin ardından kapı açılmadığında gözlerini devirerek telefonunu aldı.

...

Jungsunshine
Kapıyı açsana

Yoongiben
Tuvaletteyim
Hem ben size boşuna mı anahtar verdim amk
Alsaydın yanına

Jungsunshine
Anahtarı götüne sokayım

Yoongiben
A a a a
Terbiyesiz

Jungsunshine
Sus sus

...

Yoongi evden çıkarken genelde anahtarını almayı unuttuğu için kapının önündeki bir taşı ortadan ikiye yarmış ve anahtarı için güzel bir yer oluşturmuştu. Sakladığı taşın içinden anahtarı çıkararak kapıyı açtı.

"Salak ya..." diye söylenerek kapıyı kapattı ve içeri girdi. Elindeki poşeti mutfağa götürüp birkaç abur cuburu aldı içinden. Sprite'ını da aldıktan sonra içeriye gitti ve televizyonun karşısındaki koltuğa kuruldu. Saçma bir evlenme programı bulduğunda izlemeye karar verdi çünkü tartışmaları aşırı hoşuna gidiyordu.

Yoongi beş günlük boşaltım işlemini tamamlayabildiğinde Hoseok'un yanına gelmişti. Elindeki abur cuburlara bakıp şokla gözlerini açtı.

"Nasıl olur da benim sevdiğim cipsten almazsın nankör herif!" diye bağırdığında Hoseok korktuğu için diğerinin suratına avucundaki krakerleri fırlatmıştı.

"Aldım be aldım. Başımın gözümün sadakası olsun. Mutfakta."

Yoongi sanki az önce çığıran o değilmiş gibi memnuniyetle gülümseyip ufak ufak mutfağa gitti. Tabaklara koymak yerine direkt poşeti alarak salona geldi ve Hoseok'un koluna yattı. Birilerine yaslanmayı seviyordu. İzlediği programı gördüğünde heyecanla başını yukarıya çevirdi.

"Bak bu herif geçen çaya çıktı ya biriyle. Sen git onunla randevudayken eski sevgilini gör. Zaten en başından anlamıştım ben onun bi boklar yapacağını. Çaya çıktığı kızı bırakmış orda, eski sevgilisiyle evine gitmiş. Piç herif."

"Eğer böyle konuşmaya devam edersen seni bayıltana kadar öperim."

Hoseok'tan çıkan cümleye ikisi de şaşırırken Yoongi ağzı açık bakakalmıştı. Hoseok durumu nasıl toparlayacağını bilemediği için bir avuç krakeri Yoongi'nin ağzına doldurdu ve kapattı. Gergin bir tavırla televizyona döndü. Sprite'ından büyük büyük yudumlar aldı. Boğazı yanmıştı ama yine de içinin yangınını dindirmemişti.

Yoongi yattığı yerden kalkıp bağdaş kurarak Hoseok'a döndü. Pekala. Saçmalıyordu. Hoseok zaten temas etmeyi, sarılmayı ve öpmeyi severdi. Bu dediği... normaldi...

"Dur ya. Hesap sormam gereken bir konu vardı benim." Kaşlarını çatmış ellerini beline yerleştirmişti. Dışarıdan sert göründüğünü sanıyordu ancak aksine fazla sevimliydi.

Ay Hoşt Ulan |TAEJIN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin