Çiçekleri aldığımda sadece gülümsedim.
- ne o beğenmedin mi ?
- yok hayır çok beğendim teşekkür ederim
- o zaman neden bu haldesin
- ben iyiyim
- değilsin
- doğru değilim
- neden
- iyi olmam için bir neden yok
- var
- ne ?
- biz
- biz ne ?
- biz işte. İkimiz. Sen ve ben. Benim oluşun, senin oluşum. Mutlu olabilmemiz için yeterli bir sebep çirkin.
- sanırım haklısın
Boynuna sarıldım. Yaklaşık 15 dakikadır sarılıyoruz
- derda oturalım mı
- hep böyle kalsak keşke
- gel hadi
Kolundan tutup sürükledim. Sıraya oturduk. Ve ben çok meraklı bir şekilde " neden böyle bir şey yaptın " dedim. Biraz bekledi. " seni mutlu etmek hoşuma gidiyor " dedi of ya yerim seni. " nedensizce yaptın yani bunca şeyi " anlamsızca bakan gözlerimi odada gezdirdim. Cevap gelmeyince sınıfta dolanmaya başladım. Camdan dışarı baktığımda gördüğüm şey karşısında çok şaşırdım. Yerde kalp şeklinde dizilmiş mumlar vardı. Ortasında " bitmeyen derbi aşkı " yazıyordu. İkimizin isminin kısaltılışı. O an derda yanıma geldi. " nedensizce değil aslında bir nedeni var " dediğinde ilk anlam veremedim. Sonra aklıma geldi. Yanında oturduğumda soruma cevap vermemişti. " peki neymiş o nedeni " dedim. Çok odunum biliyorum. " senin gülüşün " dedi. Hafif gülümsedim. Onu deli etmek için çaba sarf ediyordum. " nasıl yani " dedim. " sen gülünce bende gülüyorum. Gülmediğinde kalbim ağrıyor. Ben gülmüyorum diye değil. Seni güldüremiyorum diye. Ve sen benim gördüğüm en çok konuşan, en güzeli ve en iyisisin " dedi. Bana genellikle çirkin yada çirkinim der. Bu benim çok hoşuma gider. " çirkin çirkin diyordun ne ara ' en güzeli ' olduk " dedim. Pis pis sırıtıyordum. Bir anda ellerini belime doladı ve kendine çekti. " sen her zaman çirkin olucaksın. Pardon çirkinim " dedi. Ne diyeceğimi bilemeden sarıldım. Onu çok seviyorum. " beni mutlu edemiyorsun diye bir şey yok. Yanımda olduğun sürece ben mutlu olurum " dedim. Saçlarıyla oynayarak söylemiştim. Dalgalı saçları vardı. Çok tatlıydı. Medcezirdeki mert gibi saçları vardı. Ellerinden kurtulup sıraya geçtim. Oturup kafamı sıraya gömdüm. Saçların açık olduğundan yüzüm tam kapanmıştı. Yanıma oturduğunda " özür dilerim çirkinim " dedi. " neden " dediğimde gözlerimin içine baktı. Gözleri dolmuştu. Aynı şekilde benim de. Bir anda hiç beklemediğim bir şey oldu. " bak Beyza se- " cümlesini bitirmesine izin vermeden tokat attım. Beyza eski sevgilisiydi. Bileğimden tutup çekti. Yemin ederim bir anda ağzımdan çıktı of ya çok özür dilerim " dedi. Şimdi tam anlamıyla ağlıyordum. Kendimi okulun dışına attım. Bahçedeki grup beni gördü. Esma da aralarındaydı. Hiçbirine bir şey demeden okuldan çıktım. Esma koşarak peşinden geldi. Noldu dediğinde boynuna atladım. Sıkıca sarılıp ağladım. Biraz kendime gelince her şeyi anlattım. Ağzı açık kalmıştı. Ne tepki vereceğini bilmiyor gibiydi. Tam konuşacaktı ki araya ben girdim. " beni eve bırakırmısın " dedim. Tamam anlamında başını salladı. Beraber yürüdük. Bugün odamdan çıkmayacağıma eminim.
