Çapulcular zamanının Hogwartsında okuyan Hawking kızları ve arkadaşları, onlardan biri olan Katniss Hawking'in ölümüyle sarsılır. İkizinin bedeninin bir aynaya hapsolmuş olduğunu fark eden Vela Hawking, Regulus Black'in yardımıyla onu kurtarmak için...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🕸️🕸️🕸️
Hogwarts'ta gece yavaşça çöküyor, kale sessizlik ve gizem havasıyla örtülüyordu. Gökyüzü, parıldayan yıldızlarla süslenmiş koyu mavi bir tuvali andırmaktaydı. Kalenin yüksek pencerelerinden gelen ışıklar titriyor ve çevredeki arazide dans eden gölgeler oluşturuyordu. Sessizlik bazen baykuşların uzaktan gelen ötüşleri ve gece esintisindeki ağaçların hışırtısıyla bozulmaktaydı. Havayı bir büyü duygusu kaplıyor, sanki kale mehtaplı saatlerle sırlarını açığa çıkarmaya hazırlanıyormuş gibi bir hiss bırakıyordu.
Genç bir Slytherin öğrencisi olan Vela Sia Hawking, yatakhanesinde yatıyor, kız kardeşi Katniss'in kaybının yasını tutarken yüzünden gözyaşları akıyordu. Oda loş bir şekilde aydınlatılmıştı, şöminenin kızıl ateşi taş duvarlara gölge gibi yansıyordu. Vela, kendisinin ve Katniss'in kollarını birbirine dolamış, genişçe sırıtırken çekilmiş bir fotoğrafını tutarken bedeninin hıçkırıklarla sarsılışına mani olamıyordu.
"Neden gitmek zorunda kaldın? Neden beni yalnız bıraktın?" Vela sessizliğe fısıldadı, sesi çatallıydı.
O ve Katniss arasında beşikten beri açıklanamaz bir bağ mevcuttu. İkizler her zaman birbirlerinin duygularını anlar, fikirlerini kolaylıkla tahmin ederdi. İstemedikleri anlarda bile. Bu sınır tanımazdı asla. Lakin Katniss, ölümü ile bu bağı alıp götürmüştü sanki. Vela artık ikizinin varlığı yerine koca bir hiçlik barındırıyordu içinde.
Ne yaptığına dikkat et Çünkü Tanrı her hareketini izliyor Gecenin kararttığı bir sokakta lütfen ellerimizi birleştir Uzakta ve bi başına olsam bile Beni orada bulacağından daima emin olabilirim
Vela'nın başı hızla kalktı, gözyaşlarıyla ıslanmış yüzü, mırıldanan şarkıya duyduğu şaşkınlığı ve merakı yansıtıyordu. Odanın etrafına baktı, sanki gizemli sesin kaynağını arıyormuş gibi gözleri köşeden köşeye fırladı.
"Oradaki kim?" diye seslendi, sesi hafifçe titriyordu.
Vela'nın ablası Alisa Dora Hawking, sersemlemiş bir şekilde yatağında doğruldu. Normalde üst sınıflar için ayrı odalar olmasına rağmen Dumbledore tarafından karar verilmiş ve Alisa kız kardeşi ile aynı odada kalmaya başlamıştı.
Vela'ya fırlattığı yastık kızın omzuna isabet ettiğinde, "Gece yarısı kendi kendine konuşmayı bırak Vela," diye homurdandı Alisa uykulu bir şekilde. "Bütün yatakhaneyi uyandıracaksın."
Vela, kendisine atılan yastığa aldırış etmeden kararlı bir ifadeyle Alisa'ya döndü.
"Yemin ederim bir şey duydum Lisa," diye ısrar etti. "Birisi bir şeyler fısıldadı. Ne anlama geldiğini bilmiyorum ama tuhaftı."
