SELAM HARİBOLAR YENİ BÖLÜM GELDİ. NEYSE SUSTUM .İKRACIM GEÇMİŞ DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN POFİDİK LOKUMUM ♥OKU BUNU OKU .DÖVMEYİN Aq.
Doruğa trip atacağım. O nasıl bir mal cümle kullanmıştı. Ama yani hoşuma gitmedi de değil yani. Neyse affederim onu ya ben.
LAĞĞN ilk ders din. İman powerı 'off'tan 'on' a ayarlayıp içeri girdim. İçeri girdiğimde kimi göreyim? Doruk. Onu takmadan içeri girdim .Bim markası olan dostumun yani Eylül'ün yanına gittim . Saçları o kadar güzel ki 'keşke benim olsa' demeden geçemiyorum. Bu arad ben çok kem gözlü bir insanım. Yani her an bir olay olup Eylül'ün saçları mahvolabilir. Mesela her an saçlarına boya dökülebilir veya asit bulutları yalnızca onun tepesinde toplanıp yalnızca ona yağabilir ve saçları mahvolur. Tamam susuyorum, çok abarttım.
Kapı tıkladığında benim kardeşimden de öte Bartu -yani benim tabirimle cafetu- geldi. Tabi gelir gelmez en gıcık olduğum o kelimeyi söyledi. “Tuğçiş, naber?"
"Bartu eğer o ismi birdaha söylersen seni döverim." dediğimde ellerini kaldırdı ve omuz hizasında kaldırdı ardından;
”Tamam Tuğkaka özür bacım.” deyince sinirden tepem attı ve bağırdım;
“Bartu!!"
Tabi herkes de bakmayı ihmal etmedi. Sonra Bartu bağırarak;
“Açıkta bir şey mi var lan! Dönün önünüze!" dediğinde herkes ikiletmeden önüne döndü.
Tam bir şey diyecekti ki sınıfa din hocası girdi.
"Evet bugün oklun ilk günü.." diye başlayan din hocasını dinlememeye karar verdim ve başımı sırama yaslayıp gözleirmi kapadım. Uykum var ya benim. Sabah sabah kalktım okula geldim zaten!!
Tam uyuyordum ki kafama gelen kağıtla gerçek hayata döndüm.
Bir 'Allah Allah, bu kağıt kimden acaba? Kim bilir hangi sapık, tecavüzcü yazdı bunu. Kim bilir neler yazmıştır' diye düşündüm ve kağıdı açıp okudum.
"SAAT 5TE KAFEDE HAZIR OL. -Doruk-
Ona doğru yöneldim ama kafamla yok zaten bacakla yönelecektim.
Hoca anlamasın diye elime silgimi aldım ve Doruk'un sırasının yanına gidip
"Al arkadaşım istediğin silgi!" diye bildiğin sınıfta bağırdım.
Aslında hoca yalnızca duysun diye sesimi azıcık yükseltecektim ama abartı kaçtı.
Herkes bir 'Ya sabır' çekip önlerine döndüğünde Doruk'a baktım.
"Kızım sen mal mısın?" der gibi baktı.
Ben de "Not yollayan sensin. Ben miyim? Cevabını verecektim." dediğimde;
"İstesen de istemesen de geleceksin zaten." dedi
"Gelmiyorum, var mı başka?" diye sordum inat edercesine. Hoca da tabi bu sırada bizi dikizliyodu. "Bu ne arıyo lan burda?' der gibi bana bakıyordu. Hocaya tatlı bir gülücük attım ve tekrar Doruk'a döndüm.
"Uzatma da gel işte." dediğinde ona uyarıcı bir bakış attım. Doruk hemen ardından "Lütfen canım arkadaşım, gelir misin?" dedi sesini incelterek.
Kafasına vurdum ve ona tamam bakışımı gönderdim.
Yerime geçtim ve hiç dinlemediğim hocayı dinlemeye başladım. Herkes hocaya "Şu günah mı? Bu günah mı?" diye soruyordu. Hoca da herkese bir örnekle cevap veriyordu. Hoca iyice 'Nihat Hatipoğlu' havasına büründüğünde dersi dinlemeyi bıraktım ve başımı tekrar sırama yasladım.
5 SAAT SONRA♣….
Oh be rahatladım, çok şükür okul bitti. Saat 3 olmuştu. Çıkışa doğru yürürken Doruk'u gördüm. Karşımda dikilerek o playboy bakışını attı.
Onu umursamadan arkamı dönünce kolumu hızlıca çekti.
"LAĞN Doruk dana, öhuz ,has ve has dana Oksijensiz, danaların anası, Mal Aptal ,malapat!”
Art arda sıraladığım hakaretlerden sonra kaşlarını çattı ve bana baktı.
"Malapat?" dedi sorarcasına.
"VALLAHA bende bilmiyorum. Ağzımdan öyle çıktı. Ama sana bundan sonra sana Malapat diyeceğim." cevabıma karşılık yüzünü buruşturdu. "Malapat ne alaka?" der gibi bir yüz buruşturmasıydı bu.
'NİHAHAH kötülük.' diyen iç sesime bir 'çak 5lik' attım.
"5'te kafede ol." deyip bitch bakışı attı ve önüne dönüp getti.
THE END .
ŞAKA ŞAKA BİTMEDİ.☻
Eve geldiğimde direk deri eteğimi üstünede gömleğimi giydim. Saçıma da hafif dalgalar verdim. Hemen bir taksiye atladım ardından telefonumdaki kulaklığı kulağıma takıp 'chad velley shell suite' adlı şarkıyı açtım.
Sonra başka bir şarkıya geçtiğimde şarkı sözleri ilgimi çekti. 'Ellerin oldu buz gibi, gözlerin aynı karpuz gibi.' Bu ne amk?
Hemen değiştirdim. Sonra 'Arsız Bela' çaldı. Amkk ben bunaları ne zaman yükledim.
Dıvınduğurugul lanet olsun hayat lanet olsun sevdiğim- tamam be sustum, vurmayın.
Başka şarkıya geçtim hemen. 'Basmi gafasi basmi, oksijen bitmiş, enerji tükenmiş.'
İçimdeki ses şöföre 'Uçur beni spaydi.' diyordu. Sus amk sus.
Sonra bir bağırışla kulaklığım çıkarılmıştı. Şoförün bana "Abla abla, lann abla geldik!" dediğini duydum.
Adam bana öyle baktıki hemen taksiden topukladım.
"Yemedik la taksini." diye bağırarak çıktım. Karşıdan gelen badboy 'balgam show' yaptıktan sonra içeri girdi.”ıyy” dedim karşıdan gelen bıyıklı adamda 'bıyık show' yapıp yanımdan geçti.
Bu ne amk? Şovluk kızmıyım lan? Sonunda kafeye geldim 'dın dın' kapıyı açtığımda gözlerim pörtledi.
Aile var aile yani!! Doruk'la sarışın bir yelloz işi pişirmişlerdi. Yanına gidip tokatı elimin tersiyle çarptığımda acıyla inledi.
Bende 'Tatar Tuğçe'ysem beni buraya çağırıp gözümün önünde işi pişirmek nasılmış göstericem sana Doruk!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALAPAT
أدب المراهقينİNSANLAR ,YAĞMURA, HORTUMA TUTULURLAR .BEN İSE İMKANSIZ AŞKA TUTUNMUŞTUM.AMAN BOŞVER BU KADAR EDEBİYATA .BİR KIZ BİR OĞLANA AŞIK OLUR.KİMSE ANLAMASIN DİYE ONA MALAPAT DER VE BUNDAN SONRA EKŞINLI BİR HAYAT BAŞLAR SİZDE BU EKŞINLI HAYATI YAŞAYIN...