MALAPAT

MERDİVEN

SELAM YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM BU ARADA YENİ HİKAYAM OLAN HİKAYEMİN KAHRAMANI OLURMUSUNU OKURMUSUNUZ?

   "Alehandro benim handro! yok bu şarkı klişeleşti. . I can to india, gerisini kimse bilmiye! Bu da olmaz. Biraz duygusallaşalım. Adını dağlara yazdım yağrimm. OHÜZ!! Bu da olmuyo. Ahan olmuyo olmuyo ne yapsam olmuyo!."

    "La offf off en iyisi isyan içim yanağğr içim kanağğrda  isyannnnnnnnnnnnnnnnnnnnn annn geriye bir avuç yalaaaan annn beni bu derde sen atın yaaaaa gittin ya ka-"

   "Kızım ne bağrıyon komşular yatıyor.” dedi annem.

   “Anne bu saate yatılırmı akıl var mantık yok yha."

  "Kalktın mı kızım?" dedi annem. Ben de dayanamdım ve:

  “Yoh anne, uyuyorum ben daha. Hatta rüya görüyorum. Bir bozkırda koşarkene karşıma canavar çıktı. Aha anne şimdi canavar üstüme geliyo. Annem ölüyom, kabus görüyom!" dedim ve Atalay Demirci'ye bağladım.

   Sonra annemin yarım saat boyunca bağırtısını işittim. Yok efenim niye dalga geçiyomuşumda, yok niye bağıra bağıra konuşuyormuşum, gibi saçma sapan şeyler. Hatta geçmişte yaptığım saçmalıkları da söyledi ve üstüne de "Bizim hücrelerin israfısın." başlıklı bir konuşma yaptı.

  Tabi ben de bu sırada üstümü giyindim ve çantamı hazırladım. Tabiki de annemi tam olarak dinlemedim, mnyk mısn? 

   Ben de en sonunda dayanamadım ve "E sen başlattın." deyip aşağıdan gelen korna sesiyle birlikte servise hücum ettim. MAZALLAH şimdi annem kafama terlik falan atarda beyin kanamasından giderim. Allah korusun.

     Servise bindim ve her zamanki yerime oturdum. Mp4'ümü  çıkardıktan sonra 'm83 I need you'  şarkısını açtım.

   Kolumu birisini dürtüklemesiyle yanıma baktım. Amanin buuu!! İyi de, bu Doruk!!

   "Doruk sen bu servisde misin?" diye sordum. O da kafasını 'Evet' anlamında salladı.

   Allah'ım ben bu çoçuğun yüzüne bakamıyom yaa. Sonra dün Doruk'a dediğim şey geldi aklıma. Atara atar gidere gider hüloo. Ya ben ona bunu nasıl söylerim?

   Servis durduktan sonra herkes ayağa kalktı. Sonra 'İlk ben çıkıcam' olayı yaşandı ve gızımız en sonda çıktı.  Ne saçma bişey yha!

   Tam o sırada Doruk bana doğru yaklaşıp” Beraber gidelim mi?” diye  sordu ben de “Olur “ dedim . Beraber yürürken karşıda gelen Melis gördüm. Tebesüm ederek melise doğru yürüdüm. Doruk'un bakışlarını üzerimde olduğunu hissediyordum.

   Melis ,ben ve Doruk üçümüz merdivenden yukarıya doğru çıkıyorduk ki ayağımın takılmasıyla beraber merdivende yuvarlanmaya başladım.

   Artık Allah ne verdiyse deyip yanımda duran kişiyi de kendime çektim ve beraber yuvarlanmaya başladık. Benim çektiğim kişide Melis'i çekti ve hep birlikte yuvarlanmaya devam ettik. Sanırım bize takılan birkaç kişi de bizimle birlikte yuvarlanıyordu.

   Maşallah merdivende 10 kişi yuvarlanıyorduk. Orda birisi "Napıyorsunuz?" dedi.

  Yuvarlanıp gidiyoruz işte, daha ne olsun? Bu arada BU LANET MERDİVENLER NE ZAMAN BİTECEK?!!! 

   Yere geldiğimizde herkes garip bir şekildeydi. Melis'in üstüne düşen çocuğun başı kanıyordu ve Melis'in eteği açılmıştı. Namus gettiii Meliss!! 

    Bende hızlıca kimi çektiğime baktım ve gözlerini kapatmış bir şekilde birşeyler mırıldanan Doruk'u gördüm.  Oha, ben Doruk'u mu çekmiştim? Ve bizim poziyonumuz nasıl bir pozisyondu böyle? Doruk'un üstünde yatıyordum, karınlarımız birbirine değiyordu ve elim Doruk'un şeyinin üstündeydi.

  Töbe Allah'ım çok töbe. Benim değil Doruk'un namusu getti.

   Doruk'ta bunu anlamış olacak ki bana piç smile sırıtışı yaptı. Hemen kalkmaya çalıştım. Elim şeyinin üstünde olduğu için bastırmak zorunda kalmıştım. Ağzında bir inilti çıktı ve “Yavaş kızım bu kadar istediğini bilseydim keşke. Önceden insan söylerdi.“

 "Terbiyesiz! Bir daha konuşma benimle!!"

PEK İÇİME SİNMEYEN BİR BÖLÜM OLDU İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ.