Hastane koridorunda sürekli dolaşıyor kendim gibi kanser olan hastaların yanına gidip moral buluyor mutlu oluyordum. Sanırım kendimi böyle daha kalabalık hissediyordum.
Yine o günlerden biriydi koridora çıkmaya karar vermiştim. Hastanenin kokusunu bir kez daha içime çekip ciğerime doldurmuştum.
Ne zaman bu odadan çıksam içime bir mutluluk doluyor, huzurlu oluyordum.
Bu kez sadece izin verilen odalara girecektim. Hastalığım epey ilerlemiş çünkü...bense sadece görmezden geliyordum. Sanırım böyle daha mutluydum belkide huzurlu.
Bu kez girdiğim odada hiç tanımadığı biri vardı. Yeni gelmişti sanırım. Selam vermeye çekiniyor tanışmak için ise içim içimi yiyordu.
Acaba Merhaba desem ne tepki verir? Nasıl karşılardı beni? merak ediyordum.
Biraz toparlanıp çekingen ve ürkek sesle:
-Merhaba ben Berfu dedim.
Uzun bir süre birşey demedi.
Sadece bir iç çekti.
Ve;
-Merhaba dedi.
Sesi biraz soluk gelsede hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Artık odama dönme vakti gelmişti. Hüzünlüydüm adını bile soramamıştım çünkü.
Dönmeden önce:
-Yarın görüşürüz. Dedim.
Tepkisini beklemiyordum aslında.
Daha sonra:
-Yarın görüşürüz diye cevapladı.
Mutlu olmuştum. Adını bilmediğim için üzülürken görüşürüz demesi iyi hissetmemi sağlamıştı.
Daha sonra odama gelip uyumaya çalıştım. Fakat içim de bir endişe var idi.
Ya onu yarın göremezsem?
Ertesi gün tekrar onu görmeye gitmiştim. Bulduğum yerdeydi.
Bu kez ürkek sesle Merhaba demeyecektim.
Derin bir nefes çektikten sonra:
-Merhaba ben geldim.
-Merhaba seni beklemiyordum geleceğini zannetmiyordum .
Bu tepkisi beni şaşırtmıştı.
-Neden geleceğimi zannetmiyordun ?
Diye sormadan edemiyordum.
Onu herşeyiyle tanımak istiyordum sanırım . Hüzünlüydü anlayabiliyordum.
Ve bir kez daha iç çektikten sonra:
-"Dibime kadar yalnızım gözlerimden okuyabiliyor musun?" Dedi.
Bu cümlesi içimi acıtmıştı. Sarılmak istemiştim ona ama içim içimi yiyordu yapamazdım .
Ortamı gerginlikten kurtarmak istiyordum.
-Bu arada adını söylemedin?
-Ben Merter.
Bu kez ismini öğrenmiştim.
-İsmin çok güzel Merter.
Diyerek tepki verdim.
-Teşekkür ederim. Bu arada senin hastalığın ne berfu?
-Lenf kanseriyim. Merter.
İsmiyle hitap etmem hoşuna gidiyor gibiydi bana gülümsüyordu. Beni ufakta olsa tanımak istemesi hoşuma gitmişti.
"Hiç tanımadığım biriyle tanışmak dünyadaki en güzel mucizeydi." Sanırım.
-Peki durumun nasıl Berfu?
-Hastalığım ilerlemiş öyle dediler Merter.
Uzun süre sessiz kaldı. Bu sessizliği beni korkutuyordu.
-Peki merter senin hastalığın ne?
-Beyin kanseriyim.
Diyerek sessizliğe gömüldü birden bire. Durumu hafifletmeye çalışıyordum.
"Çünkü, sessizlik bir intihar biçiminden farksızdı."
Artık gitmeliydim. Çok fazla yorulmuştum bu gün. Ayaklarım gitmek istemesede gitmeliydim.
-Yarın tekrar görüşürüz Merter.
- Yarın da gel görüşürüz Berfu.
Demesiyle odadan ayrıldım. Odadan çıkarak gülümsediğimin farkında bile değildim. Koridordan odama doğru yürümeye çalışırken nefes nefese kalmıştım Nevin hemşire yardımıma koşmuştu. Odaya nasıl gittiğimin farkında bile değildim.
Gün boyu uykunun ardından Merter ' in yanında soluğu almıştım.
Bu gün iyi gözüküyor gözlerinin içi gülüyordu.
Onu böyle gülerken gördükçe kendimi daha farklı bir his içinde hissediyordum.
Neredeyse tanımlayamadığım bir his.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanser Kokan Aşk
Romance"Birbirinden habersiz karşılıksız sandıkları aşkın hastane koridorlarına kazınmış sır dolu hikayesi." "Hiç tanımadığım biriyle tanışmak dünyadaki en güzel mucizeydi."