bir transseksuelin hikayesi icimdeki kiz

BOLUM - 1 - ÖNSÖZ (+18)

                                                           OKUYUN... OKUTUN!

                                                   GERÇEK BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ

                                                 BİR TRANSSEKSÜELİN HİKÂYESİ

                                                                  İçimdeki Kız

                                      İçimdeki tutsak kızın çığlığını duyabilir misin?

                                                                     ESRA NİL 

+18

BİLGİ

               Transseksüel nedir? Fiziksel açıdan kadınsı özelliklere sahip; fakat eril cinsiyet kimliğinde olan bireyler, kadından erkeğe transseksüel, yani trans erkek olarak nitelendirilmektedir. Fiziksel açıdan erkeksi özelliklere sahip; fakat dişil cinsiyet kimliğinde olan bireyler ise trans kadın olarak tanımlanmaktadırlar... Transseksüellik eşcinsellikle karıştırılmamalıdır; zira eşcinsellik bir cinsel yönelimi ifade eder, transseksüellik ise kimlik kaygısını. Transseksüel, kadın olmak isteyen bir erkek veya erkek olmak isteyen bir kadın değildir; kimlik belgesinde bir cinsiyetin üyesi olduğu yazmasına rağmen tedaviden önce kişi ne erkektir ne de kadındır, o transseksüeldir. Çünkü beynindeki bilincindeki cinsiyet ile kimlik belgesindeki cinsiyet arasında uyumsuzluk vardır. Transseksüellik bir ruhsal hastalık değildir; psikiyatristler ve psikologlar bunu bir hastalık olarak görüp yıllarca tedavi etmeye uğraştılar. Ama bu ruhsal bir hastalık olmadığından ruh hekimlerince tedavi edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Hatta bir transseksüelin diğer insanlara göre ruhsal sağlık bakımından daha dayanıklı ve dengeli olduğu görülmüştür.

      Transseksüel sendromu, dünya çapında üniversite hastaneleri tarafından tedavi edilen, doğuştan olan tıbbi bir durumdur. Annenin dölyatağında şekillenen fiziksel (organik) bir durumdur. Tüm memelilerde yavrunun başlangıçtaki cinsiyeti dişidir. Rahimdeki gelişimin 2. ayında, ceninin salgıladığı hormonlarla, bebeğin cinsiyeti ya dişi olarak kalır ya da erkeğe dönüşür. Bu dönemde o küçücük gövdenin ve beynin cinsel yapısı belirlenmiş olur. Bu durum erkeklerin de neden orijinal dişi cinsiyetin izi olarak kalan meme başlarına sahip olduğunu açıklar. Ceninin gelişiminin tam bu aşamasında bir şeyler yanlış gider ve bebeğin gövdesinin cinsiyeti ile beynin cinsiyeti aynı olmaz; yani gövde cinsel dönüşümünü yaparken beyin değişmeden dişi kalır, ya da beyin dönüşümünü yaparken beden dönüşmeden dişi kalır. Beyin üzerinde yapılan araştırmalar bu açıklamayı doğrular. Transseksüel doğup ölmüş kişilerde yapılan otopsilerde beynin cinsiyetinin, doğduğundaki cinsiyeti ile aynı olmadığı görülmüştür. (Beynin bir bölümü erkeklerde ve dişilerde farklıdır) Bilinci transseksüel gövdeye uygun hale getirmek tıbben mümkün değildir. Çözüm bedeni beyne/bilince uygun hale getirmektir. Bu işleme cinsiyetin yeniden belirlenmesi ya da cinsiyet düzeltmesi adı verilir. İşlem uzun yıllar alır. Çeşitli ameliyatlar, epilasyon, konuşma terapisi, hormon tedavisi gibi.

      Transfobi nedir? Transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Toplumun cinsiyet normlarına uymayan trans bireylere karşı duyulan korkuyu; tiksintiyi, nefreti, ayrımcılığı, önyargıyı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Transfobi tercihtir ve tedavisi olan bir hastalıktır!

       NOT- Bu hikâyede adı geçen birçok kişinin ve bazı yerlerin adları güvenlik nedeniyle değiştirilmiştir. +18 yaş ve üzeri için uygundur; bazı bölümler şiddet ve cinsellik içerebilir.

İÇİNDEKİLER –

ÖNSÖZ

1.BÖLÜM – ÇOCUKLUĞUM

2.BÖLÜM – İSTANBUL – KONFEKSİYON

3.BÖLÜM- MEKTUP

4.BÖLÜM- TUTUKEVİ

5.BÖLÜM– KAYBOLDUM

6.BÖLÜM- YENİ HAYAT – YENİ SAVAŞ

7.BÖLÜM – KADER OYUNLARI

8.BÖLÜM- DÖNÜŞ

9.BÖLÜM– ADIM ESRA

10.BÖLÜM– İLK EVİM

11.BÖLÜM– TRANSSEKSÜEL GELİN

12.BÖLÜM – BEYAZ ATLI PRENS

13.BÖLÜM – GAZİANTEP

14.BÖLÜM – YUVA YAPAN YUVA YIKAN

15.BÖLÜM – GİDEMEZDİM

16.BÖLÜM– DEĞİŞİYOR

17.BÖLÜM – KANLI EV

18.BÖLÜM – İSTANBUL- FİNAL

SONSÖZ

İçimdeki tutsak kızın çığlığını duyabilir misin?

ÖNSÖZ 

       2001 yılında evden kaçıp kaybolduğumda, yanlarındayken beni bir türlü göremeyen ailem beni bulmak için duvarlara kayıp ilanları yapıştırmışlardı. On dokuz yaşındaydım; bu yaşıma gelene dek türlü zorluklara göğüs gerdim. Fakat, yeni hayatıma başlayacağım o yerde bunlardan daha fazlasına göğüs gerecektim... Evet, ben yarı farklı doğan bedenimi birbirine ve ruhuma uydurmaya çalışan bir transseksüel kadınım. Zor zamanlar geçirmiş olsam da içimdeki kız kitabım bir mutsuzluk hikayesi değil; sıradan bir cinsiyet değiştirme hikayesi de değil. Umudun, mücadelenin, öteki ol-ma-ma-nın, özgürlüğün ve yeniden doğuşun hikayesidir...

    Bu şekilde hayat mücadelesi veren ilk insan ben değilim elbette. Kaçırılıp önce tecavüz edilip, ardından yakılarak hunharca katledilen trans kadın Hande Kader vardı. ''Çalışmama, yaşamama izin vermediler!'' diyerek, bir video çekip boğaz köprüsünden atlayarak intihar eden trans kadın Eylül Cansın vardı. Ve renkleri soldurulan birçok insan vardı. Onlar ebediyete intikal etmiş taraflardı; ben ise birçokları gibi ruhundaki izlerle hayatta kalıp savaşmaya devam eden taraf olacaktım.

    O transseksüel insanlar hunharca öldürüldüğünde ya da intihar ettiklerinde diğer insanlar kadar gündem olmamıştı; hatta onlar için birkaç insan topluluğu hariç hiç kimse ayaklanıp eylem yapmamıştı. Akşam haberlerinde bile gösterilmemiş, adları bile geçmemişti. Zira ölen insanlar transseksüellerdi. Bu onları yok saymak ve onlardan utanmak için geçerli bir nedenmiş (ki gerçek utanılması gereken onca utanç verici şeyler varken) gibi bazı insanlar ya görmezden gelmişler ya da sessizliklerine bürünmüşlerdi. Kimisi kafasını kuma gömmüştü, kimisi, ''Bizim aileden öyle şey çıkmaz,'' demişti. Halbuki o utandıkları ve yok saydıkları transseksüel bireylerde onların içlerinden birileriydi; kiminin çocuğu, kiminin torunu, kiminin kardeşi, kiminin yeğeni, kiminin kuzeniydi, değilse bile yarın hayatlarının tam ortasına bir transseksüel birey doğabilirdi, ya da hayatlarına bir şekilde trans birey girebilirdi. Ya da onlarda her insan gibi yaşama hakkı olan sıradan insanlardı. Hiçbir insana sorulmadığı gibi onlara da ''Hangi cinsiyette doğmak istersiniz?'' diye sorulmamıştı... İşte bu yüzden; yok sayılmaya, utanılmaya inat, transseksüel bireylerin duyulmayan sesleri için hayatımı tüm gerçekliğiyle bu kitaba açıyorum. 

MERHABA ARKADAŞLAR. İÇİMDEKİ KIZ KİTABIM YEPYENİ VE SON DÜZENLEMESİ İLE ARTIK GOOGLE E-KİTAPTA SATIŞTA. 

         OKUMAK VE DESTEK OLMAK  İÇİN ALTTAKİ LİNKİ KOPYALA YAPIŞTIR YAPINIZ...

https://play.google.com/store/books/details?id=W3r9EAAAQBAJ