prolog

240 38 82
                                    

⋇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“Taehyung bak! Yıldız kayıyor.” Jimin ile Taehyung sahil kıyısında katlanan sandalyelerine oturmuş yıl dönümlerini mütevazı bir şekilde kutluyorlardı. Jimin'in yanakları kızarmıştı, hafiften sarhoş olmaya başladığı belliydi. Gözleri yıldızlara bakarken parlıyor, huzurlu bir gülümseme ile kıvrılmış olan dudakları dişlerini açıkta bırakıyordu. Taehyung ona doğru uzanıp yanağını öptüğünde Jimin kıkırdadı ve kafasındaki şapkayı kulaklarına kadar çekmeye uğraştı.

Taehyung, Jimin'i seviyordu. Vücudundaki bütün hücreler, atomlar, elektronlar hatta elektron altı parçacıklar bile onun için deli oluyordu. Jimin, şüphesiz başına gelmiş en güzel şeydi.

“Dilek tutmalı mıyız?” diye sordu Jimin gülümseyerek. Taehyung onu tekrar öptü. “Ya Taehyung, dikkatimi dağıtma-”

“Tutmalıyız tabii ki!” Taehyung söylediğinde, Jimin'in göğsünden yükselen kıkırtı Taehyung'u olduğundan daha sarhoş bir hale getirmişti.

“Öyleyse ilk sen tut.”

“Tamam,” Taehyung onun gözlerinin içine bakarken dileğine çoktan karar vermişti bile. “Bütün evrenlerdeki Taehyung ve Jimin'lerin birlikte, mutlu ve harika bir yaşam sürmesini diliyorum. Tıpkı bizim gibi.”

“Amanın, bu çok romantik oldu!”

“Seninkini duyalım.”

Jimin ona baktı ve yüzünü durgun bir gülümseme kapladı. “Ölene dek, hatta öldükten sonra bile seninle beraber kalabilmeyi diliyorum.”

“Hah, bana romantik diyene bakın!”

Beraber gülüştüler, saat ilerlemeye devam edip gece yarısına yaklaştığında birbirlerine o kadar kapılmışlardı ki sahilde onlar ve bileğindeki saate bakıp sabırsızlıkla gece yarısının gelmesini bekleyen takım elbiseli bir adam dışında hiç kimsenin kalmadığını fark etmediler. Gece tam on ikiye geldiğinde adam üzerindeki takım elbiseyi düzeltti ve onların yanına emin adımlarla yürürken “Nihayet.” diye mırıldandı.

Taehyung ve Jimin, takım elbiseli adam yüzlerinin arasına elini uzatıp parmak şıklatana dek birbirlerini izleyip gülümsüyorlardı. İkisi de korku ile geriye çekildiğinde adam onlara yapay bir gülümseme verip ellerini omzuna kadar gelen uzun saçlarının içinden geçirdi.

“Kim Taehyung ve Park Jimin, ben Jeon Jungkook. Siz bana Eros'un biricik asistanı Jeon Jungkook da diyebilirsiniz!”

Taehyung ve Jimin onu anlamakta zorluk çekerek gözlerini kırpıştırdılar. Gecenin bu saatinde hiç tanımadıkları takım elbiseli bir adam -bir insan sahilde neden takım elbise giyerdi, evlilik tek seçenekti ama adam gecenin bu saatinde evleniyor olamazdı- Eros'un asistanı olduğunu iddia ediyordu. Buna ek olarak ikisinin zihni de sarhoşluğun bir getirisi olarak normal hallerine oranla yavaşça çalışıyordu ve bu da adamın söylediklerini idrak etmelerini zorlaştırıyordu.

24 days and 24 times more Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin